Softcore | hyunlix

4|Dan's Baby

Kontrol etmeden salıyorum,
Umarım bir yamukluk yoktur :**
Keyifli okumalarr

4|Dan's baby

Saat dörtte okuldan çıkıp kardeşimle kalan Yuna'yı ve annemi kontrol ediyor, ardındansa buraya gelip onunla ilgileniyordum.

Gittikçe rutinleşen ve bir buçuk haftada iyice oturan günlük düzenim artık endişe verici veya zor gelmemeye başlamıştı. Çünkü Hyun,gösteri sonrası duş alıp odasında takılmayı daha çok seviyordu.

Çalışmaktan çok ona arkadaşlık ediyordum bu yüzden.

"..işte ona penisinin sorun olmayacağını söyledim çünkü..ben panseksüelim dostum. hoşuma gittiği sürece memeli bir erkek olması umurumda değildi!"

Ve bir de Chris'in hikayelerini dinliyordum.

Ağzımdaki sigara dumanını üflerken,"Sonra?" demiştim merakla. "Uyandığında hala yanında mıydı?" Chris kesinlikle acı çeken taraf olmalıydı. Bilmiyordum-anlattıklarına göre tek gecelik bir ilişki de olsa partneriyle görüşmeyi tercih eden biriydi fakat partnerleri bunu pek de önemsemiyordu. İçkisinden bir yudum daha aldı. Bu sırada,"CC şunları iki saattir yenilemeni bekliyoruz!" diyen adama baygınca bakmış,suratını buruşturmuştu.

"Tanrı aşkına Bum?şurada hissiz ama incitici olan yatak anılarımı anlatıyorum sen gelmiş boğazının derdine düşmüşsün..siktir git öne uzanıp al şişeyi dök bardağına!"

İçince cidden hassaslaşıyordu.

Başını iki yana sallamıştı ve geri önüne döndüğünde devam etmişti. Gözleri ileriye bakıyordu. "Dünyanın iyice çivisi çıkmış durumda..kimse kimsenin ne hissettiğini siklemiyor. Baba,anneyi dövüp atıyor. Kadın adamın yemeğine haşere tozu döküyor, çocuk evdeki tüm çivileri yatağının altına topluyor...sonra boktan aile trajedilerini televizyondan izliyoruz." Omuzlarımı silktim. Chris de çiçekli bahçelerde büyümüş birine benzemiyordu. Hoş,buraya düşen kimsenin...

öyle olma imkanı yoktu.

"Hep böyle değil mi zaten?" diye mırıldanmıştım. Biten sigarayı küllüğe bastırdım. Dudaklarımı yalayıp gülümsemiştim. "Birilerinin yaşaması için birilerinin ölmesi gerekiyor." Düşünceliydim. Saçlarımı karıştırırken başımı arkaya çevirmiş, adamın tekiyle bilardo oynayan ona bakmıştım. Chris'in sesini duydum yeniden. "Bana çocuk katil falan olduğunu söylersen-şurada düşüp bayılırım Felix?" Anında itiraz etmek adına ona geri dönmüştüm fakat aklıma gelen şeyle yalnızca duraksayıp suratına dik dik baktım. "Burada böyle şeyleri önemsiyor musunuz ki?"

"Taşak geçtiğini söylersen önemsemeyeceğim?"

Kıkırdadım."Bence dememe pek de gerek yok.." Dirseğimi masaya yaslayıp çenemi elime oturtmuş, Chris'e masum bir edayla bakmaya başladığımda sesli bir şekilde küfretmişti.

"Vaov,benim yanımda bile bu kadar gülmüyor,ne verdin çocuğa?"

Saçlarımı,arkadan kavrayan parmakları,tutamlarımı okşarken eline tirbuşonu alan Chris,imayla bakmıştı ona. "Biraz sohbet,üç dal da sigara dostum."dedi basitçe. Parmakları enseme gitti Hwang'ın. İrislerim bana tepeden bakan onu saniyeler içinde bulurken avucunu kaydırıp yanağımı okşamıştı. "Herkese böyle gülme,dememiş miydim ben sana?" Diye mırıldandı. Omuzlarımı silkip başımı beline doğru yasladım. "Onayladığımı hatırlamıyorum." Dediğimle Kaşları havalanmıştı.

"Onaylaman gerektiğini söylediğimi hatırlamıyorum."

İrislerini kıstı ve yanağımı bıraktığında ondan ayrılıp önüme döndüm. Keyfimi kaçırmıştı.