2. Korurum (+18)

6.9K 235 1.6K
                                    

(10 Şubat Perşembe 2022)

Selamlarr🌼

Ah canlarımm, benim şuan bu kitabın ikincisinin bölümlerini atıyor olmam gerekirdi. Ancak Wattpad kitabımı kaldırdı, eh bizde yeniden yayınlarız! Sizden tek istediğim lütfen spoi vermeden okuyun. Sanki ilk kez okuyor gibi yorum yapın. Karakterlerin ilerleyen bölümlerde kötü ve ya iyi olacağı hakkında spoi vereni ciddi söylüyorum engellerim. , Bölümlere eklemeler geldi... Keyifli okumalar.

Bölüm şarkısı: Nihat Ünal - Vişneli Şarkı

NOT: +18 SAHNE VAR VE RAHATSIZ EDİCİ! DİKKATE ALARAK OKUYUN.

•••

[Onu gördüm, içim uyuştu, içim biraz yara, biraz katliam biraz biraz paramparça oldu...]

•••

Duygusuzluk. Bu kelime bendi. Çok savaştım, duygusuz olmamak için. Mermilerim bitti, savaşamadım vuruldum. Elimden tutan tek duygum öfkem oldu. Beni mahvedecek bir öfke...

Geceye karanlık içime öfke çökmüştü. İçimde terk edilmiş şehirler biriktiriyordum. İçimde savaşlar, içimde kimsesizliğin yaraları, içimde katliamlar... Ve içimde yetim bir çocuğun göz yaşları vardı geceleri.

Depresif ruh halimle önümdeki odunları ateşe vermeye çalışıyordum. Sonunda kurduğumuz dört çadırın ortasındaki odunlar tutuşurken Mert bardaklara rakı koyuyor, Berkan ise küçük masaya yiyecekleri diziyordu.

Ateşin etrafına oturup rakılarımızı yudumlarken Arda kendi çadırının üstüne dantel bezler seriyordu. "Hayır yani bizi deli mi dürttü?" dedi Arda çadırının içine elektrikli süpürgesini sokarken. "Adam bize ormana girmek yasak dedi değil mi? Ormanda vahşi hayvanlar var dedi değil mi? Biz ne diye burada kamp yapıyoruz?"

"Oğlum asıl seni deli dürtmüş." dedi Mert rakısından bir yudum alırken. "Ormanda kamp yapmaya elektrikli süpürgeyle mi gelinir?"

"Sana ne benim elektrikli süpürgemden?" dedi Arda sertçe. "SANA NE?"

Mert gözlerini devirerek güldü. Arda bir süre daha çadırını süsledikten sonra yanımıza oturdu. Ortaya çöken sessizlik can sıkıcıydı. Rakı masasında susulmazdı aslında. Kusana kadar içer, hıçkıra hıçkıra ağlayana kadar anlatılırdı. Rakı insanı sebepsizce efkarlandırırdı.

"Sarhoş olursam beni tecavüzcü Coşkun'lardan koruyun." dedi Arda ormana ürkek bakışlar atarak. "Hamile kalmak istemiyorum. Anne olmaya hazır değilim, siz teyze olmaya hazır mısınız beyler?"

Berkan ve Mert gülerken ben tebessüm ettim. Gözlerim ateşe kaydı. Sorguladım. Önümdeki ateş mi daha şiddetli yanıyor yoksa içimde ki mi?

"Bir şeyler çalsana Arda." diye mırıldandı Berkan.

Arda memnuniyetle çadırdan gitarını çıkardı. Tellerini şöyle bir kontrol ettikten sonra pozisyon aldı. "Bu şarkı içinizden birine benden hediye olsun." diye gülümserken gözlerini kıstı ve çalmaya başladı Arda.

Etrafımda dönen dünyadan o kadar sıyrılmıştım ki söylenen şarkının sözlerini çok sonra fark ettim. Şöyle devam ediyordu şarkı;

"Öfkemi yenip göklere serin,
Ben bu ormanda ıssız bir evim,
Kaldırımlardan düşer bedenim,
Elimde değil gözlerindeyim,
Yağmurda titreyen o kedi benim..."

Arda gözlerini açıp tellere son kez parmaklarını sürterek şarkıyı sonlandırdı. Rakısından bir yudum alıp parmağını sertçe mezeye batırdı ve yaladı.

Beni Korur Musun? (+18) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin