" AŞKIN KARANLIK YÜZÜ "

" İYİ BİR DERS "

İnanılmaz bir hızla koşuyordum. Hala peşimdeydiler. Orman bitmek bilmiyordu. Bir anca önce ormandan çıkmalıyım diye düşünürken bir ışık gördüm. Evet bu kurtuluşun ışığıydı. Kendimi ormandan dışarı attım. Işığa doğru döndüğümde bir arabanın bana doğru geldiğini gördüm. Bir anda araba yana kaydı. Adam bana çarpmamak için direksiyonu kırmıştı. Ve yandaki arabaya çarptı onun arkasındaki de onlara. Ve bütün arabalar durmuştu. Kornalar çalıyordu. Insanlar arabadan inmiş şaşkın gözlerle etrafa bakıyorlardı. Hemen ordan uzaklaşmaya başladım. Bir an arkaya dönüp baktığımda bir adam bana doğru bakıyordu. Korkutucu bir bakışı vardı. Hemen arkamı döndüm ve koşmaya devam ettim. Susuzluğum giderek artmıştı. Hastaneye gittim ve kan torbalarından aldım. Nickten öğrendiğim şeylerden biriyde buydu. Çok gerektiğinde hastanedeki kanlardan alabilirdik. Eve geldiğimde kendimi hemen yatağın tatlı kollarına teslim ettim. Sabah uyandığımda aynanın karşısına geçtim. Hala dün gece olanların şaşkınlığı içerisindeydim. Sargılı koluma baktım. Sargıyı açtığımda yaranın iyileştiğini gördüm. Hemen hazırlandım ve okula gitmek için yola koyuldum. 1 sene önceki kurbanımdan bana kalan porsche'yi garajdan çıkarma vakti gelmişti.
Eveeeett sonunda mutluluğuma kavuşmuştum işte. Son model bir arabayla son hızda ilerliyordum. Tabi çığlıklarımla birlikte. Okula yaklaştığımda herkesin kıskançlık , heves , ve istek dolu gözleri benim ve tabi arabamın üstündeydi. Herkes ne kadar zengin olduğumu konuşuyordu. Kim bilebilirdiki bu arabaya nasıl sahip olduğumu. Bir anda gözlerim mat ile birleşti. Bana doğru geliyordu. Bir an başka yere gidiyordur diye düşündüm ama hayır tam da benim yanıma geliyordu. Aslında ciddi bir yakışıklılık söz konusuydu. Ama bu çocukta adını koyamadığım bir şeyler vardı.
"Selam seninle tanışamadık. Ben mat " dedi ve gülen gözlerle bana baktı. Buda neydi şimdi bana o öldürücekmiş gibi bakan mat şuanda gülümsüyordu. Gözleriyle eline karşılık vermemi istedi. Ama ben tabiki tam tersini yaparak az ilerde bize bakmakta olan jack' el salladım. Hala hoşlanmıyordum bu çocuktan. Sonra hızla mat'in yanından uzaklaşarak jack' doğru gittim. Herkes şaşkın gözlerle bana bakıyordu. Hayır yani çok yakışıklı ve çekici olabilir ama bu onun herkesi elde edebileceğini göstermiyordu. Jack'in yanına geldim ve hemen sohbete başladık. Bir an mat'e doğru döndüğümde bana sinirli bakışlarıyla karşılaştım. Hafif gülümseyerek kafamı çevirdim. Evet zafer benimdi. Bütün gün jack ile beraberdim güzel geçiyordu günlerim. Ha tabi mat dışında. Kendisi ve tayfası gölge gibi peşimdeydiler. Ne kadarda sinir oluyordum bu çocuğa. Benim ne olduğumu bilse, mat yanıma bile yaklaşmazdı. Ama buna gerek yok. Çünkü ona iyi bir ders vermeliydim. Vericektimde...