Sakinliğinden korkulan bir kraliyet ve gücünden şüphe duyulmayacak kadar güçlü varisler . Bizler cadılardık ve insanları korumak için gittiğim krallıkta karşılaştığım kişiyle hayatımın , ülkemin , dünyanın bu kadar değişeceğini tahmin bile edemezdim...
Yüzüme vuran tatlı bir sıcaklıkla gözlerimi açtım yatağıma yakın olmasada sabahları güneşin sıcaklığını odama alan pencereme baktım bugün de hava güzel görünüyordu.
Yatağımdan çıktım ve pencerenin yanına gittim sarayın bahçesinde her zamanki huzur hakimdi çok geçmeden kapım çalındı "Dahlia müsait misin?" Vanessa her zamanki gibi benden önce uyanmış benim de uyanıp uyanmadığımı kontrol ediyordu. "Müsaitim Vanessa gel" . Vanessa üstünde bordo şık pahalı kumaştan yapılma bir elbise uzun dalgalı saçlarına takılmış altın rengi tokayla krallığımızın varisi olduğunu hissettiriyordu .
Vanessa benden bir yaş büyüktü abla kardeş ilişkimizden çok arkadaşlık ilişkimiz vardı. "Dahlia beraber kahvaltıya inelim daha sonra pratik yapmamız gerekiyor biliyorsun , hemen hazırlan seni bekliyorum" dedi ve yüzündeki sıcak gülümsemeyle odadan ayrıldı. Dolabımı açıp elbiselerime baktım ana hatları mavi kabarık etekli işlemeleri beyaz bir elbise gözüme ilişti hem rahat hemde şık bir elbiseydi bugün büyü çalışacağımız için böyle bir elbise iyi olacaktır diye düşünüp elbiseyi giymeye karar verdim.
Şık mavi elbiseyi ve altına bulduğum beyaz şık ayakkabıları giydim saçımı birkaç kez tarayıp olduğu haliyle bıraktım saçlarım düz olduğu için çaba sarf etmeme gerek kalmıyordu. Odamdan çıkıp uzun ince koridorun sonundaki merdivene yöneldim. Geniş siyah halı döşemeli merdivenlerden indiğimde saray çalışanları yemek odamızı hazırlamak için etrafta koşuşturuyorlardı . Babam uyanmış olmalı ki bu acelenin sebebi olmalıydı aslında babam yani Kral Maven sert biri değildi ama adı üstünde kraldı sert olmasada beklemeyi sevmezdi.
Düşüncelerimi bir kenara bırakıp kafamı çevirdiğimde annemin bana doğru yaklaştığını gördüm üstünde koyu yeşil gösterişli bir elbise saçında Vanessanın saçındakine benzer ama daha parlak altın renkli bir topuz tokası vardı koyu yeşil elbiseyi desteklemek için kullanılan altın rengi ve toka çok güzel bir uyum yakalamıştı annemin açık kahverengi saçlarına da çok yakışmıştı ve yüzünde her zamanki gibi sıcak bir gülümseme vardı Vanessa da bu gülümsemeyi annemizden almış olmalı ki ikiside çok sempatikti . Bizler Cadı olmamıza rağmen annem insandı.
Gündüz Krallığında (bizim krallığımızda) bir gelenekti varisin evleneceği kişi Zents ya da Elbien krallıklarından birinin varisinden seçilirdi bu krallıklar ise insandı böylece insanlar cadılar tarafından korunurdu cadılara yardım etmeleri için insanlar bizlere güçlü şövalyeler gönderirdi. Uzun zamandır böyle devam eden bu düzenden kimse şikayetçi değildi eskiden her ne kadar kargaşaya sebep olsa da artık düzen oturmuştu şu an bizim için tek tehdit vampirlerdi. Nerede , nasıl yaşadıklarını bilen kimse yoktu -ah pardon gece krallığı hariç- .
"Dahlia yine düşüncelere dalmışsın sesleniyorum ama duymuyorsun " annemin sesi kendime gelmeme yardımcı oldu anneme günaydın deyip sarıldıktan sonra beraber yemek odasına geçtik. Vanessa ve babam çoktan masaya oturmuş kraliyet işleri hakkında sohbet ediyorlardı. Babama selam verip Vanessanın yanına oturdum annem ise babamın sağ tarafına Vannessa'nın önüne oturdu. Beraber neşeli bir şekilde bir kuş sütü eksik denilecek masamızda kahvaltı yaptık.
Babam kraliyet işleriyle ilgilenmeye annemde bizi pratik yaparken izlemeye gelecekti beraber masadan kalkıp babamın ardından usulca bahçeye yöneldik , büyü pratiği dersimiz sadece bize özel değildi. Cadılardan oluştuğumuz için halk ve soylu diye bir ayrımımız yoktu sadece kraliyet ailesi sarayda yaşıyordu saray içinde ders alamayanlar içinde saray dışında kraliyetin denetlediği birkaç okul bulunuyordu eğer orda üstün yetenek sergilerlerse sarayda daha üst düzey eğitim alabiliyorlardı. Bizim sarayda eğitim alma sebebimiz soylu olmamız değil doğduğumuzdan beri büyüye odaklı büyütülmemizdi . Herkesin her güce yeteneği yoktu bazıları suyu bazıları ateşi bazıları doğayı bazıları hayvanları kontrol edebiliyordu . annemiz insanda olsa Vanessa ile benim olağanüstü bir gücümüz vardı bu zamana kadar yetişen en güçlü varisler bile olabilirdik çünkü bu yeteneklerin hepsini azda olsa kontrol edebiliyorduk. Sonucun mükemmel olduğunu söyleyemem tabi bazen işler çığrından çıkıyor ortalık mahvoluyordu ama ediyorduk sonuçta önemli olanda bu değil mi ? :d
Dersi yapacağımız bahçede yerde duran kişi sayımız kadar sarmaşıkların bulunduğu saksılar, 2 adet üzerinde iksir bulunan koyu ahşap tarzında masalar dersimize özel bahçeye yerleştirilmişti. bahçenin arkasındaki beyaz çardak ise güzelliğiyle insanı büyülüyordu üstüne sardırılmış kırmızı çiçekli bir sarmaşık insanın aklını başından alıyordu . sarayın bu kısmına gerçekten bayılıyordum olağanüstü bir güzelliği vardı çiçeklerin oluşturduğu düzen uyum ve şatafat cidden mükemmeldi .
Etrafı süzmeyi bırakıp insanlara baktığımda 2 kişinin yeni olduğunu fark ettim ikiside erkekti biri uzun siyah saçlı 1.78 boylarında hafif yapılı öbürü ise kısa sarı saçlı 1.80 boylarında diğerine göre biraz daha cılız ama kötü durmayan bir yapıya sahipti . Muhtemelen bahsettiğim büyü okulundan gelmiş olmalılardı ve sanırım arkadaşlardı çünkü aralarında şakalaşıyorlardı . Yeni cadıların aramıza katılması beni çok mutlu ediyordu çünkü Gece Krallığıyla bir gün savaşa girmek zorunda kalırsak güçlü olmamız gerekiyordu elimden gelse herkese büyü yapmayı öğretmek isterdim ama daha tam olarak hepsini kontrol edemiyordum. Derste öğretmenimiz Julia Nercia sırayla ateş, su, hava, doğa , hayvanlardan hangisine yatkın olduğumuzu veya yatkın olduklarımızı geliştirmek amaçlı kişi bazlı pratik yaptırıyordu. Vanessa ateş , su ve doğayı hiçbir sıkıntı olmadan yönetebiliyor hatta istediği her şeyi yaptırıyordu ama hayvanlar ve havayı kontrol ederken zorlanıyordu . Yeni gelen çocuklardan siyah saçlı olan ateşi çok iyi kontrol ediyordu ama Vanessa kadar olamazdı , sarı saçlı ise doğayla çok iyi anlaşıyordu hatta zorlarsa hayvanları bile kontrol edebileceğine emindim.
Sıra bana geldiğinde ateşi suyu kolayca kontrol etmiştim hayvanlardan başta korksamda kontrol edebildikçe alışmıştım bu yüzden hayvanlarda da sıkıntı yaşamıyordum ama doğa bana karşı önyargılı gibiydi bana itaat etmek istemiyordu her şey normal giderken bir anda emrimden çıkıyor ve her yeri dağıtmaya çalışıyordu. Hatta kontrol etmeye çalıştığım bir sarmaşık isyan edip masadaki tüm iksirleri yerlebir etti Julia Nercia'nın hazırladığı her şey boşa gitmişti ayrıca dersimizde yarıda kesilmek zorunda kalmıştı.
Doğanın bana niye bu kadar önyargılı davrandığını bilmiyorum ama bildiğim ve emin olduğum tek bir şey vardı o da Vanessa bu ülkeyi bir gün yönettiğinde onun yanındaki en güçlü büyücü olmak istediğimdi.
———————————————————————— ~Merhaba arkadaşlar öncelikle burada bizimle olup hikayeyi okuduğunuz için çok teşekkür ederiz umarım hikayeyi beğenirsiniz çünkü çok emek veriyoruz evet bizli konuşuyorum çünkü hikayenin ardında birden fazla kişi var . Hikayeyi geliştirmek amacıyla beğenmediğiniz yerleri anlamadığınız yerleri yazarak bize yardımcı olabilirsiniz ~
