Ölümsüz müyüm ? Bilmiyorum
Ama şunu biliyorum ki bu hayatın tadını çıkaracağım.
Bu gözümü açtığım kaçıncı evren bilmiyorum. Sayısız kez ölüp sayısız kez canlandım.Her seferinde farklı şeyler yaptım.
Bakalım şimdiki hayatımda ne olacak?
"Hoşgeldin bebeğim. Nasıl geçti? Ne yaptın bakalım bugün."
Kollarımı havaya kaldırım görünmez bir yuvarlak çizip
" Çook güzel geçti. Yeni bir arkadaş edindim."
"Ohh öylemi, tatlım hadi üzerini değiştir sonra yemek masasına geçelim."
Odama geçip mavi en sevdiğim elbisemi giyip aşağı doğru inmeye başladım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bu hayatı çok sevmiştim. Önceki hayatlarımda bu kadar küçük olmadığım için çocukluğumu pek yaşayamamıştım.
İlk hayatımı hatırlıyorumda sefalet içinde büyümüştüm. Fakir bir ailenin beşinci çocuğuydum.
Kötü içkici bir baba zayıf hasta bir anneye sahiptim. Kardeşlerim beni pek sevmezdi.
Bir gün beni sokağa attılar daha 9 yaşıma yeni girmiştim. Sokaklarda 1 yılı zor geçinmiştim. Yeri geldiğinde çöpten yemek yemiş ara sokaklarda kartonların üstünde yatmıştım.
Ve 10 yaşıma gireceğim o gün ölmüştüm. Bana saldırmaya çalışan o piç erkek orospuları yüzünden onlardan kaçmaya çalışırken düşmüş ve kafamı vurmuştum.
Onlar korkudan yaşayıp yaşamadığıma bakmadan kaçıp gitmişti ben ise orada sabaha kadar kan kaybından ölmüştüm.
Yeni hayata başladığımda güçlü olacağıma sefalet içinde yaşamayacağıma yemin etmiştim.
Şuan ise yaşayamadığım o çocukluğu yaşamaya karar vermiştim. İlk defa bencillik yapmaya karar verdim ve bu benim hakkımdı.
Yemek masasının önünde duran babamı gördüğümde koşarak üzerine atladığımda babam hemen beni kucağına alıp sarılarak etrafında döndürdü.
"Prensesim benim" diyip yanaklarımı kocaman öptü.
Beni sandelyeme oturtup babam karşıma oturdu. Annem elinde kocaman pastayla gelip masaya bıraktı pastanın mumlarını yakıp bana döndü.
"Doğum günün kutlu olsun bebeğim seni iyiki doğurmuşum seni çok seviyorum."