Türk Hava Kuvvetlerin'de F-16 Savaşan Şahinlerin Tarihçesi

3.9K 7 0
                                    

Türk Hava Kuvvetleri sahip olduğu 240 adet F-16 ile Avrupa'da birinci, dünyada ABD ve İsrail'den sonra en çok F-16 savaş uçağı olan üçüncü ülkedir.

1983 yılında dönemin Türk Hükümeti, Türk Hava Kuvvetlerinin ihtiyacını karşılamak için 160 adet savaş uçağı alacağını uçak üreticisi şirketlere bildirdi. F-104 Starfighter ve F-5 Freedom Fighter uçaklarını değiştirmeyi amaçlayan bu ihalenin şartlarından en önemlisi alınacak uçakların Türkiye'de üretilecek olmasıydı. Yapılan değerlendirmeler sonucunda Amerikalı General Dynamics şirketinin teklifi kabul edildi ve ihaleyi kazanan uçağın F-16 olduğu açıklandı. Proje kapsamında 132 adet tek kişilik (C modeli), 24 adet iki kişilik (D modeli) F-16 uçağı imal edilmesi ve geri kalan 4 uçak ise o zamanki ismiyle General Dynamics şimdiki Lockheed Martin'in Forth-Worth tesislerinde üretilip Türkiye'ye getirilmesi kararlaştırıldı.

ABD'nin Foreign Military Sales (FMS) programı dahilinde gerçekleşen bu projeye şehit olan Pilot Binbaşı Okan Öncel'in anısına Öncel Barışı (Peace Onyx) adı verildi. Hızla çalışmalar başladı. Öncelikle 15 Mayıs 1985'de Türk Havacılık ve Uzay Sanayi (TAI-Turkish Aerospace Industry) kuruldu. Uçağın gövdesi Ankara eski ismiyle Mürted, yeni ismiyle Akıncı'da, motorlar ise Eskişehir'de kurulan TEI'de (Turkish Engine Industry-Türk Motor Sanayi) üretilecekti. 1987 yılında her iki fabrika da tamamlanarak üretim çalışmalarına geçildi.

Türkiye için ABD'de üretilen ilk iki F-16D Mart 1987'de ilk uçuşunu gerçekleştirdi. Yapılan testler sonucunda Temmuz 1987'de Forth-Worth tesislerinde düzenlenen bir tören ile Türkiye resmen ilk F-16D savaş uçağını teslim aldı. Amerika'da öğretmenlik eğitimi alan Türk pilotlar tarafından üretimi tamamlanan dört uçak Kasım 1987'de ülkemize getirildi. 20 Kasım 1987'de Türkiye'de yapılan ilk F-16 savaş uçağı (#86-0068) TAI test pilotu Şener Koltuk idaresinde ilk resmi uçuşunu gerçekleştirdi ve böylelikle F-16'lar Türk Hava Kuvvetlerinde hizmete girmiş oldu.

TAI ve TEI'de ilk üretimde tesisler tam anlamıyla tamamlanamadığı için yerli üretim düzeyi düşüktü. Ancak tam kapasiteye kavuşulmasıyla birlikte yerli üretim düzeyi yükseldi ve gövde üretim oranı yüzde 70'e ulaştı. İmalatın ikinci yılında ayda iki uçaklık kapasiteye erişildi. Bu arada teslim edilen ilk F-16'larla Ankara 4'üncü Ana Jet Üs Komutanlığı'nda eğitim verilmesi için Öncel Filo kuruldu.

Uçakların sayısı arttıkça Mürted Ana Jet Üssündeki 141. ve 142. filolar da F-16'larla modernize edildi. Aynı zamanda Blok 30 standartlarında devam eden üretimin daha modern olan Blok 40 standartlarına çıkarılması kararlaştırıldı ve 44. uçaktan (#88-0033) itibaren fabrikasyon F-16C/D Blok 40 olarak devam etti. Blok 40 seviyesindeki bu uçaklar TEI'de lisans altında üretilmiş General Electric F110-GE-100 motorları, GPS navigasyon sistemi, APG-68(V) radarı, otomatik arazi-takip radarı, dijital Mürted 4. Ana Jet Üssündeki görev değişimini Bandırma, Balıkesir ve Diyarbakır'daki filolar izledi. Bu üslerde görev yapan emektar F-104 Starfigther uçakları hizmetten çıkartıldı. Öncel I kapsamındaki son 20 uçak Nisan 1994'te Diyarbakır'da konuşlu 181. Filodaki F-104G Starfighter'lar ile görev değişimi yaptı ve Öncel I projesi başarıyla sona ermiş oldu.

1993 yılında ise ilginç bir gelişme yaşandı. Amerika ve Mısır arasında imzalanan anlaşma doğrultusunda 46 adet uçağın Vektör IV barışı çerçevesinde TAI tarafından imal edilerek Mısır Hava Kuvvetlerine verilmesi kararlaştırıldı. 1995'de başlayan bu teslimat 1996'da sona erdi.

Bandırma'da konuşlu bulunan 161. Filodaki F-16 uçaklarına Şubat 1994'te LANTIRN podları takılmaya başladı. Lantirn podu, F-16 uçaklarına gece alçak irtifadan görerek seyrüsefer ve harekat kabiliyeti kazandıran oldukça önemli bir sistemdir. Ön gövde altına yerleştirilen LANTIRN sistemi iki ayrı podtan oluşmakta. Sistemlerden biri lazer ile hedefleme, diğeri de pilota gece görüşü sunar. LANTIRN sayesinde pilotlar gece metreyle bile sayılamayacak hassaslıkta nokta atışı yapabilirr. Bu sistem ABD dışında ilk defa 161. Yarasa Filo F-16'larına entegre edilmiştir. Şubat 1994'te başlayan bu proje 1996'da tamamlandı. Daha sonra Diyarbakır'daki 181. Filoya da LANTIRN modernizasyonu yapıldı.

I. Körfez Savaşı'nın ardından Mart 1992'de bölge ülkelerinin zararların karşılanması için Suudi Arabistan, Kuveyt ve BAE'nin oluşturduğu kaynakla Türkiye 40 uçaklık yeni bir F-16 üretim paketi konusunda ABD ile anlaşmaya vardı. Öncel Barışı II olarak adlandırılan bu proje ile üretilecek uçak sayısı daha sonra 40'tan 80'e çıkarıldı. İlk projede ilk 44 uçak Blok 30, daha sonrakiler ise Blok 40 modeli üretilmişti. Öncel II'de tüm uçaklar yeni nesil Blok 50 özelliği taşıyacaktı. APG-68(V5) radar, AN/ALR-56M Radar Warning Receiver, Ring Laser INS, Gelişmiş Veri kaydetme ve İletim Sistemleri, AGM-88 anti-radar füzesi fırlatabilme yeteneklerine kavuşuldu fakat bu uçakların Elektronik Muharebe Kitlerinin teslimatı gerçekleştirilmedi. Bu projede ilk defa Amerika dışında F-16'nın ön gövdesinin imal edilmesi, gövdenin ön doldurma işlemleri ve flaperon imalatı ile gövdede yerli üretim oranı yüzde 80'e çıkarıldı26 Eylül 1995'de Öncel II üretimi başladı ve ilk F-16C Blok 50, 19 Temmuz 1996'da Türk Hava Kuvvetleri'ne teslim edildi. Diyarbakır'daki 182. Filoda görev yapan CF-104 uçakları teslim alınan bu ilk Blok 50 F-16'larla modernize edilmeye başlandı. Daha sonra Balıkesir ve Merzifon'daki filolar F-16C/D Blok 50'lerle modernize edildi ve 12 Kasım 2000'de son uçağın TuAF'a katılmasıyla Öncel Barışı II projesi de başarıyla tamamlanmış oldu.

Toplam 276 adetlik F-16 üretimi sırasında TAI yüksek bir kalite oranı yakaladı. 12 yıllık imalatta 29 sıfır hata, 3 adette mükemmel uçak yapıldı. Sıfır hata, uçağın Türk Hava Kuvvetleri'ne teslimi sırasında kontrollerinde hiç hata bulunmaması, mükemmel uçak ise TAI, Türk ve Amerikan Hava Kuvvetleri tarafından yapılan uçuşlarda hiç hata bulunmaması anlamına geliyor. İmalat bandından yeni çıkmış uçakla iki adet test uçuşu yapılıyor. Bu uçuşlar sırasında tüm sistemler tek tek deneniyor. Test pilotu Şener Koltuk'un uçuşundan sonra TAI anlaşma gereği uçağı Amerikan Hükümeti'ne satıyor. Teslimat içinde Amerikalı test pilotu da F-16 ile uçuyor. Amerikan hükümeti de uçağı Türkiye'ye satıyor. Hava Kuvvetleri pilotları da uçağı kontrol ederek teslim alıyor. Test uçuşları sırasında tüm veriler karşılaştırılıyor. Buna göre sıfır hata veya mükemmel uçak nitelendirilmesi yapılıyor. Şu ana kadar üretilen 4000'in üzerinde uçaktan sadece 9'unun mükemmel uçak olduğu göz önüne alındığında TAI'nin imalat kalitesinin ne kadar yüksek olduğu ortaya çıkıyor.

TAI'nin F-16 projesiyle ilgili çalışmaları sadece üretimle sınırlı kalmadı. F-16'lar için modernizasyon, modifikasyon ve sistem entegrasyonları ve satış sonrası hizmetler de verildi. Bu tip yan programlarda TAI tarafından Türk Hava Kuvvetleri'nin 148 adet F-16 uçağına elektronik harp sistemleri takıldı. F-16'larda ayrıca Türkiye'de Aselsan, Mikes, Havelsan tarafından üretilen, özel sistemler de bulunuyor.

Cumhuriyet tarihinin en büyük projelerinden biri olan ve 1987'de başlayan F-16 üretimi 12 Kasım 2000'de TAI tarafından son Savaşan Şahinin de Türk Hava Kuvvetleri'ne teslim edilmesiyle sona erdi. Rahmetli Turgut Özal'ın büyük gayretleri ile ortaya konan Savaşan Şahin projesi Türkiye'ye 240 F-16 uçağının yanı sıra kendi tasarımlarını yapan, Boeing ve Airbus gibi dünya devlerine parça üreten TAI ile büyük motor imalatçılarına parçalar imal eden ve kalite ödülleri alan TEI gibi tesisleri kazandırdı.

F-16Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin