Episode 3

262 35 7
                                    

5 yaşına geldiğimde büyülerin bir kısmını yapabilmeye başlamıştım.

Annem bir temizlik yaparken büyü kitabını bulmuştu.

Bende ona anlatmıştım.

Annem gözlerinde parıltılarla bana baktığında benim bir dahi olduğumu söyleyip o günün akşamı bunu kutlamıştık.

Şimdi ise üzerime masmavi tülden askılı bir elbise giyip dışarı oyun oynamaya çıkacaktım.

Tabi onlar öyle sanıyordu. Ben daha çok etrafı inceleyektim.

Tabi ben etrafta gezerken onlar akşam için hazırlık yapacaklardı.

Çünküü bugün benim doğum günüm
Wuhuu

Merdivenlerden zıplayarak indim. Kahvaltısını yapan babamın yanına gidip elbisemin eteklerinden tutup etrafımda döndüm.

" Nasıl olmuşum yakışıklım. "

" Çok güzel olmuşsun prensesim."

Babamın yanağından öpüp kapıya doğru koştum çıkmadan önce dışarıya çıkacacağımı haber verdim.

Dikkatli olmam şartıyla izin verdiler.
Evim kasabanın dışında bir çiftlikteydi. Bu yüzden biraz yürümem gerekiyordu.

Kasabaya girdiğimde heyecanlandım.

Sokakta zıplayarak yürürken bir yandan ıslık çalıyordum.

Pazar alanına geldiğimde heyecanla gülümsedim. Elbisemin eteğindeki cepteki para kesemi sıkıca kavradım.

Koşarak pazara girdiğimde etrafı inceledim.

Birbirinden güzel sıralanmış tezgahlar meyveden sebzesine , elbisede takısına kadar çeşitli şeyler vardı.

Yavaşça ilerlerken ileride duran taş ocağında kılıç döven adamı etrafındaki silahları görmemle gözlerimin içi parladı.

Hemen koşarak oraya gittim. İçeri girip kılıçlara hayranlıkla baktım.

WWOOAAHH

Gerçekten çok güzellerdi.
Kenarda benim yaşlarımdan biraz büyük kişilere göre bir kılıç vardı ve çok güzeldi.

Kabzası siyahtı ve kabzanın üzerinde dalgalı şekiller vardı.
Şekilleri koyu bir mavi ile geçip belirtilmesiyle çok güzel duruyordu.

Kılıcın keskinliği uzaktan bile fark ediliyordu.

" Çok beğenmişe benziyorsun."

Arkamdan gelen sesle sıçrayıp sese döndüm.

Daha demin kılıç döven adam yanıma gelmişti.
Küçük bir kızın kılıçlarla ilgilenmesi ilgisini çekmiş olacak ki ilgili bir şekilde bakıyordu.

" Ahh evet çok beğendim çok güzel."

Adam gülümseyip elini başıma koyup saçlarımı okşadı.

" Onu satın almak istiyor musun?"

Hızla gülümseyip başımı salladım.
" Evet evet istiyorum."

Adam dizlerinin üzerine çöküp benimle aynı hizaya geldi.

" Peki yeterli altının varmı."

Ahh birde o var dimi henüz küçük oldğum için bir kaç parça gümüşün vardı. Ama babamdan istersem belki alır.

" Hayır yok ama babama söylerim o alır. "

Adam sır verir gibi eğilip
" Sana bir tavsiye vereyim mi küçük kız "

" Hım hım "

" Bence ilk kılıcını kendi harçlığınla almalısın  hem  kendi paranla aldığın için daha kıymetli ve değerli olur."

Dediklerine kıkırdayıp
" Peki ben biraz büyüyeyim para kazanıp o kılıcı alacağım benim için saklar mısın ?"

" Peki küçük ismini söyleki seni unutmayayım."

" Benim ismim Rina peki sizin bayım."

" Memnun oldum küçük kız benim adımda Roby "

Kocaman gülümsedim.

" Memnun oldum Roby'cim ama benim gitmem lazım "

Çıkışa doğru koşup sokağa çıktım.

Pazardan çıkıp eve doğru yürümeye başladım.

Toprak patikadan geçip taş köprüden çıkarken bağırış sesi duymamla adımlarım durdu.

Sesin olduğu yere yürüdüğümde köprünün altından geldiğini fark ettim.

Köprünün taş ağanı saklanıp ne olduğuna baktım.

9-10 yaşlarında dört çocuk aralarına bir çocuğu almış dövüyorlardı.

Konuşmalarını dinlediğimde ne olduğunu fark ettim.

" SENİ EZİK PARÇASI ONDAN UZAK DURACAKSIN DUYDUN MU BENİ!!"

Bağırırken ağzından tükürükler çıkmasıyla yüzümü buruşturdum.

"  Ahh Ben onu yanına gitmedim ah o benim yanıma geldi gerçekten ahh "

Daha fazla katlanamayıp yerden elime taş alıp saklandığım yerden çıktım.

Evet beş yaşında ufak tefek bir şey olabilirim ama benimd hünerlerim vardı.

Elimdeki taşı liderleri gibi görünen çocuğun kafasına attım.

" AHH! KİM ATTI LAN O TAŞI "

...

...

Bir Başka Hayat ( Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin