MERHABA ARKADAŞLAR KALDIĞIMIZ YERDEN DEVAM! BU ARADA BİRAZ UZUN OLDUĞU İÇİN 2 PART OLARAK YAZICAM. HİKAYEMİN OKUNMAYA BAŞLAMASI GERÇEKTEN ÇOK HOŞ :3 TEŞEKKÜRLER :D (VE MEDYADAKİ RESİMİ BEN OLARAK SAYABİLİRSİNİZ :D FAKAT BEN GÖZLÜK DE TAKIYORUM.)
Okul gezisi zamanı! Şuana kadar okulumuzun yaptığı en ucuz gezi diyebilirim ve bu geziye kankam hinata da geliyo! Bu gezinin adı ''EFES-ŞİRİNCE'' gelme sebeplerim ise zaten açık;birinci olarak hediyelik eşya yani anı almak,iki turistler yani kore japon alman ingiliz filan OHA YAZMASI BİLE GÜZEL :3
Akşam hiç uyuyamadım.Sabah ise daha 1 hafta öncesinden ayarladığım kıyafetlerimi giyip eyeliner çektim ve parfüm sıktım.Salona yönelip gözlüklerimi sildim.Dün akşam gezi için çantamı hazırladığım çantama suyu da ekledim ve tablet ile telefonumu aldım.
Okula geldiğimde kimse yoktu.Acaba gününü mü karıştırdım filan derken iki üç kişi daha geldi.Fakat sanırım 5. sınıflardı.Ben bir tek sabahçılar için zannediyordum.Baktım tanıdığım yok,okulun sadece bir sokak ötesinde olan sahile geldim. Uzun zamandır güneş doğarken gördüğüm sahile hep gitmek istemiştim.Geldiğimde gerçekten huzur vericiydi.Hiç kimse yok,sadece dalgaların sesi ve martı bağışları vardı.Güneş tatlı tatlı vuruyor beni benden alıyordu.Hemen birkaç resmini çektim ve okula geri döndüm.Geldiğimde Nida ve Deniz de ordaydı.Maalesef ki karma yüzünden aynı sınıfta olmadığımız Hinatanın şimdiki arkadaşları.Özellikle Deniz'e gıcık kapıyorum.Her zaman kankası olduğum Hinata'yı kıskanıyor ve hep benden uzaklaştırıyor.Doğal olarak bu beni deli ediyor. Bir süre sonra Hinata geldi. İlk baş Nida olmak üzere Deniz ve Eceye de sarıldı. Fakat beni atladı.Ve ben de belli etmedim ve sessiz kaldım.O sırada konuşmaya daldılar ben de konuya japon kalınca ayrıldım.Bizim sınıftan da gelenler vardı.Bir süre onlarla takıldım filan sonra otobüslerde nerdeyiz ve hangi otobüsteyiz açıkladılar.Biz son otobüs olan 4'deydik.Bindik filan giderken güzel bulduğum şeyleri çektim.Sonra Meryem ana'ya geldik.Aşşağıya indik.Fakat Hinata beni çoktan unutmuş,Deniz ve Nida ile eğleniyorlardı.Ben de yanlarına gittim.Bir iki cümleden sonra yine ben dışlandım.Bu benim ağrıma gitmiyor değil.Özellikle kanka dediğim kişinin bunu yapması ağır geldi.Bu sefer takmamaya karar verdim.Sonra bizim ingilizce öğretmeninin kızı yanımda belirdi ve 'beraber gezelim mi?' diye sordu.Doğrusu yanlız gezmek istemiyordum ve evet dedim.Sonra su çeşmeleri olan bir yere gedik.İşte bu çeşmelerden içersek şu şu oluyomuş filan.İşte biz de içtik.O beni tabletimden çekti ben onu telefonundan.Sonra hediyelik dükkanına gittik.Orda hinata ile haç kolyesi beğendik. Fakat ben almadım.Ben küçük meryem ana heykeli aldım :D Zaten en küçük fiyat 3 liraydı çünkü herşey euro ile satılıyodu.
yine otobüse bindik bu sefer Efese geldik.Burası gerçekten büyüktü.Meryem anada hiç koreli taylandlı yada ajapon görmedim.Fakat daha buranın girişinde KOREli gördüm.ŞOK VEFAT FELAN OHA YANİ :D Sonra girdik.Anlattılar bu nedir filan,hepsini fotoğraf çektim.Büyük efes kütüphanesine geldik.Orda unni'ler gördüm *.* Gidip çekildim ve sevinçten karıştırıp oppa diye bağırdım -_- O fotoğraf şuana kadar çektiklerim içinde en değerlisi haline geldi.Sonra efes tiyatrosuna geçtik.Burada okulcana fotoğraf çekilcez dediler,yıkık kapıdan bir geçtim,karşımda KORELİ DAŞ :D Gözlükleri benimki ile aynı model,ne tesadüf :D Orda fotoğraf çekiyolar,mecburen kalkamıyoz ama benim umrum deil.Ben o gitmesin birsürü fotoğraf çekilelim diye bakıyom :D Sonra fotoğraf çekilirken yalvar yakar kaçtım ve mal gibi koreliye'bir fotoğraf çekilebilir miyiz?'diye sordum -.- Fakat beklemediğim birşey oldu ve 'Tabbiki olur CANIM.' dedi. CANIM... şuan hatırladıkça ölüyom :D tam 5 fotoğraf çekildik :D Hepsinde kötü çıkmıştım ama umrum olmadı :D Sonra hinata gelip:
-Sen de mi çekildin?
+Evet.
-Sen sonra oppa diye bağırınca arkandan bu ne diyo diye baktılar :D
+Bir anlık karıştırdım :D
Gezi boyunca ilk defa sadece 2miz güldük ve konuştuk.Gitmeden önce tualet molası dediler,hinata ile konuşmaya devam ettik.Bu sefer gerçekten mutlu oldum.Sonra Deniz geldi ve Hinatayı çekti.Onu konuşmaya çekti ve gerçekten saçını başını yolasım geldi. Çok gereksiz ve kıskançlık belli eden hareketler yapıyordu.
Şimdiki durağımız açık büfe ! Burada yemek yicez .İndik herkes sıraya girdi.Ama o sıra yı görünce hinata ile vazgeçtik :D oraya girersek veliler bize taciz etcek durum o kadar vahim :D Mecburen oturduk.Deniz hinata'nın yanına oturdum diye celallendi.Hinataya 'gelsene!' diye bağırdı ama o kızıp 'Hayır o sıraya girersek üsütmüze binerler'diyerek kızdı. Gezi içinde en güzel kısım buydu sanırım.Hemen gidip son kalan 2 pudingi kaptım.Hinata ile EXO caps'lerine baktık,bana EXO dinlettirdi.Sonra benim yanimda getirdiğim büsküvi ve kekleri yiyip enerji içeceği içtik.Sonra deniz ile nida belirdi.Nida ile ece konuşmaya daldı.Deniz de tabağına hiç bitmicek şekil yemek doldurmuş.Fakat açık büfe yemekleri hiçbirşeye benzemiyordu.Kısacası o sıraya girsek bile değmezdi.Bir süre denizi takmadıktan sonra gidiyoz dediler.Otobüse bindik.Şirinceye gitme zamanı !
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir ergenin günlüğü
Teen FictionDİKKAT! bu bir genç kızın günlüğüdür.Neyin kafası bu pardon bir ERGEN demeliydim ;) Kore fan ve biraz de asosyal benin günlüğü . O zaman okurken sırlarımı paylaşmazsan sevinirim ;) Çünkü içinde hem hayal,hem de daha çok düşünce olan bir seri bu...