Çünki hiç yoktun...
Ben hiç yaşamadım seni... Yaşayamadım belkide.. Çok değildi istedeğim.. Yüreğindi ... Bir parça yüreğin ... Giderken bana beni sonsuzsa dek sildiğini söyledin ya hani : Birini silmek için önce yazmak gerekmezmiydi ? Adresi belli olmayan birikmiş mektuplarım var benim..
Sana gelmesi gereken ama bir türlü gelmeyen .. Gelemeyen ..
Biriktirdiğim tonlarca göz yaşım var yüreğimden dökülen..
Kokun var çekmecemde ! Bir türlü bitiremedim her ne kadar içime çeksemde ..
Hepsi bi kenarda dursunda ! Sen varsın içimde ... Bitmiyor yokluğun kabullendim gidişini ama bir türlü anlayamadım gelmeyişini ...
Sahi düşünüyorumda neydi beni sana bu kadar bağlayan ? O kahredici gülüşünmü ? Yoksa beni fark etmeyecek kadar kör oluşunmu ?
Ben hiç hissedmedimki seni ..
İnsan hiç hissetmediği birine neden bu denli bağlı kalırki ? Biliyorum ... Bi gün diyorum , bi gün gelecek ismin düşecek besmele olan yüreğimden... Bi gün gelecek silineceksin '' sen '' tutmuş yüreğimden .. Unutucam seni, senli hayalleri ve içinde seni tutan herşeyi ... Seni ilk gördüğüm günde gözümde , kalbimde kaldın... Gözümden alıp kursağıma yerleştirdim orada durmayıp yüreğime kadar geldin .. Ve sonra sadece gittin , sadece gittin ... Gözümde yaşla , kursağımda yokluğunla , yüreğimde '' sen '' le bırakıp gittin..
Zaten hiç yoktun.