Gece ve Gündüz

Bölüm 2

Bugün tekrardan derslerimiz vardı ve dersler için endişeliydim dünkü yaşadığım şeyleri tekrar ve tekrar yaşamaktan sıkılmakla beraber daha fazlasını yaşamaktan korkuyordum gerçi korkunun ecele faydası yok derler çekinmem benim daha da dengesizleşmeme sebep olabilirdi. Derse 1 saat kalmıştı ve Vanessayla beraber ders zamanına kadar antrenman yapıyorduk tabi ki doğa hakkında değil .

Ateş , su , hava ve hayvanlar konusunda hiç sıkıntı çekmiyordum eğer kontrol etmem gereken şey düzensiz ve aşırı bir enerjiye sahip değilse hiç ama hiç sıkıntı çekmiyordum. Vanessa benden daha iyiydi ki öyle de olması gerekiyordu o enerjisi yüksek maddeleri de kontrol etmeye başlamıştı bile.
Benim amacımda bir gün Vanessa kadar hatta Vanessadan bile güçlü olmaktı yanlış anlaşılmasın asla Vanessanın tahtında asla gözüm yoktu benim amacım cadıların arasında en güçlü olmaktı ve bu tempoyla çalışmaya devam edersem olacaktımda .Vanessayla antrenman yaparken ders saatinin geldiğini fark edip ders alanına doğru ilerlemeye başladık.

Ders iyi gidiyordu ta ki ..

Vanessa benim yarattığım karmaşa sonucu şoka girerken yeni gelen arkadaşlar gülmemek için kendilerini zor tutuyorlardı. Peki ben o sırada napıyordum , tabikide yerin dibine girmek için yer arıyordum.

Bu sefer ortaya çıkan durum geçen olanlardan daha kötü durumdaydı çünkü tüplerin içindeki iksirler yerdeki otlarla tepkimeye girmiş ve otları böcek yuvasına çevirmişti bununla da kalmayıp diğer eşyalar ise farklı canlılarda dönüşmüştü ve en kötüsü bir tüpün içindeki bütün sıvı Bayan Julia'nın yüzüne sıçradı ve Julia'nın suratı yemyeşil olmuştu.

Oluşan aksaklığın oluşturduğu utanç ve doğayı kontrol edemiyor olmanın verdiği hüzünle gözlerim dolu bir şekilde orayı terk ettim. Odama çıktığımda yatağıma uzandım ve kendime "Galiba bu işin içinden çıkamayacağım." dedim. Gözlerimden yaşlar akarken kapım çalındı. "Dahlia içeri girebilir miyim ? " Evet gelen Vanessaydı. "Bir dakika Vanessa " dedim ve alelacele tuvalete koştum. Hemen elimi yüzümü yıkayıp kendimi toparlayıp kapıyı açtım ve güler yüzle " Buyrun geleceğin mükemmel kraliçesi sizi odamda ağırlamak benim için büyük bir onur." Dedim ve kenara çekildim. Vanessa ise "Asıl sizinle sohbet etmek benim için büyük bir zevk geleceğin en güçlü cadısı." Diyerek odama girdi ve kukumav kuşumun yanında olan lila renkli koltuğa oturdu ve kukumav kuşumun başını okşadı.

Kukumav kuşlarına çocukluktan beri gelen bir ilgim vardı onları evcilleştirmeyi çok istiyordum ve sonunda bir tanesini evcilleştirebilmiştim. Onun ismi Cherry idi.

Cherry bir baykuş için saçma bir isim gibi geliyor farkındayım ama ben bu baykuşu bir kiraz ağacı altında yaralı bir şekilde bulmuştum. O yüzden o an adını cherry koymuştum ve herkes dahil bende bu ismi çok sevmiştik. Cherry'nin  yaralarını Vanessayla biz iyileştirdiğimiz Cherry bu sarayda sadece ben ve Vanessayı severdi. Bir başkası onu sevmeye kalktığında kaçardı ya da kendini savunurdu.

Vanessa ciddi bir ifadeyle benle konuşmaya başladı. " Dahlia biliyorum doğayı yönetmekten zorlanıyorsun bende çok zorlanmıştım ve hala zorlanıyorum sende zamanla alışacaksın" dedi.
Bu tarz bir konuşma bekliyordum ama konuya direk girmesi beni bir anlık şaşırtmıştı ve direk gözlerimin dolmasına sebep olmuştu."Biliyorum Vanessa ama en azından eşyaları yerle bir etmemiştin en önemlisi Juliaya zarar vermemiştin gerçekten çok kötü bir andı." dedim. Vanessa ise yüzünde anlayışlı sıcak bir gülümseme ile " Dahlia böyle şeyler sihir yaparken olabilir bunu umursama ve bunu tüm samimiyetimle söylüyorum geleceğin en inatçı ve en iyi cadısı olacaksın." Ablamın bu sözü beni aşırı mutlu etmişti çünkü Vanessa yalan söyleyen biri değildi çocukluğundan beri krallığımızda dürüstlüğüne herkes bayılıyordu. Onun bu sözüne karşılık bense"Çok teşekkür ederim Vanessa aslında bir düşündüm de olay çok komikti özellikle bayan Julia'nin surat ifadesi." diyip kahkahalara boğuldum ve tabikide Vanessa'nın kahkahasi kısa sürede duyuldu. Kahkahalarımız kapının tıklamasıyla maalesef ki kısa sürdü.