Soğuk bir ormanın ortasındayım, çam ağaçlarının ıslak damlaları yüzüme dökülüyor, bir sis bulutunun içinde ilerliyorum be bir ışığa doğru yürüyorum, hiçbir şey sorgulamadan... Tül elbisem vücuduma yapışıyor, saçlarım savruluyor gözlerimin önüne ışığa doğru yaklaştıkça bir ateşin başında ağlayan bir adam görünüyor, ve içim kuşku dolu gözlerle ona sabitleniyor... Bu David ve ağlıyor elleri kapkara ve simsiyah giyinmiş bana bakıp elini uzattı...
Ellerimiz birleştiğinde irkilerek terler içinde uyanmıştım. Ellerime baktığımda hafif bir siyahlık vardı ve korkmaya başladım,
"hayır gerçek olamaz rimelim akmıştır"
Banyoya gidip ellerimi iyice yıkadım ve bu rüyanın bilinçaltımda sürekli dönüp duran gizemli David'i düşünmekten dolayı olduğunu kendime inandırdım.Tekrar uyandığımda sabah 9:30'du hemen hazırlanıp çello dersine gitmek için hazırlandım. Saçıma doğal bir dalga yapıp, üstüme dar siyah elbisemi geçirdim. Çok endişeliydim çünkü uvertürümün son kısmı bitmek üzereydi onu çello hocama çalacaktım.
Okulumuz 14. yy'dan kalma tarihi bir binaydı, şu an hem müze olarak hem de okul olarak kullanılıyor. Okula geldiğimde piyano kitaplarımı ve çello notalarımı kucağıma alıp okulun girişine geldim ve derin bir nefes aldım. Üst kata çıkarken Markus ve Lien'in sarılmaları, Tommy'nin opera pratikleri koridorda yankılanıyordu. David'i dünden beri çok daha fazla düşünmeye başlıyordum acaba bugün dersi var mıydı? Onu çok merak ediyordum.
Hocanın odasına geldiğimde, Bach'ın çello süitleri odada yankılanıyordu. O sırada beni görüp hemen kalktı;
"Evet tatlım, hoşgeldin! Yarım saatin var nota sehpanı kap ve çalmaya başla."
Hocaya gülümsedim ve nota sehpamı ayarladım, çellomu kılıfından çıkartıp küçük bir akort yapıp derin bir nefes aldım ve uvertürü çalmaya başladım.O anda ben yokum sadece müzik var,
O anda kaldım çünkü bu benim yaratımım,
O andaydım çünkü ona yakın hissettiğim tek durum müzikle olmaktı...
İçimden geçen düşünceler eşliğinde çalışımı bitirdim ve hocanın yorumunu bekledim...Hoca ile anlık bir bakışma yaşadık ve beni alkışlamaya başladı,
- ''Gerçekten çok etkilendim, bunu nasıl besteledin? Kesinlikle sonbahar partisinde bu süiti çalmalıyız, ikimiz için bir resital ayarlatıcam'' dedi.
-''Tabiiki hocam'' dedim, aslında çok sevindim, hocanın bana karşı desteğini ve ilgisini hep hissediyordum ve içim rahattı bunun sonucunda güzel yaratımlar yapabiliyordum.
Hocayla vedalaştıktan sonra koridorda ilerledim ve tam o sırada bir piyano sesi içli ve duygusal bir şekilde koridorda akmaya başladı. İlk başta
umursamamıştım ama bu melodide bir farklılık vardı, benim hocaya veya arkadaşlarıma çalmadığım bir beste çalınıyordu. Paniklemiştim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çellist
RomanceAsosyal ve çalışkan bir kızın gizemli,sıradışı bir adama aşık olmasıyla hayatındaki bütün düzeninin değişmesi ile değişen Mileyna'nın heyecanlı ve dramatik hayatının bir kısmı ele alınıyor.Gizem dolu bu kitabı elinizden bırakamayacaksınız. Romanda...