- 2 GÜN SONRA -
-Çok açım ben! Kaç saattir uyanığız ve senin sabah hazırladığın bir demet marul hariç hiçbir şey yemedim. Ama hem senin hem de benim doyabileceğimiz bir yer biliyorum.
-Neresi ki? Belki biliyorumdur.
-Bence bilmiyorsundur. Öyle meşhur bir yerde değil zaten.
-Yalnız ben domuz eti yemiyorum Mass!
-Biliyorum. Biz Hindu'larda yemeyiz.
-Ne yani Hinduizm'de yenmiyor mu?
-Evet tabiki! Yalnız bide ben o ineğe tapıp Ganj nehrinde yıkananlardan değilim. Sadece resmi kaynaklarda öyleyim. Zaten vejeteryan olduğum için yesem ne yemesem ne domuz etini. Üff aman nerden de açıldı bu konu? Yaklaşık 10 dakikadır burada böylece konuşup duruyoruz. Hadi gidelim.
diyip taksiye bindiler. NewYork'a daha önce 2 kez gelen Doruk geçtikleri yolları görünce gerçekten de NewYork'u tanımadığını anladı. 'Mass nasıl bu duyduklarından sonra bu kadar mutlu ve hiç uçaktaki halleri yok' diye düşündü içinden ve herhalde "Memleketine" gelince böyle bir anda motivasyonu yükseldi diye düşündü. O sırada bir önceki cümledeki düşüncesi aklına geldi ve NewYork!a memleket diyince ne kadar saçma bir şeyin ortaya çıktığını anladı.
-Eee.. Mass!
-Ne ee.?
-Nasıl ne eee? Nereye gidiyoruz? Yarım saattir bir ara sokaktan diğer ara sokağa geçip duruyoruz farkında mısın?
-Bekle ve gör!
diyip tekrar başını cama doğru çevirdi Mass. Taksi durdu ve Mass Amerikan Dolarını taksiciye uzattı ve her zamanki gibi üstü kalsın diyerek arabadan indi. Hemen ardından da Doruk taksiden indi. Etrafında 1 tane bile dükkan olmadığını gören Doruk şaşkın şaşkın Mass'ı takip etmeye başladı. Ve sonunda küçük bir girişi olan dükkana girdiler.
-Waww! Ama burası inanılmaz!
-Beğenmene sevindim. 28 nolu masa bizim olmalı.
diyip yukarı kata çıktılar. Garsondan yardım alarak yerlerine oturan Mass ve Doruk siparişlerini verdiler.
-Buyrun efendim! Bu sizin "Marulsuz" et döneriniz, bu da sizin Çekoslavakya marullu salatanız. Afiyet olsun!
-Teşekkürler.
diyip salatasına dalan Mass kendinden geçerek yediği salatasını saniyeler içerisinde yarıladı.
-Mass!
-Efendim?
-Ben bu David denilen adamı anlamıyorum.
