Hep dünya çok kirli derdim oysa ki dünyayı kirleten bizlermişiz yaptıklarımız, duygularımız, düşüncelerimiz hatta bakış açımız bile bu dünyayı kirletmeye yetiyormuş....
Ben küçükken kolum kanadığı zaman koşarak babama gitmeyi gözüme toz kaçtığı zaman ise annemin yanına koşuşturmayı özledim galiba hep kitaplarda okurdum hatta yorumlayama bile kalkardım ama işin özü çok farklıymış bir zamanlar kulak asmadığım ' O derdi yaşamadan acısına göğüs germeye çalışma' o kadar haklı ki insan bilmediği bir acıya nasıl yorum yapmaya çalışır elinde olan kalemin değil kaybettiğin aksine yenisini alabileceğin hiç bir şey değil ya da yerine bir şey koyabileceğin bir şey hiç değil...
İlk aşkımı anlatabileceğim bir annem sevgilimden beni kıskanacak bir babam olamaması çok kötü bir şey galiba...
Hastanede acil bölümünün çıkışına doğru yürürken aniden önüme çıkan küçük çocuklar çarpışmaktan kıl payı kurtulmuştum. Yere doğru eğilip çocuğu kollarından hafifçe tuttum ürkek bakışları hemen bana dönünce üstümde ki önlüğü görünce korkarak ellerimin arasından çıktı.
" Sende doydorsun bana ine yapmay nütfen"
Sözünün bitmesine kalmadan arkasında ki bağırışmaya döndü bende arkaya bakınca çocuğun neden korktuğunu anladım Melis hemşire aslında iyi bir hemşire ama öncelik hep kendidir daha doğrusu makyajı saçı bize doğru yaklaşınca Melisin bakışları beni görünce hemen yere indi bu olay yüzünden bir kere azar işitmişti benden
"Melis hemşire sorun ne"
"şey hocam iğneden korktu heralde"
Yanımda ki çocuk hemen bana bakıp açıklama yapmak istiyormuş gibi
"Hoyam ben büyüyüm ineden koykmam ama o abya ine vuyuyken tenefonu çalıyınca koyum ayıdı"
Çocuğun bana hocam demesi güldürmüştü beni tekrar kollarını tutup
"İlk başta tanışalım Ben Cemre"
Çocuk utangaç bir biçimde
"Bende Aylas"
Peltek konuşması dilinin çoğu harfe dönmemesi çok komikti bana merakla bakan gözlerine bakıp
"Vay Atlas güzel isimmiş"
Atlası hafifçe kucağıma alıp koridorda odama doğru ilerledim.
"Hmm peki kaç yaşındasın Atlas"
Bakışları bana dönerken odanın kapısını açtım odamda ki sedyenin üzerine oturup Atlası da yanıma oturttum
"beyş yayındayım"
Sesi titriyordu hala korkuyor gibi bir hali vardı karşısına sandalye çekip oturdum
Bak sana bir şey anlatmak istiyorum dinlemek ister misin
Bakışlarını gözlerime sabitleyip kafasını olumlu şekilde salladı tebessüm edip konuşmaya devam ettim.
"Ben küçükken iğneden çok korkardım ama kimseye söyleyemezdim bir gün çok ateşim çıktı iğne olmak zorunda kaldım ama çok korkuyordum kimsede benim iğneden korktuğumu bilmiyordu doktorun yanına giderken babamın kulağına iğneden korktuğumu söyledim ama aramızda kalsın bu bizim sırrımız olsun dedim doktor koluma iğne yaparken babam sırrımı bildiği için elimi tuttu o zamandan sonra iğneden korktuğumu anlamadım
bile"Atlas gözümün içine bakıp
"Geyçekten odu mu"
Kafamı sallayıp
"Oldu denemek ister misin"
"hı hı oluyy"
Elimin biriyle elini elimin içine aldım diğer eliyle sıyrılmış koluna Melisin elime verdiği şırıngayı sapladımAtlas gülüp
" Acımadıyy"
Şırıngayı kenara bırakıp koluna pamuk koydum tekrar ona dönüp
"Bu bizim sırrımız olsun"
Atlas heyecanla başını aşağı yukarı salladı
"oysun"
Kollarını boynuma sarıp yanağımdan öptü yanımıza gelen babası onu kucağına alıp teşekkür etti tebessüm edip oturduğum yerden kalktım Atlas odadan ayrılırken yüzünde gülücükler açıyordu bana el sallayarak odadan çıktı..Masanın kenarına geçip odadan çıkmakta olan Melise
"Melis"
Hemen arkasını dönüp
"Efendim hocam"
Kollarımı masanın üzerine bırakıp gözlerine baktım.
"Bu olay tekrarlanmayacak demedik mi"
Başını mahçupça önüne eğdi
"Haklısınız hocam özür dilerim"
"İyi bir hemşire olmak istiyorsan öncelik hep hastaların olmalı"
"Özür dilerim hocam olmayacak tekrar"
Biraz düşünüp mahçup olduğunu anlayınca
" önümüzdeki bir hafta boyunca bana gelen hafif hastalara sen bakıyorsun"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Düşen Yaprak Bizi Anlatır
Mystère / ThrillerKüçükken keşke büyüsem diyen büyümek için can atan kız 19. yaşına lanet ediyor.. .... Emin değilim hatta şuan düşünemiyorum aniden konuşunca ona doğru döndüm " Peki ben de bir şey sormak istiyorum" "Sor" "Nasıl anladın benim olmadığımı tek yumur...