hello my 17!

23: dayak

Jisung okuldan sonra arkadaşları dağılınca tek başına sokaklarda yürümeye başlamıştı. Seungmin Jeongin'le sinamaya, Hyunjin Minho'yla spor mağazasına, Hongjong ve Felix sevgilileriyle takılmaya gidince yalnız kalmıştı.

İç çekerken yolu uzatmak için mahalle aralarından yürümeye başladı yine. Yurtta telefon ve wifi sıkıntısı yaşadıkları için tek başına orada olmaktan nefret ediyordu.

İçinde beliren kötü hisle arkasını dönmüş, döndüğü gibi gözlerini kocaman açmıştı.

Changbinleri korumak için ihbar ettiği çocuklardan birkaç tanesi buradaydı. "Bak sen, boyundan büyük işler yapan bücür de buradaymış."

"Kimsiniz?" dedi tedirgince. Gördüğü bıçakla nefesi kesilmişti.

"Şimdi de çağırsana polisi." diye atıldı bir tanesi. Jisung sertçe yutkunurken telefonunu açmıştı. Bileğine yediği tekmeyle telefonu yere düşerken korkuyla birkaç adım geriledi.

"Senin yüzünden abim tutuklandı." diye bağırdı bir tanesi.

"Bıçak çekmeseydi!" diye çemkirmişti Jisung da.

"Dik başlı mısın sen hep böyle? Kim duyacak seni bu ara sokakta?" diyerek üstüne yürüyen gence çevirdi Jisung bakışlarını.

"İyi insanlara Tanrı daima yardım eder, bir şekilde görürsünüz siz gününüzü!" diye bağırdı Jisung. Yolun sonuna gelmiş, kaçacak yeri kalmamıştı.

Ona savrulan bıçakla gözlerini sıkıca kapatmış ama herhangi bir darbe almayınca gözlerini açmıştı.

"Jisung, polisi ara!" diye seslenen Changbin'le Changbin'in uzattığı açık telefonu alıp yere çökerek polisi aradı Jisung.

"Şey, ahm, Cheongdam lisesinin oradaki çıkmaz sokakta şiddete maruz kaldık, 17 18 yaşındaki birkaç tane erkek var bıçakları var. Cumartesi günü ihbar edilmişlerdi!" diye aceleyle konuştu Jisung. "Lütfen yardım edin köşeye sıkıştık bizi öldürecek gibiler!"

Jisung yediği tekmeyle telefonu düşürürken yere yığılmıştı. Changbin bıçak çekene tekme atıp onun elinden kurtulduktan sonra Jisung'ın yanına çökmüş, kanayan avucunu gencin yanağına değdirmemeye çalışarak yüzünü avuçlamıştı.

"Jisung, iyi misin?"

"Boşluğuma tekme attı." diye sızlanırken dolan gözlerini kapattığı gibi birkaç yaşı düşürmüştü. Diğer çocuklar Changbin'i tekmelemeye başlarken Changbin Jisung'ın üzerine kapanmış ona vurmalarını engellemeye çalışıyordu.

Duydukları siren sesiyle diğerleri kaçmaya başlarken Changbin kendini tamamen Jisung'ın üzerine bırakıp derim bir nefes aldı. "Ahm..."

"İyi misin?" Jisung Changbin'e sıkıca sarılıp bacaklarını iki yana açmış, genci üzerine yatırmıştı. Changbin kanlanan dişleriyle gülümsedi.

"Sadece acıyor, bir de dişim kırılmış olabilir."

"Yüzüne tekme mi attılar?" Jisung dehşetle gence bakarken Changbin onaylamış ve sızlanmıştı.

Jisung gencin yanağını okşarken başlarına gelen memura kısa bir bakış attı.

"Şey... Çok fazla vurdular." derken koluna yaslanan arkadaşına bakmıştı.

"Önce hastaneye sonra karokola geçelim. Velilerinizin numaralarını söyleyin." derken yere çöktü polis memuru. "Olay yerine bir ambulans gönderin, iki yaralı öğrenci var."

"Ben yurtta kalıyorum." derken telefonunu gösterdi. "Yurdun numarası ezberimde değil ama arkadaşlarımın numarasını verebilirim."

"Ver birini." dediğinde Jisung Hyunjin'i aratmıştı.