Bölüm 3

92 11 1
                                    

Aynadan gözlerimi alır almaz tişörtümü çıkardım. Ama omzuma baktığımda dövme yok olmuştu. Tekrar aynaya baktığımda da dövmeyi göremedim. Bilinçaltım bana nasıl bir oyun oynuyordu bilmiyorum ama delirmek üzereydim.

Tişörtümü hızla giydim. Çantamı askıdan alıp koşarak evden çıktım. Aklım bu kadar dağınıkken araba kullanmam doğru olmazdı. Bu yüzden yürümeye karar verdim. Buluşacağımız cafe yakındı ve daha 5 dakikam vardı. Yavaş yavaş yürüsem de yetişebilirdim. Hem biraz kafamı toplamaya ihtiyacım vardı. Lessy nin karşına bu halde çıkarsam bir şeylerin ters gittiği anlaşılırdı. İşin kötü yanı anlatacaklarıma daha benim bile inanamadığımdı.

Sokağın başından dönerken arkamdaki gölgeyi farkettim. İlk başta tesadüfen aynı yolda gidebileceğimizi düşündüm ama son anda yol değiştirmelerimde bile hala arkamdaydı. Arkamı dönmeye cesaret edemiyordum. Sonuçta biri beni neden takip etmek isterdiki?

Cafenin bulunduğu caddeye geldiğimde biraz daha rahatlamıştım. Çünkü arkamı dönüp baktığımda  kimse yoktu.

İçeri girdiğimde cafenin serinletici havası rahatlatmıştı.  Lessy yi bulmam zor olmadı. En köşede her zaman oturduğumuz masada oturuyordu. Beni görünce "Delicia nerede kaldın?" diye bağırdı.Lessy nin toplu ortamlarda biraz bağırarak konuşma huyu vardı da.

"3 dakika 26 saniyedir burada seni bekliyorum." dedi. Beni sinir etmeye bayılıyordu.

Gerçi normalde de mükemmeliyetçi bir yapısı vardı ama şakaları dışında bu kadar da ileri gitmezdi.

Lessy nin kendine özel bir tarzı vardı.Bugün pembe bir bluz ve kot şort giymişti. Pembe bluzu, sarı bukleli saçlarını daha da belirginleştiriyordu.Hafif makyajı da kıyafetlerini tamamlıyordu. Yüz ifadesine bakılırsa anlatacak çok şeyi vardı. Hatta ben daha oturmadan anlatmaya başlamıştı bile.

"Yeni müdürümüzün kararıyla sınıflarda değişim programı olacakmış." dedi

Anlamsız bakışlarımı görünce devam etti.

"Yani tüm sınıflar karıştırılacak. Belki aynı sınıfa düşebiliriz."

Bu durumdan çok mutlu olduğu her halinden belliydi.

"Bu arada yeni bir çocukla tanıştım. Geçen dönemin sonunda kuzeniyle birlikte kaydolmuşlar. Yarın seni de tanıştırırım." dedi gözleri parlayarak. Bu tavrına bakılırsa çocuklar gerçekten yakışıklıydı.

Konudan konuya atlıyordu ve resmen nefes almadan konuşuyordu.Ama çocuktan cidden hoşlanmışa benziyordu.

"Lessy biraz nefes al." dedim küçük bir kahkaha atarak. O da gülmeye başlamıştı.

"Sınavların nasıl geçti." diye sordum. O bu konuları pek sevmezdi. Zaten sorumla birlikte yüzünü ekşitti. Aslında bu konularda ben onun vicdanı görevini görüyordum. "Merak etme sınıfta kalmam heralde" dedi o da kendinden emin olamayarak.

Lessy okulda olup biten her şeyi nefes almadan anlatırken konuşması garsonun bölmesiyle kesilmişti.

Garsona iğneleyici bir bakış atıp  menüyü eline aldı ve sadece bir salata ismi söyledi. Bu kız salatayla nasıl doyuyordu hiç bir zaman anlamayacaktım. Asla bu kadar az şeyle doyamayacaktım.

Benim sıraladıklarımı duyunca ağzı açık bir halde bakakaldı.

"Bunların hepsini yiyip de nasıl kilo almıyorsun bilmiyorum." dedi.

"Ben de bu salatayla nasıl doyuyorsun onu bilmiyorum." dedim.

Yemek faslını hızlı bir şekilde bitirmistik. Yemek yedikten sonra saatin de ilerlemesiyle kalkmaya karar verdik.Ayrılmadan önce beni yarın yemekhanede onu bulmam için tembihledikten sonra rahat bıraktı. Lessy i neden sevdiğimi her buluştuğumuzda tekrar anlıyordum. Onunlayken sorunlarımı unutup yaşadığımın farkına varıyordum.  Özellikle de bugünkü paranoyaklıklarımdan sonra kendimi biraz daha normal hissetmeye başlamıştım.

FrouraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin