-Bölüm 1-

354 12 13
                                    

♠ Başlama tarihinizi buraya bırakabilirsiniz ♠

Mutluluğunuz sahte

                              Değerlerinizi satıyorsunuz.

Suçu olmayana ceza verilmezdi, verilmemeliydi.

 Odanın kapısının açılmasıyla içeri girmesi bir oldu. Odaya girdiği andan itibaren gözlerini benden ayırmamıştı. Gözlerinde merhamet yoktu, acı yoktu, suçluluk yoktu. Adeta yapmam zorunlu bir şeymiş, bunun için yaratılmışım, bu çok normalmiş gibi bakıyordu.Haklıydı aslında onun için normaldi. Kim bilir kaç kızı bu konumda görmüştür şimdiye kadar. Korkan bendim. Acı çekecek olan, göz göre göre hayatı mahvolacak olan sadece bendim. Bu nasıl bir çaresizlikti.Ben neden bunları yaşamak zorundaydım, suçu olmayana ceza verilmezdi, verilmemeliydi. Bu konuma düşmek kendime olan saygımı yitirmişti, kendimden nefret ediyor bulunduğum çıkmaza lanetler okuyordum.

Gözlerine  bakmaya cesaretim yoktu. Ondan nefret ediyordum ama o bana bakmayı sürdürdü. 

"Hazırlan bir saate  başlıyorsun." Sesi oldukça cüretkâr ve otoriterdi. Başımı sallamakla yetindim. Odadan çıkarak diğer odalarda soyunma odasını bulmaya çalıştım.

Koridorlardan gelen boğuk iniltiler buradan bir an önce kaçmam gerektiğinin habercisiydi ama kaçma gibi bir seçeneğim yoktu, en azından şu anlık. 

Koridorun başındaki soldan ikinci odanın kapısını yavaşça açarak içeriye göz gezdirdim.

Boş, dağınık,kirli bir yatak ve birkaç kıyafetten başka bir şey yoktu.Odanın nemli ve rutubetli kokusuna daha fazla dayanamayarak kapıyı kapatıp yanındaki odaya girdim.

Girdiğimde yerde yatan kadınları görmem midemi bulandırmıştı.

Üzerlerinde oldukça dekolteli parlak simleri olan iddialı elbiseler, iç çamaşırlarıyla kalanlar, hatta daha da kötüsü elbiseleri yırtık vaziyette adeta çıplak kalan kadınları görünce ne tepki vereceğimi bilememiştim.

Muhtemelen dün gecenin ardından alkolünde etkisiyle bu hale düşmüşlerdi.

İçimi en çok acıtan onların sadece yere atılmış ve üzerilerine hiçbir şey örtme gereksinimi duymadan bir eşya gibi oraya yığmalarıydı.

Bu akşam büyük bir ihtimalle benim de içlerin de olacağım bu görüntü kötüydü.

Bir erkek kadar kötü ama acı kadar gerçek.

Açık bıraktığım kapıdan ayak sesleri geliyordu.

Yeliz'in sıcak sesiyle ona döndüğümde bana gülümseyerek bakmaya başladı. Yeliz'i Adnan denen herif görevlendirmişti bana işi öğretmesi için. Neler düşündüğümü fark etmiş olacak ki açıklama gereği duyarak lafa girdi.

"Şuan böyle göründüklerine bakma çoğu isteyerek bu işi yapıyor. En kısa zaman da sende alışırsın."

"Alışmak istemiyorum!" dedim. Sesim beklediğimden daha titrek çıkmıştı. Konuşmayı biraz daha uzatırsak ağlayabilirdim ama bunu yapıp kendimi küçük düşürmek istemiyordum.

Yanıma yaklaşarak sarıldı. Dostça sarılmaydı bu art niyet yoktu içinde bana karşı.Yüzüme bakarak "Ben sana yardım edeceğim merak etme." dedi. Edemezdi bunu biliyordum nasıl edebilirdi ki kendi durumunun benimkinden farkı yoktu. Kendisi 4 yıl önce boşanmış ve 2 çocuğuna bakmak zorundaydı kısa yoldan para kazanması gerekiyordu ona yiyecek, giyecek, kalacak, yer veren kimsesi yoktu. Olsa bile gidemezdi bakmayın böyle göründüğüne akrabalarına karşı çok gururluydu. Tek kuruşlarına minnet edeceğime burada çalışır çocuklarıma bakarım diyordu. Mecburdu çünkü, tıpkı benim gibi...

ŞAHMARANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin