"Pardon. Bilekliğinizi düşürmüşsünüz."
"Bir dakika hanımefendi"
İşte Ömer için en özel an gelip çatmıştı. Hayran olduğu o cesur kızı yeniden görmüştü. Fotoğraf çekerken Ömer sanki başka evrendeymiş gibi, kimseyi duymuyordu bile. İşine aşık biriydi.
"Ressam kız?"
Dedi Ömer telaşla.
"Tanışıyor muyuz?"
"E-evet. Catı da sohbet etmiştik. Hatırlamıyor sunuz galiba."
Ömerin sesinde ki hayal kırıklığını anlamak zor değildi. Süsen de bir o kadar şaşkındı oysa ki.
"Cesurlar hisslerinden korkmaz. Elimde ki boya — benim ruhumun aynası.."
"A, evet. Hatırladım sizi.Bir dakika. Siz benim dediklerimi nasıl bunca yıl unutmadınız?"
"Hafızam iyidir."
Dedi Ömer kocaman gülümsemeyle.
Bir dakika boyunca sessizce bir birine baktılar."Bilekliğiniz"
Dedi Süsen hafif gülümsemeyle
"Çok teşekkür ederim..İsminizi öğrene bilir miyim?"
"Süsen"
"En sevdiğim çiçek — Süsen."
"Çiçek seviyor musunuz? İlginç."
Dedi Süsen şaşkın ve bir o kadar da hayran ses tonuyla"Çiçekleri neden sevmeyelim ki? Mesela papatyalar. İnsan dokunmaya bile kıyamıyor. O kadar narinler ki."
Ömerin çiçeklere olan sevgisi Süseni büyülemişti. Hayalin de ki aşk, hep saygıyla ve aynı şeyleri sevmekle başlıyordu.
"Peki sizin isminiz ne?"
"Ömer."
"Ömer'in anlamı ne?"
"Yaşama sebebi. Bir yerde okumuştum."
Süsen saatlerce konuşa bilse de gitmeli olduğunu hatırladı.
"Kusura bakma, acelem var. Umarım yollarımız üçüncü defa kesişir."
Hala mı tesadüftü aşk? Tesadüf.. Hayır.
Aslında küçüklüklerinden beri Ömer ve Süsen'i bir birine bağlayan bi hissler vardı. Arkadaşlık. Saygı. Mutluluk ve hüzün."Neden geç kaldın kızım?Sofraya oturmuş seni bekliyoruz."
"Geldim geldim. Sıcacık ekmekler aldım size."
"Süsen? Hayırdır? Seni bu kadar mutlu iki yılda ilk defa görüyorum."
"Doğruyu söylesem çok mutluyum. Yaşama sebebi buldum belki?"
Süsenin mutluluğunun sebebi henüz aşk değildi. Yaşadığı o tatlı heyecan,kalbinin hızlanması. Yıllardır Süsen bunları hiss etmiyordu. Unutmuştu aslında mutluluğun ne olduğunu.
Ömerse elinde fotoğraf makinası,gülümsemesini saklayamıyordu. Ellerini kalbine götürerek;
"Sakin ol Ömer. Belkide hiç görüşmeyeceksiniz. Bu kadar salak olma"
Dedi.
"Kim salakmış?"
"Çok özür diliyorum. Çekimlere devam ediyorum. Croissant ve latte çekimi kaldı. Yakında bitiriyoruz.
"Acıktın sen,gel kahvaltı et. Çekim bekler."
Dedi Talya.
Talya 22 yaşında hayalı olan cafe'sini açmıştı.
"Çok iyi olur aslında."
"Gel gel sıcacık çay ve enfes pasta. Senin en sevdiğin."
"Canım arkadaşım döktürmüşsün yine. Ellerine sağlık"
"Ne demek, sen benim için sabahtan burda çekim yapıyorsun. Bu arada demin kiminle konuşuyordun? Duydum ama görmedim bir tüllü."
"Evet evet unuttum demeyi. İki tane ekmek de aldı."
"Sesin pek heyecanlıydı. Dökül bakıyım. Aşık mı oldun sen? Oy benim biricik arkadaşım aşık mı olmuş. Ne demişler ilk aşklar Talyanın kafesin de bulunur."
"Kimse dememiş öyle"
Dedi kahkahayla Ömer.
"Şakalar bir yana seni bu kadar mutlu görmek çok güzel bir hiss. Acaba kimmiş o mucizeyi başaran kız"
"İsmi Süsen. Çok güzel. Çiçek gibi kokuyor. Gözleri öyle parlıyor ki, yıldız gibi. Aşk mı değil mi bilmiyorum ama kalbim hala deli gibi atıyor."
"Aşıksın sen Ömerim aşık."
İleri de ne kadar engel olsa bile, Süsen ve Ömer bu aşka karşı olamayacaklar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaz yağmuru | SüsÖm
RomanceSüsen ve Ömer - iki hayat ve umut dolu genç. Ömer yalnızlığıyla savaşırken, Süsen sevginin ne olduğunu öğrenmeye çalışıyor zamanla. Denize olan aşkları en özel ortak yanlarıydı aslında. Kimsenin bilmediyi sırlarını denize anlatıyorlardı🌊