16.

180 18 111
                                    

Hayat ne kadar acımasız değil mi? Bazen kabuslarımız bize bir şey  söylemek ister . Ama anlayana kadar çok geç olur . . .

Karanlık hastane koridorunda yürüyordu sadece . O kapıya gelene kadar da yürüdü .
Kapıyı yavaşça açtı ve içeri girdi . Kapıyı arkasından kilitledi .

İçeri yavaşça yürüdü.
Kalp cihazının monoton sesi duyuldu içeride. Yavaşça içeri yürümeye devam etti . Cebindeki iğneyi çıkardı . Yavaşça kalp cihazına yürüdü . Sesini kapadı . Sonra da iğneyi serum şişesine ilerletmek için elini kaldırdı .

Ama tam o sırada biri elini kavradı ve iğneyi düşürmesini sağladı .
"Bu çok kaba bir hareket . Birini uyurken rahatsız etmek yani ." Dedi Jiraya'nın sesi .
Ona baktı .
Jiraya güldü .
"Bu biraz ileri değil mi ha Shion ." Dedi Jiraya .
Shion sadece sinirle konuştu .

"Sen neden uyanıksın ?" Dedi Shion . Jiraya güldü .
"Sence ben ölümü bu kadar çabuk kabullenebilecek birine mi benziyorum ? " Dedi Jiraya ve güldü .
"Ayrıca uyuyamadım . Bir şeyler peşinde olduğunu da biliyordum . Bu yüzden hazırlıklıyım ." Dedi ve elindeki hemşire çağırmak için olan kumandayı gösterdi .

"Üç dakika içinde beni öldüremezsin. Elinde bir tek iğnen vardı. Ama artık o da yok ." Dedi Jiraya  .
Shion köşeye sıkışmış bir şekilde etrafına bakındı. Tekrar Jiraya'nın tatmin olmuş yüzüne bakarken . . . Hayır . Ona bu hazzı yaşatmayacaktı. Shion gülümsedi .

"Sen öyle san ." Dedi ve birden Jiraya'nın başının altındaki yastığı sertçe çekti . Jiraya'nın başı aniden aşağı düşerken Shion sertçe yastığı onun yüzüne bastırdı.
Jiraya çırpınmaya başlarken Shion konuştu .

"Demek zamanım yok öyle mi ? Seni yok etmek için iğneye ihtiyacım yok . Nefesi çabuk biten yaşlının tekisin sonuç olarak ." Dedi Shion ve tüm hiddetiyle daha sert bastırdı . En sonunda Jiraya biraz daha umutsuz çırpınmalar gösterdikten sonra hareket etmeyi bıraktı .
Shion gülümsedi . Yapmıştı . Sonunda yapmıştı  .

"Bunu hiç sevmeyeceksin" Dedi yankılı bir kız çocuğu sesi. Shion ona döndü ve gülümsedi .
" Öyle mi ? Şimdiden sevdim bile . " Dedi Shion ve ayak sesleri yaklaşırken yastığı geri Jiraya'nın başına koydu ve odadan kilidi açıp çıktı.








"Boruto . "

"Boruto uyan . "

Boruto çığlık atarak uyandı . Derin derin nefesler almaya çalışıyordu. Ama yapamıyordu .
"Boruto Boruto . Hey . Bana bak. Bana bak ve derin derin nefes al." Dedi Naruto .

Boruto biraz kendine gelince ona endişeyle bakan Naruto ve Hinatayı gördü.
"Büyükbaba Jiraya  ." Dedi Boruto ve hemen ayağa kalktı.
"Hey hey . Nereye ?" Dedi Naruto .
Boruto kapıyı açmaya çalıştı .
"Büyükbaba Jiraya . Ona bir şey oldu . Biliyorum oldu ." Dedi Boruto . Naruto oğlunun yanına geldi.
"Boruto sadece bir kabustu . Büyükbaba Jiraya gayet iyi . Hatta gel hadi beraber bakalım ." Dedi Naruto ve kapıyı açtı .

Ama bunu yapar yapmaz. Bir koşuşturma görüldü .
"Neler oluyor ?" Dedi Hinata yatakta ayaklarını sarkıtarak otururken.
"Hayır . " Dedi Boruto ve koridorda koşmaya başladı .
Naruto ona seslendi. Ama Boruto sadece koştu. Taa ki onun kapısındaki kalabalığa gelene kadar .

Boruto'nun gözlerinden yaşlar aktı .
"Hayır . " Dedi Boruto ve yere çöküp ağlamaya başladı . Çığlık çığlığa hemde
Naruto ve Hinata da oraya gelince hemen Boruto'nun yanına geldiler ve oğullarına sarıldılar .

Naruto içeriye baktı. Sakura'nın içeriden bağıran ve komut veren sesleri duyuluyordu .
Naruto ayağa kalktı . Hinata Borutoya sarılmaya devam ederken Naruto içeriye girdi .

Perdelerin Ardında - (Naruhina)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin