Hayat ne kadar acımasız değil mi? Bazen kabuslarımız bize bir şey söylemek ister . Ama anlayana kadar çok geç olur . . .
Karanlık hastane koridorunda yürüyordu sadece . O kapıya gelene kadar da yürüdü .
Kapıyı yavaşça açtı ve içeri girdi . Kapıyı arkasından kilitledi .İçeri yavaşça yürüdü.
Kalp cihazının monoton sesi duyuldu içeride. Yavaşça içeri yürümeye devam etti . Cebindeki iğneyi çıkardı . Yavaşça kalp cihazına yürüdü . Sesini kapadı . Sonra da iğneyi serum şişesine ilerletmek için elini kaldırdı .Ama tam o sırada biri elini kavradı ve iğneyi düşürmesini sağladı .
"Bu çok kaba bir hareket . Birini uyurken rahatsız etmek yani ." Dedi Jiraya'nın sesi .
Ona baktı .
Jiraya güldü .
"Bu biraz ileri değil mi ha Shion ." Dedi Jiraya .
Shion sadece sinirle konuştu ."Sen neden uyanıksın ?" Dedi Shion . Jiraya güldü .
"Sence ben ölümü bu kadar çabuk kabullenebilecek birine mi benziyorum ? " Dedi Jiraya ve güldü .
"Ayrıca uyuyamadım . Bir şeyler peşinde olduğunu da biliyordum . Bu yüzden hazırlıklıyım ." Dedi ve elindeki hemşire çağırmak için olan kumandayı gösterdi ."Üç dakika içinde beni öldüremezsin. Elinde bir tek iğnen vardı. Ama artık o da yok ." Dedi Jiraya .
Shion köşeye sıkışmış bir şekilde etrafına bakındı. Tekrar Jiraya'nın tatmin olmuş yüzüne bakarken . . . Hayır . Ona bu hazzı yaşatmayacaktı. Shion gülümsedi ."Sen öyle san ." Dedi ve birden Jiraya'nın başının altındaki yastığı sertçe çekti . Jiraya'nın başı aniden aşağı düşerken Shion sertçe yastığı onun yüzüne bastırdı.
Jiraya çırpınmaya başlarken Shion konuştu ."Demek zamanım yok öyle mi ? Seni yok etmek için iğneye ihtiyacım yok . Nefesi çabuk biten yaşlının tekisin sonuç olarak ." Dedi Shion ve tüm hiddetiyle daha sert bastırdı . En sonunda Jiraya biraz daha umutsuz çırpınmalar gösterdikten sonra hareket etmeyi bıraktı .
Shion gülümsedi . Yapmıştı . Sonunda yapmıştı ."Bunu hiç sevmeyeceksin" Dedi yankılı bir kız çocuğu sesi. Shion ona döndü ve gülümsedi .
" Öyle mi ? Şimdiden sevdim bile . " Dedi Shion ve ayak sesleri yaklaşırken yastığı geri Jiraya'nın başına koydu ve odadan kilidi açıp çıktı."Boruto . "
"Boruto uyan . "
Boruto çığlık atarak uyandı . Derin derin nefesler almaya çalışıyordu. Ama yapamıyordu .
"Boruto Boruto . Hey . Bana bak. Bana bak ve derin derin nefes al." Dedi Naruto .Boruto biraz kendine gelince ona endişeyle bakan Naruto ve Hinatayı gördü.
"Büyükbaba Jiraya ." Dedi Boruto ve hemen ayağa kalktı.
"Hey hey . Nereye ?" Dedi Naruto .
Boruto kapıyı açmaya çalıştı .
"Büyükbaba Jiraya . Ona bir şey oldu . Biliyorum oldu ." Dedi Boruto . Naruto oğlunun yanına geldi.
"Boruto sadece bir kabustu . Büyükbaba Jiraya gayet iyi . Hatta gel hadi beraber bakalım ." Dedi Naruto ve kapıyı açtı .Ama bunu yapar yapmaz. Bir koşuşturma görüldü .
"Neler oluyor ?" Dedi Hinata yatakta ayaklarını sarkıtarak otururken.
"Hayır . " Dedi Boruto ve koridorda koşmaya başladı .
Naruto ona seslendi. Ama Boruto sadece koştu. Taa ki onun kapısındaki kalabalığa gelene kadar .Boruto'nun gözlerinden yaşlar aktı .
"Hayır . " Dedi Boruto ve yere çöküp ağlamaya başladı . Çığlık çığlığa hemde
Naruto ve Hinata da oraya gelince hemen Boruto'nun yanına geldiler ve oğullarına sarıldılar .Naruto içeriye baktı. Sakura'nın içeriden bağıran ve komut veren sesleri duyuluyordu .
Naruto ayağa kalktı . Hinata Borutoya sarılmaya devam ederken Naruto içeriye girdi .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Perdelerin Ardında - (Naruhina)
FanfictionYa Jiraya ölmeseydi ? Ya Neji savaşta kendini feda etmeseydi ? Bazı şeyler olmalı deriz olmazsa hayat başka bir yerden keser çünkü . . . Hinata klanın varisi . . . Naruto sadece dışlanan çocuk . . . İki farklı dünya birbirini sevdi . Bunu beğenmeyen...