1.BÖLÜM - PUHTE

148 10 0
                                    


Gösterme kendini
Hadi gel saklan bana

Bölüm şarkısı
Kaan Boşnak - Bırakma Kendini

...

Oturduğum yerden biraz doğrularak kollarımı yukarı kaldırıp esnettim. Saatlerdir sandalye tepesindeydim,belim artık kopma noktasına gelmişti. Sanırım biraz ara vermeliyim.

Bugünkü bitmiş dördüncü kahve bardağımı elime alarak lacivert dolap kapaklı mutfağa doğru adımladım. Bu mutfağımı çok beğeniyordum.

Ev ararken ilk girdiğim ev bu olmasına rağmen hemen karar verip tutmuştum. Diğer yerleri görmeden elememin nedeni mutfağı olabilirdi.

Elimdeki kahve bardağını kapıdan girince sol tarafta kalan evyeye bıraktım.Evyenin üzerindeki pencereden gökyüzüne baktım. Hava kararmaya başlamıştı. İçerisi hoş bir griye bürünmüştü.

Salon ve mutfak arasındaki holü aydınlatması için açık bıraktığım spot ışıkları sayesinde mutfakta aydınlıktı, rahatça hareket edebiliyordum.

Adımlarımı kapının yanındaki buzdolabına yönlendirdim. İçinden su dolu şişeyi çıkartıp tezgâhın üzerindeki temiz bardağı suyla doldurdum ve birkaç yudum içtim.

Şimdi babaannem burada olsaydı buzdolabından su içtim diye bana hayıflanırdı.

"Ah be guzum,bu kış gününde ne diye buz gibi suyu içiyon." "Ne yapayım babaanne su soğuk olmayınca doymuyorum.Hem hasta olursam sen bakarsın bana.""Bakarım tabi ama sen yinede kendine dikkat et emi kızım."

Gözlerimin önüne gelen anılarla burukça gülümsedim. Çok özledim Zeliha Sultan'ı. Pamuk elleri toprak olalı bir yıl olmuştu ama içimdeki yara dün gibi tazeydi. Aklıma geldikçe boğazım düğüm düğüm oldu.

Bardaktaki suyu tek solukta bitirdim. İçtiğim su beni hasta etsin istedim bir an; bekledim,babaannem kenarları oyalı yazmasını düzelterek gelsin istedim. Sirkelenip düşüncelerimden sıyrıldım.

Bardağı bir kez daha suyla doldurup şişeyi buzdolabına kaldırdım. Ampulü patlayan holden geçerek salona ulaştım. Buraya bir ampul alıp yenisini takmam lazım ama elim gitmiyordu bir türlü. Neyse yarın hallederdim artık.

Suyu masaya bıraktım. Kağıtlara tekrar göz gezdirdim. Daha incelemem gereken ona yakın ödev vardı. Daha kaç saatimi alacaktı acaba.

İki dakika önce olduğu gibi beyaz, üzeri mavi minderli sandalyeye tekrar kuruldum ve işime kaldığım yerden devam ettim.

Okuldan geldiğim andan beri bunlarla uğraşıyordum. Üzerimdeki giysilerden kurtulup, bol beyaz bir t-shirt ve siyah tayt giymiştim.

Sonrasında bugün öğrencilerden topladığım performans ödevlerini kontrol etmeye başlamıştım. Bir kaç kez verdiğim kahve molaları dışında aralıksız işime odaklanmıştır.

Aradan geçen bir kaç saatin ardından kağıtları bitirdim. Hava kararalı bayağı olmuştu. Sokağı gece lambaları aydınlatıyordu.

Gerçekten çok yoruldum. Okuldayken son tenefüste bir şeyler atıştırmıştım. O yüzden eve geldiğimde kendimi aç hissetmediğim için yemek yemedim. Ama şuan gerçekten çok açtım.

FERD-İ TENHAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin