6. BÖLÜM KAHVALTI

705 21 0
                                    

Multimedya da Güneş

Güneş'ten

Hayatımda hiç bu kadar güzellikte bir yer görememiştim. Normalde sabahları pekte iştahım olmazdı. Gördüğüm bu güzel manzara ve açık havadan olsa gerek iştahımın açıldığını hissediyordum. Rüzgar motosikletinden inip yanımıza geldi.

"Ne dikiliyorsunuz burada hadi içeri girelim. Yoksa sarışın açlıktan bizi yiyecek" deyip göz kırptı.

Şuanda yanaklarımın kıpkırmızı olduğuna eminim. Evden çıkmadan önce bir anlık sevinçle adamın boynuna sarılmıştım. O da hazırda bekliyormuş gibi hemen karşılık verdi. Aman neyse ne canım şuan çok açım ve bunları düşünecek enerjim yoktu.

Rüzgar önden biz arkadan cafeye girdik. Yaşlı bir teyzenin yanına gidip elini öptü. Ağzım beş karış açık izliyordum. Hayret bu adam insanlarla iletişim kurup bu kadar nazik olabiliyor muydu?

"Biz geldik anacım. Bu sefer yalnız değilim. Kardeşimi ve bir de sarışın getirdim sana"

"Ooo hoş geldin paşam. Nasılda özlemişim. Hayırsız seni ne kadar zaman oldu uğramıyorsun iyice ihmal ettin"

Kadının Rüzgar'ı ne kadar sevdiği gözlerinden okunuyordu. Onunla ilgilenmemesine de çok üzülmüştü belli ki.

"Olur mu hiç öyle şey Necla sultan. Bu ara biraz işim vardı uğrayamadım ama hep aklımdaydın" deyip yanağına kocaman bir öpücük kondurdu.

"Annesi mi?" Diye fısıldayarak Pusata sordum.

"Ailesi öldü"

"Ama az önce anacım dedi-"

"Güneş bu konuları konuşmanın zamanı değil. Rüzgar'ın yanında da bu konuyu açarsan eğer çok sinirlenir. Kapat konuyu merakta etme daha fazla"

Rüzgar hızla arkasına dönüp çatık kaşlarıyla bize bakmaya başladı. Buyurun buradan yakın. Konuştuklarımızın hepsini duymuştu anlaşılan.

"Bak anacım buda sana az önce bahsettiğim sarışın."

"Hoş geldin evladım"

"Hoş bulduk teyzecim"

"Sarışın olduğuna bakma meraklıdır ama aynı zamanda da çok zekidir"

Hiçbir fırsatı kaçırmadan beni iğneliyordu. Sakin ol Güneş sakin.

"E hadi bir an önce yiyelim ben açım." Diyen Pusata katılarak "Aynen bende çok açım. Ayak üstü boş muhabbetlere zaman ayıramayacağım"

Rüzgar ateş saçan gözlerle bana bakıyordu. Aldırmadan cafenin bahçesine çıkıp şirin koltuklara kendimi attım.

"Kızım ne yaptığını sanıyorsun. Biraz aksilik yapmadan dursana. Adam sırf sen evde bunalma diye bizi buraya getiriyor sen "Anne" dediği kadının önünde ona laf sokuyorsun"

"Oh olsun ona"

"Sarışın senin dilin fazla uzadı"

Yine her şeyi duydu yine rezil oldum. Allah beni kahretsin!

"Şey ben öyle demek istememiştim aslında. Açken biraz sinirli oluyorum da"

Yanımıza gelen garsona dönüp

"Aşçıya git ve Rüzgar Çetin geldi de. Onlar benim kahvaltı menümü biliyor. Arkadaşlarım içinde aynısı hazırlansın"

"Tabi Efendim"

HIRÇINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin