Hücum

86 6 0
                                    

Lenia, surun üzerinde keyifle önündeki sitcomu izliyordu. Birkaç saat önce Keşif Birliği erleri surun içinde devasa bir titan bulmuştu ve belli ki rahipler bunu çok daha önceden biliyordu. Hange, Papaz Nick'i yakasından tutmuştu ve surdan aşağı atmakla tehdit ediyordu.

"Bu kadar dalavere yeter. Biz İzciler'in niçin bu kadar çok kan döktüğünü biliyor musun? Titanlardan özgürlüğümüzü geri almak için. Bu davamız uğruna hayatımı feda etmeye gönüllü oldum. Konuşmanı istemiyorum, emrediyorum. Anladın mı beni moruk? Sen konuşmazsan konuşturacak birini bulurum. Senin adi yaşamın bunları telafi etmeye yetmez."

Hange, Nick'i daha da aşağı sarkıttığında Nick elleriyle Hange'nin kolunu tuttu.

"Hemen bırak beni!"

"Buradan mı bırakayım?"

"Evet."

"Madem bu kadar ısrar ediyorsun."

Arkadan Moblit bağırdı.

"Binbaşı!"

Lenia, Moblit müdahale etmese de Hange'nin papazı öldürmeyeceğini biliyordu zaten.

"Öldürün de gününüzü görün. Bizler görevimizi yerine getireceğiz. Öyle ya da böyle."

Papaz ellerini Hange'nin kolundan ayırıp iki yana açtı.

"Beni şu an, şu saniye bırak!" diye haykırdı papaz.

Lenia bu duruma alışalı çok olmuştu. İnsanlar ne kadar çok bağırırsa o kadar haklı olduğunu düşünürdü. Korkusuz görünmeye çalışıyordu ama Lenia korkunun kokusunu alırdı.

"Ne gösteri ama!" diye heyecanlandı Lenia içten içe.

"Beni Tanrı'ma kavuştur."

Hange uzun süre papazı süzdü ve onu surun üzerine, yere fırlattı. Lenia gösterinin bitmesine üzüldüyse de bir şey söylemedi. Hange surun kenarına oturdu ve ayaklarını aşağı sarkıtırken kıkırdadı.

"Amma maytap geçtim be! Öyle bir niyetim yoktu."

Papaz yerde secde etmiş tir tir titriyordu.

"Söyle Papaz Nick, diğer surlar da titanlardan mı yapıldı?"

Moblit, Hange'ye yaklaştı.

"Binbaşı?"

"Vay anasını. Uzun zamandır böyle hissetmemiştim. En son ilk surun dışına çıktığım zaman böyle hissetmiştim. Ne heyecan ama!"

Yarım ağız söylendi Lenia kendi kendine bıkkınca.

"Ne heyecan ama..."

Birlik, Stohes Bölgesi'nden ayrılmak için hazırdı. Erzaklar arabalara yüklenmiş, askerler atlarının üzerinde konuşlanmıştı. Hange ve Levi yanlarına Nick'i de alarak at arabasında seyahat edeceklerdi. Armin, Mikasa ve Eren de onlara eşlik ediyordu.

Hange, Lenia'ya onun da arabada gelmesini istediğini söylemişti ama Lenia bunu reddetmişti. Papaz Nick'ten midesi bulanıyordu, onunla aynı arabada seyahat etmeye katlanamazdı.

Şimdi ise bacaklarının arasındaki Şeftali ile Erwin'den gelen emirleri dinliyorlardı.

"Sur Rose'un durumu hâlâ belirsiz fakat Ermih'e kadar güvendeyiz. Oradan geçersek zaman kazanırız. İleri!"

Askerler hep birlikte "Emredersiniz!" diye bağırdığında Erwin önden atını sürmeye başlamıştı bile.

Lenia da arkasından sabit hızla takip ederken sur kapısından geçerek dışarı çıktılar. Uzun süre daha at sürecekleri belliydi. Lenia bir an Erwin ile göz göze geldiğinde Erwin bu fırsatı kaçırmadı.

TiranHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin