°20.Bölüm Anna°

0 1 0
                                    


Keyifli Okumalar👩‍💻☕🌺

••••

Sabah gözlerimi araladığım da bir ses vardı içeride. Kafamı yastıktan kaldırıp yataktan da kalkarak odadan çıktım. Ses salondan geliyordu. Salona girdiğim de Mert'i ve Brendon'u karşılıklı otururken görünce bir garip hissettim. Üstüme şöyle bir bakınca her yerde Pamirin tişörtüyle gezindiğimi anladım. Hemen hızla onlara kendimi belli etmeden odaya döndüm ve dolaptan üzerime herhangi bir kıyafet seçtim. Saçım başım da dağınıktı galiba neyse onları evden yollayınca banyomu da yapar biraz rahatlardım. Terk edilmeyişimin verdiği bir rahatlık vardı. Deprosyan halinde sıyrılıp eski halime Pamirle benim olduğum o ana dönecektim. Gülümsedim.

İşim bittiğinde salona döndüğüm zaman o ikili bana kahvaltı hazırlıyorlardı. En uzak insanlar resmen bana kahvaltı hazırlıyorlardı. İkisinin de bakışlar beni bulduğu zaman gülümseyerek "Günaydınn"dedim. Brendon ile Mert "Günaydın"dedikleri sıra masaya yaklaştım. Benim için her şeyi hazırlamışlar. Minnetle "Çok sağolun"dedim. Masaya hep birlikte oturduk ve kahvaltıya başladık. Masada ne ara yapıldığını bilmediğim krepler,ekmek kızartmaları,yumurta haşlaması,domates,zeytin peynir derken karnım doydu. Ah eklemeyi unuttuğum bir de güzel bir portakal suyu hepsi ile çok güzel oldu.

Kahvaltıdan sonra masayı da beraber toplayarak mutfağa oluşan bulaşıkları elimde yıkadım. Eski ben olmalıydım. O hasta kafalı kız olmamalıydım. Mutfakta iş bittiği zaman üçü bir arada kahve yaparak üçümüze de koyup içeri geçtim. İkili televizyondan maç izlerken anlamsızca baktım. "Hey"dedim dikkat çekmek için. Anında bakışları beni bulurken yanlarına gidip kahvelerini verip bende onların çaprazında duran üçlü koltuğa oturup kahveyi orta sehpaya bıraktım. Bacağımı kalçamın altına alarak oturdum ve konuşmak için kendime bir kaç dakika süre tanıdım.

Kendimi daha iyi hissedince kahvemden bir yudum alarak boğazımı hafif temizleyerek konuşmaya başladım. "Mert"dedim. "Edendim?" Dediğin de "Sana çok teşekkür ederim çünkü senin sayende iyileştim sen bana hep Pamir demeseydin dikkatimi çekmeseydin o hastane de bana verdikleri ilaç yüzünden beynim uyuşuk gezmeye devam edecektim ama sen buna engel oldun. İyi ki varsın"dedim. Gözlerim dolarken kafamı yukarı dikerek göz yaşlarımı geri itip devam ettim. "Beni Pamir terkettiği an ben onsuzluğa dayanamayıp bu hale geldim aslında Pamir gerçekten bi kaç kez İzmire geldi bundan eminim benim gördüm sandığım adamı bir kaç arkadaşıma da sormuştum onlarda evet burdaydı demişlerdi"dedim. "Ben Pamire görünmez bir iple bağlıyım bu nasıl oldu bilmesemde ona deli gibi aşık olduğum için abartılmayacak olan hastalığımı hastaneye yatırarak daha da büyüttüler oysa ben sadece psikolağa derdimi anlatsaysım bunlar olmayacaktı. Aslında bir yerde bu hastalığı ben tercih ettim. Belki Pamir gelir diye"dedim.

Ben Pamir yanıma gelsin diye neler yapmıştım böyle. Onu gerçekten görmeme rağmen kızların merdivenden indiğini görünce mahsus köpek kulübesine girmiş hasta gibi yapmıştım. Oysa o kadar ileri derece hasta değildim ve ben derdimi anlatmadıkca kızlar beni aşırı hasta sanıp zorla hastaneye yatırdılar. Bunu kimseye de söylememişlerdi bu hastalığı tek başıma çekmiştim. Her neyse o günler geride kaldı. "Neyse.Ben o bahsedilen doktora yine de gidicem muayene olucam"dedim. "Mert teşekkür ederim ama artık sende kendi hayatına bakmalısın benim yüzümden neler yaşadın özür dilerim gerçekten"dedim. Tüm samimiyetimle ondan özür diliyor ve teşekkür ediyordum. "Benim sana hayatım için bir borcum var ne zaman istersen o borcu kapatalım"dedim. "Saçmalama bir borcun falan yok ben sana bunları aşık olduğum için yaptım"dedi.

"Sağol ama kendi başıma savaşmalıyım artık"dedim. Mert elinde ki kupayı masaya bırakıp "O halde ben daha fazla burda kalmayayım"dedi. "Saçmalama istediğin kadar kal ama Brendonun evinde kal çünkü Pamir duysun istemiyorum"dedim."Tamam" dedi. "Bende elimdeki kupayı bıraktım kalkıp ona ilerleyip sarıldım. "Gerçekten yaptıklarım için özür dilerim"dedim. "Önemli değil sende sonuçta aşkından emin olmadığın için korktun bana seni iyileştiren adama sığındın"dediğinde gülümseyip "Sağol"diyerek yanağını öpüp ondan uzaklaştım. Brendon da ayağa kalkıp "Biz bana geçelim"dedi. "Hadi gidin biraz yalnız kalıp hatalarımı düşünmeli ve düzeltmeliyim"dedim. "Tamam" diyerek gittiler.

Promesso(Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin