Sevgilimin uykusu hafiftir oldukça, çabuk uyanır, tek kıpırtıda açar o hayran olduğum altın gözlerini. Bunu bilirim, sevgilimin öyle çok uyuyamadığını ve geceleri akla hayale sığmaz acılar çektiğini görürüm hep. Lakin saçlarını okşayıp onu dizlerimde uyutabileceğim günlerin sonuna gelmişizdir, bu sebepten o gece gözkapaklarını birbirine sıkı sıkı bastırdığını gördüğümde yanına gitmem. Başucunda otururum, gözlerim izler onu, yatağımızda kıvranışını, hızlanan nefeslerini, kısık iniltilerini... Elimdeki kadehi döndürür dururum iki parmağımın arasında, içindeki kızıl sıvının hareketlerini izlerim görebildiğim kadar karanlıkta, yüzümde bir gülümseme acı dolu, son dakikalarımızın böyle acı olmasını istemem halbuki.
"Her karanlığa bir güneş doğar derler,
Alır gecenin acısını
Sen uyursun, benim gözlerim sana dalar
Ve bu sefer yalanıma kaldırırım kadehimi
Çünkü seni hiç bırakmayacağımı söylemiştim."Kısık sesim ona ulaştığında hafifler acısı, hep öyle olur ve ben bir yudum alırım şarabımdan, dudaklarım kızıla boyanır, kelimelerim kanar. Sevgilim sakinleşir ve kalkarım onu rahat gördüğümde. Aklıma gelen gitmek düşüncesi hiçbir zaman bu kadar baskın olmamıştır belki de.
Kapıyı aralarım ama kalırım olduğum yerde, kulaklarıma sevgilimin cılız sesi dolar çünkü. "Gidiyor musun?" Der, ona dönmem, çünkü bilirim gözleri benimkileri bir kez dahs bulsa tüm kararlılığım boşa gider, oyuncak bebeği olurum onun, ihtiyacı olduğu süre boyunca sevgilisi olurum.
"Gidiyorum." Sesim kararlıdır ancak onu değil, kendimi ikna etmeye çalışırım. Bilirim ona karşı tamamiyle savunmasız olduğumu, gitme dese gitmeyeceğimi, sözünden çıkmayacağımı... Sadece gitmem gerektiğine ikna etmem gerekir kendimi, böylece ona ve söylediklerine sağır olurum, yardım için yakarışlarını uykusunda çektiği acıları duymam bir daha. "Dönecek misin bana geri?" Sesi kırgın, sesi üzgün, ancak neye üzgün olduğunu bilemem. Sadece gülümserim, yıllardır yaptığım gibi saklarım her şeyi. Ondan hesap soramam bile, şimdi bu hayal kırıklığının sebebi ne diyemem, susarım. Hep yaptığım gibi, eşelemem hiçbir şeyi. "Bekleme beni Xiao, benim olmayan birine dönemem."
"Özür dilerim Venti, seni seviyorum." Kapı kulbunu sıkarım ellerim arasında. Sevgilimde yine bir haller, sadece özür diler yaptıklarından ötürü. O an anlarım her şeyi bildiğimden haberdar olduğunu, bana çiçekler verdiğinde nedenini anladığımı, banyoda ağladığımı, bazen gömleğine sinen bir kokunun kime ait olduğunu bildiğimi...
"Ah sevgilim, gözlerin ne kadar güzel görünüyor bu gece!
Titretiyor bacaklarımı o ölümcül adımı atmadan önce."Gülünsedim gözlerine, o son adımı atarken.
"Yalanıma kaldırıyorum kadehimi bu gece,
Çünkü seni hiç bırakmayacağımı söylemiştim."~~~~~
Evet bu çok boktan bir ficti ama artık okuyacak hiçbir fic bulamadığımdan ben de yazmaya karar verdim, o yüzden yayımlıyorum umarım beğenirsiniz 🥰
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bu sefer yalanıma kaldırıyorum kadehimi | xiaoven
Fanficçünkü seni hiç bırakmayacağımı söylemiştim.