6. Ben Varım

4.2K 193 252
                                    

(6 Nisan Çarşamba 2022)

Selamlarrr, iftarınızı açtınız mı millet slxnxslxksşsş ÇOK YEMİŞİM YA ÖLCEM ŞİMDİ AYRICA ÇOK SUSADIM AŞIRI SUSADIM KALKIP İÇMEYE ÜŞENİYORUM!

Bölüm şarkısı: Sezen Aksu - Tükeneceğiz

NOT: kitabı ikinci kez okuyanlar spoi verirse yorumlarda maalesef engellemek zorunda kalacağım lütfen dikkat edin 🌼

•••

[Nereden bilebilirler içimi deşen yaşanmışlıkları? Ya da kime anlatabilirim içimde ki yangını?]

•••

Gözlerimin önünde yemek boyunca hiçbir yaşam belirtisi göstermeyen küçük kadın, yemekten sonra elinde tuttuğu kaynar kahveyi izliyordu. Elimi yakan kahve, nasıl olurda onun elini yakmaz, bir an durup bunu düşündüm. Düşünmeye gerek olmadığına karar verdim sonra. Göğsünde bir mezarlık dolusu ceset taşıyan bir kadına benziyordu, kaynar kahveden mi korkacaktı şimdi?

Yemek yaparken ki mutlu halinden eser kalmamıştı. Onun mutlu kalacağına emin olsam sonsuza kadar onunla yemek yapabilirdim ama siktir et, o mutlu olmayacak. Her ne düşünüyorsa ara ara dişlerini sıkıyor, dolan gözlerini yumuyor, dudaklarını ısırıyordu. Gözlerimin önünde bir enkaz varmış gibi hissettim.

Bir enkaz ancak bu kadar ışıldayabilirdi, çünkü Işık hala ışıl ışıldı.

"Işık." diyerek oturduğum yerden kalktım. Bana bakmadı. "İyi görünmüyorsun. Uyuyup dinlenmek ister misin?"

Beni duymuyor gibiydi. Sıcak kahvesine dalmıştı gözleri. Bakışları sertti. Öyle ki küçük bir kadına göre fazla sert bakıyordu. Titriyordu. Bu hali beni endişelendirdi.

"Işık iyi misin?" diyerek omzuna dokunduğunda sıçrayarak korkuyla çığlık attı. Kahvenin yarısı çıplak bacağına döküldüğünde bardağı telaşla masaya bıraktı. "Işık?"

"Lüften bırak o suyu!" diye bağırarak bacaklarında ki kahveyi elleriyle temizlemeye başladı. "Lütfen bırak o suyu! Ben kaçmadım yemin ederim!"

Bacaklarını tırnaklayan ellerini sımsıkı tuttuğumda bacaklarına attığı tırnakların eseri çizikler kan toplamıştı. Gözlerini korkuyla bana dikti. Çattığı kaşları gevşerken rahat bir nefes verdiğini fark ettim. Beni başkası sanmıştı. Kim sanmıştı ki bu kadar korktu?

"Elimde su yok..." diye fısıldadım dudaklarına doğru sakin bir sesle. "Ben sandığın kişi değilim."

"Merih," dedi nefes nefese. "Ben... düşüncelerimin arasında bana dokununca, ben seni... sen... seni o sandım. Ben kaynar kahveyi su sanınca... o anları hatırlayınca... Kahve dökülüp yanında... ben bir şey yapmadım!"

"Şşt!" dedim. "Sakin ol tamam yok bir şey." diyerek kurtarmaya çalıştığı ellerini daha sıkı tuttum. "Kendine zarar verme, sanki yeterince yaraların yokmuş gibi." diye şefkatle mırıldandım. "O şerefsizleri öldürmek istiyorum şuan!" Korkuyla olduğu yere sindiğinde dişlerimi sıkarak yutkundum. Korkutmak istememiştim. "Titreme!" diye ekleyerek üzerine eğildim. "Sana zarar vermeyeceğim, biliyorsun, kendini gaza getirerek korkutma."

Titriyordu. Sakinleşene kadar ellerini bırakmayacaktım zira sakinleşmezse kriz geçirecek gibiydi. Ellerini kurtarmak için çırpınmaya başladı. Sıkmıyordum ellerini yalnızca o kurtaramayacak kadar yorgundu.

"Ne yapıyorsun sen?" dedi ellerini kurtarmaya çalışarak. "Bırak beni Merih! Dokunma!"

"Sana dokunmuyorum." diye fısıldadım. Göğsü şiddetle inip kalkıyordu. "Sadece sakin olacaksın, şimdi."

Beni Korur Musun? (+18) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin