AŞAĞIYA BAKMA (bxb)

29

*iyi okumalar 🖤

"Uğurcan, s-seni seviyorum."

Kolunu omzuma attığım sikik arkadaşım bana sırnaşırken, iç çektim. Böyle durumun içine sokmak istiyordum. Munteza yanağımı öpünce tiksintiyle, onu kendimden uzaklaştırdım.

"Uğurcan" diye sayıklamıştı yine şevksiz orospu.

Sinirle "Lan öpüp durma kusacağım amına koyayım!" diye öfkeyle konuştum.

Gözleri açılıp, kısa bir an yüzüme baktı. Gerçeklik algısı  gelir gibi olup, yüzünü buruşturdu. Sonra yine kafasını omzuma yaslayıp sayıklayarak ağlamaya başlamıştı. Son zamanlarda yumruk yumruğa kavga etmelerinden, ilişkilerinin boktanın da boktanı olduğunu anlamalıydım. Bu boktan duruma beni karıştıran barmenin amına koyayım. Bir Hakan, bir ben sürekli Munteza'nın götündeydik. Ben Deniz'le takıldığımdan görevi salmıştım da bugün yine bana kalmıştı.

Onu kapıdan sürükleyerek çıkardım. Arabama giderken, seslenen piçle kafamı sağa çevirdim. Birkan, iyileşmesine rağmen hala bant taktığı kaşıyle bize doğru geliyordu. Yanımdaki piç yükünü iyice bana verdi. 1.90 boyundaki şerefsiz yüzünden eziliyordum.

Birkan "Vay yerinizi bulmuşsunuz." deyip çıktığımız gay barı gösterince "İmanı siktirme de yardım et." deyip, Munteza'yı ona itiledim. Benden daha kısa olan vücudu, iyice kısaldı.

Gözleri irileşirken "Davar gibi lan bu!" diye sitem etti.

Ellerimi çırpıp "4 saattir çekiyorum o davarı." dedim.

Hakan'ın sevdiği kız sürekli gay barda takıldığından, Hakan şu an çıktığımız barı satın almıştı. Biz de etinden sütünden faydalanıyorduk.

Birkan, can çekişen sesiyle "Arabayı aç da oturtalım şunu." dedi.

Bu homofobik piçte gay bara gelmeyi sorun etmiyordu. Utanmadan 'mekan bizim, ibneler gitsin.' diyerek barın konseptini sikip atıyordu. Arabanın kapısını açıp, Munteza'yı oturttuk. Birkan sayıkladığı ismi duyunca derin bir nefes verdi.

Kapıyı kapattıktan sonra bana dönüp "Bunlar hala barışmadı mı?" diye sordu.

4-5 gündür okulda yumruklaşmayı kesince, duruldular sanmıştık. Munteza yine içmeye başladığında sorunun devam ettiğini anladık. Doruk'ların yanına birlikte gittiklerinden beri böyleydiler.

"Yok."

Sigara paketinden bir dal çıkarıp, dudaklarıma koydum. Çakmakla yakarken, Birkan "Canım çekti şerefsiz" deyip, paketime uzandı.

"Otlanma amına koyayım senin yüzünden iki paket taşıyorum."

Birkan 'sigara içmiyorum' deyip paket almayan ama ne zaman yanında içen olsa dadanan tipti. Paket aldığında 1 saatte bittiğini söyleyen ciğersiz, bizimkileri de bitiriyordu.

Bir süre dumanlandık. Arabadan gelen sesleri görmezden geldik.

Birkan "İçi çıktı malın. Babası bu halini görse onu terapiye yollar." deyince sırıttım.

"Gitmeli de bu kadar aşık olmak normal değil."

Birkan kafasını sallarken, kendi kurduğum cümleden sonra aklıma bal gözlüm geldi. Gülümseyince parlayan gözlerinin zihnimdeki yansımasıyla sigaradan derin bir duman çektim. Normal olmayan duruma ben de düşmüştüm. Nasıl oldu bilmiyorum da o sevimlilik yanımda olmadıkça eksikmiş gibi hissediyordum. Şerefsiz tarafım seviştikten sonra bu kadar üstüne düşmeyi keserim sanıyordu. Daha da kötü olmuştu. Artık hissettiğim bedenini, her an tatmak istiyordum.