Kapı çalındığında Jeongin, aklındaki cinayet senaryolarına ara verdi ve kapıya baktı."Gel."
Kapının açılış sesi tüm odada yankılanırken turuncu saçlarıyla içeri Minho girdi. Jeongin'in yüzünde bir sırıtış olurken Minho, masanın önündeki sandalyelerden birine oturdu. Jeongin, ellerini önünde masada birleştirdi. Ve gözlerini Minho'ya dikti.
Minho üzerini düzeltti ve sırıttı.
"Hani şu yeni asistanın.."
Minho'da bir asistandı. Bang Chan'ın asistanıydı ve yaklaşık bir ay önce işe başlamıştı. Jeonginle arası çok iyiydi. Hatta resmî bile konuşmazlardı. Minho onun arkadaşıydı daha doğrusu Minho öyle sanıyordu.
Jeongin, kimseyi umursamaz ama umursuyor gibi gösterirdi. Kimseyi asla sevmezdi. Hiç bir duygu da hissetmezdi. Tek bir duygu dışında.
"Hyunjin, evet ne olmuş?"
Minho, yerinde kıpırdadı ve yüzündeki sırıtış büyüdü.
"Onun hakkında minik bir bilgi öğrendim. Senin de öğrenmek isteyeceğini düşündüm."
Sohbet Jeongin'in ilgisini çektiğinde duruşunu düzeltti.
"Seni dinliyorum."
Minho pis bir sırıtışla yüzüne baktı ve cebinden telefonunu çıkarır Jeongin'in önüne koydu.
Jeongin, telefonu aldı ve açılan videoyu izledi. Videoda Hyunjin, ölünün böbreklerini çıkarıp, buzlu kutuya koymuş ve yüzündeki sırıtışla hastayı dikip çıkmıştı.
Jeongin, arsızca sırıttı ve telefonu uzattı. İşte ona fırsat geçmişti. Yeni oyuncağıyla doyasıya oynayabilirdi. Kafasını salladı.
"Sağol Minho. Hyunjin'i çağırır mısın."
Minho ne yapmak istediğini anladığında sırıttı ve kalkarak odadan çıktı.
Minho hemşire odasına girdiğinde, Hyunjin masasında oturmuş ve keyifle kahvesini yudumlarken jelibonlarından yiyordu. Minho yanına yaklaştı.
"Bay Yang seni çağırıyor."
Hyunjin, kafasını kaldırdı ve karşısındaki adama baktı. Yüzündeki sırıtış korkuttuğunda şirince gülümsedi ve ayağa kalkarak Jeongin'in odasına gitti. Kapıyı çaldı ve komut gelince içeri girdi.
Jeongin, onu baştan aşağıya süzdü. İlk gördüğündekinden daha edepsizdi. Onunla sevişmek güzel olacak diye düşündü ve eliyle gelmesini işaret etti.
Hyunjin şaşırarak yanına gitti ve oturdu.
"Bir sorun mu var bay Yang?"
Jeongin başını salladı.
"Büyük bir sorun..."
Hyunjin, göz kırpıştırdı.
"Ölülerden böbrek çalınması gibi bir sorun.."
Hyunjin, bunu duyduğunda içinden küfürler etti. Nasıl görmüş olabilirdi. Bilmemezlikten gelip soğukkanlı olmalıydı. Jeongine şaşırarak baktı.
"Böbrek mi çalınmış iyi de kim?"
Jeongin sinir bozukluğuyla güldü. Ne yani Jeongini salak mı sanıyordu. Jeongin şirin şirin baktı ve masaya eğilerek Hyunjinin yakasından tutup çekti. Gözlerine baktı ve korkunç bir ifadeyle sırıttı.
"Beni.. aptal mı sandın."
Hyunjin, neye uğradığını şaşırmıştı. Sanki az önceki şirin adam ölmüş de yerine bu gelmişti. Ama bu biraz oyun da olabilirdi. Soğukkanlı olmaya çalışarak nefes verdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sick Love || Hyunin
FanfictionHyunjin patronu Yang Jeongin'i manipüle edip kendine aşık etmeye kararlıydı. Ama bir yerde yanılmıştı. Jeongin'in şirin görüntüsünün altında farklı şeyler saklıydı. Uke(Bottom): Hyunjin Seme(Top): Jeongin