2. Bölüm.

137 11 8
                                    

•-•

Haruki Rin.

"Vay canına burası baya büyük." İlk defa okula gidecektim. İçimde azda olsa bir heyecan vardı.

"Sana Rin dememde bir sakınca yok değilmi?" Gojo'ya baktım. Açıkçası saygı kelimelerini çok fazla önemsemiyordum.

"Bana istediğin gibi seslene bilirsin Gojo." Ne? Ben küçük değildim bir kere.

"Peki o zaman! Rin yarın büyük bir ihtimal üst rütbeler tarafından sınanacaksın. Kendini buna göre hazırlasan iyi edersin."

"Hay hay efendim." Gojo'yu biraz daha takip ettikten sonra, o gece İtadori ile birlikte savaşan gencin yanına gelmiştik.

"Megumi!" Bir kişinin ismini daha öğrendim! Bence güzel bir ilerleme kaydettim!

Gojo bize kalacağımız yerleri gösterip gitmişti. Ne kadar nedenini bilmesemde Erkekler ve Kadınlar farklı bölümlerde kalıyorlardı. İnsanlar arasına çok çıkan biri değildim.

Ortalama boydaki odama göz attım. Çok fazla eşyam yoktu. Birkaç kıyafet ve canımdan çok sevdiğim kılıçlarım. Bence bana bunlar yeter ve artardı.

Demek sınanacaktım. Buda bir gelişme. Ben hâlâ bana lanet demediklerine şaşırıyordum. Aslında lanetten çok normal bir insana benziyordum. Normal bir insan? Hangi insan görünmez olabilirki?

Şimdi anladığım kadarıyla İtadori, Sukuna'yı kontrol edebiliyordu. Bu Sukuna'nın parmakları her yere dağılmış bir şekilde bulunmayı bekliyordu. Şimdi yapacakları plan basitti. İtadori'ye tüm parmakları yedir sonra öldür.

Sanki Sukuna'yı öldürmek bu kadar basitti. Bir kere Sukuna'nın hayatta dönmesi bile hataydı. Gerçi adam ölümsüzlüğün bagını bulmuş! Ölse bile geri geliyor. Böyle bir bela işte.

Şimdi şu sade ve bir şeye benzemeyen odayı düzenleme vakti. Yanımda iki valizlik kılıç, hançer, ne ararsanız bulacağınız kesici aletler vardı. Onlar benim bebeklerim!

Yanımda getirdigim bir diğer şey ise, siyah boyaydı. Odayı siyaha boyayacktım. Uzun sürmezdi. Uyuşuk biri değildim. Odayı siyaha boyadıktan sonra, duvarlara kılıçlarımı, hançerlerimi ve diğer kesici aletlerimi asmaya başlamıştım.

Odayı düzenledikten sonra yarattığım şahesere baktım. İşte şimdi Haruki Rin'nin odasına benziyordu. Kapım çaldığında, gecenin köründe kimin beni rahatsız edebileceğini düşünmüştüm. Saat gece 3!

Kapıyı açıp, gelen kişiye baktım. Gojo'ydu. Bu manyaklığı başka birinden bekleyemezdim zaten.

"İçeri almayacakmısın Rin?"

"Hayır! Bu saatte beni neden rahatsız ettiğini öğrenebilirmiyim?" Herkese karşı temkinli yaklaşıyordum. Sonuçta ilk defa insanların içine karışıyordum.

"Yarın 1. Sınıfların, 3. Öğrencisini almaya gidicez. Gitmeden önce bir sınava tabiî tutulacaksın."

"Bunu sabah olduğunda da söyleye bilirdin." Tanrım saat gece 3!

Görünmez ~ JJKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin