5. BÖLÜM RÜZGAR

978 24 1
                                    

Daha önce bir kez İzmir'e gittiğim için yanlışlarım olabilir canlarım

Multimedya da Rüzgar

Rüzgar'dan

Her sabahki gibi 07:15'te uyanmıştım. Hızla duşumu alıp üzerimi değiştirdikten sonra evden koşar adım dışarı çıktım. Bugünü kendime ayırmıştım. İş stresinden uzak kafamı dinleyecektim. Önce ailemi ziyarete mezarlığa gitmeye karar verdim. Son model motosikletime atlayıp mezarlığın yolunu tuttum. Yoldaki çiçekçilerden bir buket çiçek alıp yoluma devam ettim. Kısa süre sonra mezarlığa ulaşmıştım motorumdan elimde çiçek buketiyle indim. Osman amca her zamanki gibi etrafta dolaşıp işlerini yapıyordu. Ailem öldükten sonra buraya her gün gelir olmuştum bu süre zarfında Osman amcayla tanışmıştım. Toparlanmam da büyük bir payı vardı. Babam yerine geçemese de onun eksikliğini hissettirmemeye çalışıyordu. Mezarlıkta bekçilik yapması sadece bir kamuflajdı. Karanlık işlerin adamıydı, ünlü bir mafya babasıydı. Sırtımı Osman amcaya dayamanın rahatlığı vardı içimde. Karanlık dünyamda beni koruyabilecek tek insandı. Babamın çok düşmanı vardı. Birçok karanlık işe bulaşmıştı birçok insanın canını yakmıştı hayatını karartmıştı. Hayattayken onun gücünün altında ezilenler o öldükten sonra intikamını benden çıkarmak için planlar yapmaya başlamışlardı. Osman amca bu sürede benim arkamda olduğunu herkese duyurmuştu. Bunu öğrenenlerin bir çoğu peşimi bırakmıştı. Lakin bazıları vardı ki nefretleri gözünü kör etmişti. Beni öldürmek için fırsat kollayan zavallı insanlar haline geldiler. Zamanla terazideki denge değişti güç yeniden benim ellerime akıyordu. Babamın kalktığı koltuğa ben oturmuştum. Osman amcayla yaptığım iş birliği sonucu her geçen gün karanlığa ilerliyorum. Farkındaydım işin garip yanı ise bundan pişman olup vazgeçmek yerine karanlığıma daha çok bağlanıyordum. Karanlığımı seviyordum

Geldiğimi fark etmiş olacak ki işini bırakıp yanıma doğru ilerlemeye başladı.

"Her şey yolunda mı Osman amca ?"

"Dün bıraktığın neyse bugün de öyle evladım"

Az konuşup öz konuşanlardandı. En sevdiğim insan tipide buydu.

"Etrafta ters giden bir şey olursa bir telefonunla adamlarımla birlikte yanındayız"

"Biliyorum evladım, biliyorum"

Benimle konuşurken gözlerini bir noktaya sabitlemiş bakıyordu. Bakışlarımla nereye baktığına, baktığımda mezarlığın kapısında ağlayarak koşan bir kız gördüm. Uzun boylu uzun bacaklı sarışın güzele her ne olduysa gözleri ağlamaktan şişmiş bir şekilde koşuyordu. Hızla yanımızdan geçti. Sanki birini arıyormuş gibiydi. Aradığı her kimse anında mezarının yerini buldu. Mezarın üstündeki mermerde oturup sırtını mezar taşına yaslayıp daha içli ağlamaya başladı.

"Bu kızı tanıyor musun Osman baba?"

"Yüzü tanıdık geliyor ama tam çıkaramadım."

"Neyse sağ ol baba sen işine bak ben seni alıkoymayayım"

Kimdi bu kız? burada ne arıyordu? Yanından geçerken taştaki ismi okumuştum ÖZGÜR?

Bu Özgür her kimse bu kız için büyük bir önem taşıyordu anlaşılan. Çaprazındaki aile mezarlığına geçip oturdum. Ailemi özlemiştim. Her ne kadar her gün buraya gelip özlem gidermeye çalışsam da olmuyordu yeterli değildi. Seslerini duyup sarılamadık tan sonra ne anlamı vardı burada olmanın?

Güneş'ten

Koşarak mezarlıktan içeri girerken daha önce hiç tanımadığım iki insan görmüştüm. Meraklı bakışları altında koşarak yanlarından uzaklaşarak Özgür'ün yanına gittim o soğuk mermeri hissettikçe hıçkırıklarla ağlamaya başlamıştım. Verdiğim tepkiler ilgisini çekmiş olacak ki yabancı adam bana doğru bakıp yanındakiyle bir şeyler konuşmaya başlamıştı. Hiçbir şey hiç kimse şuan umurum da değildi. İçimden geçenleri son zamanlarda yaşadıklarımı ne hissettiğime kadar her şeyi Özgür'e anlatmaya başlamıştım. Sonrada çantamdan bordo defterimi çıkarıp yazmaya başladım. Acıyla başa çıkma yöntemlerimden biride yazmaktı. Aklımdan geçen her kelimeyi yazıyordum . Yazdıkça zihnimin de boşaldığını hissediyordum. Ne kadar zamandır buradayım bilmiyorum. Kim bilir kaç saat geçmişti buraya geleli. Pusat beni bulamayınca kesinlikle deliye dönmüştür. Bulduğunda ise başıma geleceklerden korkuyordum. Daha ilk zamanlardan kurallarını çiğnemiştim. Kalbimi kırmasaydı bunların hiç biri olmazdı.

HIRÇINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin