Kapı Çalmıştı...
kapı çalmıştı kapıyı açmam gerekirdi ama önlem almalıydım özelliklede dün gece olanlardan sonra elime magnumu aldım ve kapıyı hızlıca açıp silahı kızın kafasına dayadım kızın korktuğu her halinden belliydi ama silahı yinede kafasından indirmeden
ne istiyorsun ? dedim kabaca kız ise korkarak
b-ben yakınlardaki bir sığınaktan geliorum ve yeni üyeler bulmak için beni bu bölgeye yolladılar bende kapıdaki arabayı görünce burda biri olduğunu düşündüm dedi
demek sığınak hmm tam olarak nasıl bir yer bu sığınak ?
5 metre uzunluğunda 2 metre genişliğinde bir köy kadar büyük bir sığınak ve bazen insanlar zombilerden çok daha büyük bir sorun olabiliyolar o yüzdende orayı savunacak insanlara ihtiyacımız var dedi
belkide oraya gitmeliydim fakat ahmetlere ne olucaktı ? hayır hayır hayır onları öylece ormanda yanlız bırakamazdım
çok isterdim fakat arkadaşlarımı kurtarmam gerek 10 kişi için yeriniz varmı ?
evet dedi kız birden sevinçle yanında gelebiilirmiyim ? diye bana sordu
fena olmaz al şu m4 ü arkamı kolla dedm ve kızla birlikte ormana doğru gitmeye başladık
ormanın girişininde bile belli olan bir koku vardı ama şimdi bunu araştıramazdım hemen arkadaşlarrımın ayak izini bulup takip etmeye başladım
ayak izleri bir kulübede bitiyordu fakat işin kötü yanı koku da o kulübeden geliyordu kendimi en kötü ihtimale alıştırdım ve kulübenin kapısını açtım tahmin ettiğim gibi kulübede cesetler vardı fakat bu cesetler arkadaşlarımın değildi dikkatlice etrafı dinleyince yan odadan sesler çıktığını fark ettim arkamdaki kıza orda beklemesini söyledim ve kapıya doğru ilerledim ilk önce anahtar deliğine baktım içeride Ahmetler vardı fakat ağızları elleri ve bacakları bağlıydı kapıyı açmayı denedim fakat kapı kilitliydi dışardan 2 adamın sesleri gelmeye başlayınca hemen kızı alıp 2 mizide bir dolabın içine soktum
sessiz ol diye fısıldadım o da tamam anlamında başını salladı bıraktığım aralıktan adamları izlemeye başladım biri orta yaşlı diğeri ise 20 li yaşlarındaydı ikiside iri yarıydı ve ellerinde av tüfeği tutuyorlardı
yaşlı olan : hasan bu adamlarla ne yapmayı planlıyosun ? diye sordu
hasan: bende bilmiyorum baba belkide onları odun kesmeleri ya da böle işler için zorlamalıyız ?
yaşlı olan: hayatta kalmak için böle şeyler yapmalıyız haklısın hem belkide onlarla kendimizi tatmin edebiliriz ?
hasan: olabilir dedi ve sırıtmaya başladı
o an kan beynime sıçradı ve elimdeki magnumla önce hasanın sonrada babasının kafasına sıktım hemen ceplerini arayıp odanın anahtarını buldum odanın kapsını açınca Ahmet buğra ve Muhammet bana minnetle baktılar hemen onları çözdüm ve
ben: şimdi kızları kurtarmamız lazım
Ahmet: bu çok riskli olur halil belkide...belkide onları bırakmalıyız
buğra: sevgilim onların elinde Ahmet!
diye bağırınca ise susmak zorunda kaldı Ahmet
ben: buğra ne yazıkki arabaları takip edemeyiz yani şu an elimiz kolumuz bağlı
mami kızı yeni fark etmiş olacakki Muhammet: halil yeni bir kız mı buldun yoksa ?
diye sordu
ben: saçmalama bu kız bizi bir sığınağa götürebilirmiş bayağıda sağlammış dediğine göre
Muhammet: bir hapishane bulsak ?
ben: The walking dead çekelim istersen mami ?
Muhammet: olur vallaha
Ahmet: beyler yeter artık akşam olmaya başladı bir karar verelim gidiyomuyuz ?
ben: ne demek gidiyomuyuz gece gece yolda uyuyacak diğiliz ya tabikide gidiyoruz
buğra: ama kızlar ne olacak bizler insanız onları böle terk edemeyiz
ben: sanki şansımız varda ben gitmiyorum buğra arabaları yürüyerek nasıl takip ediceksin ?
Muhammet: neyse ne hadi gidelim artık şu sığınak denilen yere yakında ricke rastlarsak şaşırmam iyi ce twd ye döndü bu olay
ben: şu sığınak buradan ne kadar uzakta ?
kız: en fazla 10 km
Muhammet: siktir ya bir de bu kadar yolu yürüyecek miyiz
2 saat sonra (2 saatin 1 saati koşarak geçmişti hem de depar insanın ardında zombi olunca hızlı koşuyor) sığınağa varmıştık dediği kadar güvenli ve büyüktü fakat içerde çok az insan vardı toplam 15 kişiydik 7 erkek 8 kız erkeklerin zaten yarısı bizdik sığınakta gruplar vardı
1.yağmacılar: yağmacılar silah su ve yemek aramak için dışarı çıkarlar yağmacılara hızlı olanlar seçilir
2.arayıcılar: dışarıdaki hayatta kalanları bulup buraya getiriyorlardı arayıcılara ikna kabiliyeti çok olanlar seçilirdi (sadece kızlar seçiliyor)
3.koruyucular: koruyucular sığınağı koruyanlardı bunlar daha çok iri yarı olanlardan seçilirdi
Muhammet ve ben koruyucu seçilmiştik Ahmet ve buğra ise arayıcı herkesin kendi evi vardı işin iyi yanı ise internet ve bunun gibi şeylerin hala çalışıyo olmasıydı TV lerde çalışıyordu içimden umarım zombiler sinyal kulelerini de yemez diye geçiriyordum işin kötü yanı ise sadece sabah bunların keyfini çıkarabilmemdi gece mami ve benim nöbetim vardı sabah ise savaş ve emirhanın daha burada yeni olduğumuzdan ilk gün nöbet tutmayacaktık ve bundan şikayet edicek halimde yoktu sığınağın etrafı 5 metre uzunluğunda ve 2 metre kalınlığında taş duvarlarla kaplı olduğundan güvendeydik fakat insanlara karşı genede tetikte olmalıyız