İlk bahar || Bölüm.1

928 23 0
                                    

Bir aşk hikayesi bakışla, bi dokunuşla, bi gülümsemeyle başlar adeta. Soğuk kış gününde içini ısıtır belki de bir yağmur.
   En acıtan şey — fotoğraflar da kalan hatıralar.

Süsen 22 yaşında. Başarılı bir yazar olmayı hayal ediyor.

Ömer 24 yaşında küçüklüğünden beri yalnızlığıyla savaşan bir fotoğrafçı.

İlk baharın gelişiyle Süsenin kalbinde çiçekler açmıştı.   Ailesinin sevgisini kazanmak için çok çalışıyordu hep, annesi ne kadar sevgi gösterse de. Sevgiye muhtaç değildi, sevginin sonsuz olmadığına inanır, hep birileri onu sevsin diye çaba sarf ederdi. Arkadaşları, ailesi ve çevresinde ki herkes bu korkuyu görüyordu onun gözlerinde.

"Neydi sevgi? aşk? emek mi, yoksa karşılıksız bir hiss mi? hiç bir beklenti olmadan sevmek. Bu mu asıl sevgi?"

Melankolik olmanın en büyük sorunu bu, duygular hep senden bir adım öndeler. Süsen henüz kariyerinin en başında olsa da, kendisine hiç inanmadan yazdığı kitapları odasında saklıyordu. Oysa ne güzel romanlar, hikayeler yazmıştı bunca yıl. Lise yıllarında arka sırada oturup tüm dersler de hikayelerini yazardı. En yakın arkadaşlarından bile bu yeteneki saklıyordu.

Nerde kalmıştık? Evet, ilk bahar. Bu ilk bahar Süsen için en güzel aynı zamanda en duygularının karışıcağı zaman olucak.

"Süsen, canım arkadaşım. Bu yetenek ne zamana kadar gizli kalıcak? Bana göster en azından. Bana bile güvenmiyorsun ya."

"Hayır Miray. Bunları asla kimse okuyamaz. Belki ileride daha güzellerini yazarsam gösteririm. Ayrıca sen okursun sonra Boraya anlatırsın,Bora Sevdaya anlatır oho herkes bilir"

"Aşk olsun Süsen hanım. Bora ve Sevda'dan mı saklıyıcam?Biz ayrılmaz 4lüyüz."

"Onu bunu bırak, ilk bahar geldi. Çiçek alıcam."

"Kime?"

"Kime mi? Kendime tabi."

|| Ömer ||

"Ömer abicim uyan, işe geç kalıcaksın."

"Tamam abicim beş dakika daha lütfen.
Bir dakika bugün pazar iş günüm değil ki benim?"

"iyi ki doğdun dünyanın en iyi fotoğrafçı en yetenekli ve en iyi abisi. Seni çok seviyorum. Sen olmasan ben asla şimdi ki gibi mutlu olmazdım"

"Asiye'm benim. Çok teşekkür ederim, sen olmasan zaten hiç bir şeyin anlamı olmaz ki. İyi ki varsın canım kardeşim."

Asiye 19 yaşında.
Asiye ve Ömerin kaderlerinin zor olmasına bakmayarak çok güçlü ve mutlu olmayı hep başarıyorlardılar. Gittikleri her yere neşe ve enerji saçıyorlardı.
Dayılarının biricik yeğenleriydiler hep.

Kerim 27 yaşında. Ablasının iki tane yadigarına çocuk yaşından beri bakan, onları herkesten çok seven dayı.

"Ne zaman bu kadar büyüdün sen? Daha dün küçücük çocuktun"

"Dayııı hahahhahaha ağlıyor musun sen?"

"Yok ya Asiye."

"Abiii?Sen de mi ağlıyorsun? Kocaman adamlarsınız siz."

"Asiye abicim, erkekler de ağlar. Biz duygusuz muyuz? Her bir duyguyu göstermekte özgürüz"

"Seninle gerçekten gurur duyuyorum."

||Süsen||

"Hava mis gibi. Denize gidelim mi?"

"Süsen,bebeğim. Yaz değil, ilk bahar.Baksana kar yağıcak gibi hava var"

"Hayır,ben gidiyorum. Siz gelmeyin, çiçeğimi de kalemimi de alıp gidiyorum."

||Ömer||

Ömer her 27 mart,yani kendi doğum gününde denizi izlemeye giderdi. Sanki denizi izlerken annesini hiss ederdi. Denizin kokusunu içine çekerken, annesine sarılıyormuş gibi hiss ediyor du. Sakince öyle saatlerle izlerdi hiç bıkmadan.

Süsen ve Ömer henüz onları neler beklediğinden habersizlerdi. Belkide bir birlerine yıllardır aşık, belkide bir birlerini hiç tanımıyorlardı. Bu soruların cevabını sadece deniz ve kaderleri biliyordu.

Yaz yağmuru | SüsÖm Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin