Oralarda bir yerde karanlık sırlar bekler bizi . Asla kaçamayan asla yakalanamayan bir sır. Bunu bulunmaması için saklarız. Ama eğer ki bulunursa o zaman kıyamet zillerini çalın . Bunun sonu hiç iyi bitmeyecek.
Üç gün sonra
Boruto'nun güvenle eve getirilmesi ve ninjaların gözükmesi üzerinden üç gün geçmişti . O akşam yemek yedikten sonra bir kar fırtınası olduğu söylendi . En az bir hafta sürermiş. Bu onların işlerine gelirdi . Sakin kafayla plan yapmak için iyi bir zamanlama.
Ama şimdilik . . . Oğullarının kabus sorunuyla ilgileneceklerdi.
Hinata sabah erken kalkmıştı. Yataktan kalktı ve banyoya gidip üzerini değiştirdi . Saçlarını da biraz taradıktan sonra lila rengi bir tacı eline aldı. Tam başına takıyordu ki birden durdu. Saçlarına dokundu. O boyun hizasındaki saçlara. . .
Birden aynada beline kadar gelen uzun saçlı halini gördü. Ama birden morluklar içinde kalan o uzun saçlı hali de geldi . Hinata aynada kendine baktı . Eli karnına gitti . Çektiği acı geldi aklına . Ama daha önemli acılar da geldi .
"Hey . " Dedi arkasından gelen bir ses ve Hinata'nın omuzlarını tuttu.
Hinata arkasını döndüğünde Narutoyu gördü . Yüzünde meraklı bir ifade vardı.
"İyi misin?" Dedi Naruto . Hinata bir süre cevap vermedi . Ama sonra başını salladı .
"Evet . İyiyim ." Dedi ve tacını alıp başına taktı ve banyodan çıktı.
"Ben kahvaltı hazırlayayım. " Dedi Hinata ve komidinden altın yüzüğünü de alıp takarak odadan çıktı .Hinata kendini mutfağa kapattı . Derin derin nefesler aldı. Başını tuttu .
"T-tamam . S-s-sakin o-ol ." Dedi kekeleyerek. Hinata hemen kahvaltı eşyalarını çıkarttı . Elinden geldiğince hızlı bir biçimde kahvaltı hazırlamaya başladı .Bu sırada Naruto da üzerini giyindi ve aynada kendine baktı. Aklına birden Hinata'nın donup kaldığı o an geldi. Ne düşünüyordu emin değildi . O sırada başka bir yerde dayak yemekle meşguldü.
Naruto hemen gözlerini aynadan kaçırdı. Odadan çıktı ve oğlunun odasına gitti.
Boruto hala uyuyordu. Onun için örülmüş kuyruklu canavarlarla uyuyordu. Ama dokuz kuyruklu tilki her zaman sarıldığı bir oyuncaktı .Naruto gülümsedi .
"Hey . Boruto . Artık uyanma zamanı ." Dedi Naruto. Boruto sızlandı. Yüzünü peluşlarla kapadı. Naruto ise oğlunun saçlarıyla oynamaya devam etti. Taa ki küçük çocuk yavaşça uyanmaya başlayana kadar. Boruto mavi gözleriyle baktı Narutoya.Naruto gülümsedi.
"Günaydın küçük adam." Dedi Naruto. Boruto saf gülümsemeyle cevap verdi.
"Günaydın ." Dedi .
Naruto oğlunun kollarından tuttu ve onu kucağına aldı. Boruto başını babasının omuzuna koydu. Gözleri hafifçe kapanıyordu.Naruto yavaşça yürüdü . Mutfağa girmeden önce Borutoyu salona bıraktı. Dikkatle kapıyı açınca Jiraya'nın hala uyanmamış olduğunu gördü Naruto.
Naruto oğlunu yere bıraktı.
"Pekala Boruto ben birazdan geleceğim. Bu sırada sen de Büyükbabanla kal." Dedi Naruto. Boruto babasına bakıp başını salladı. Naruto kapıyı kapattı .Derin bir nefes aldı genç adam. Mutfaktan sesler geliyordu. Hinata'nın çok hızlı iş yaptığını biliyordu. Ama yinede içeri girdi.
Naruto içeri bakınca Hinata'nın kulaklık takıp iş yaptığını gördü. O kadar hızlıydı ki Naruto ona yetişmekte zorlanıyordu."Hinata ." Dedi Naruto . Hinata duymadı.
"Hey Hinata ." Dedi Naruto daha yüksek sesle. Hinata yine cevap vermedi .
Naruto derin bir nefes aldı. Hemen Hinata'nın arkasına geçti ve kulaklığı çıkardı. Bu ani hareket onun yerinden sıçramasına neden oldu .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Perdelerin Ardında - (Naruhina)
FanfictionYa Jiraya ölmeseydi ? Ya Neji savaşta kendini feda etmeseydi ? Bazı şeyler olmalı deriz olmazsa hayat başka bir yerden keser çünkü . . . Hinata klanın varisi . . . Naruto sadece dışlanan çocuk . . . İki farklı dünya birbirini sevdi . Bunu beğenmeyen...