12. Bölüm

1.1K 88 651
                                    

Yazarkuş uzun bir bölümle gelmişşş, kuşları da çok bi hoşş gelmişş 💙💙

Umarım bu bölümü keyifle okursununuz güzel kuşlarımm ✨ her birinize iyi okumalar diliyorum 💜

Oy vermekten ve yorum yapmaktan da çekinmeyin lütfen 💓

Buruk, sevdiğinin gerisinde iz kalmış hasretiyle yanıp tutuşan bedenlerin azap içinde yıllarını heba edişiydi, ümitsizlikler sığınağı sonu kör karanlıklar seyri. Sevdiğini kendinden koparmış olan yine sevdalı olduğu beden iken, bir yandan ona karşı kindar kesilip bir yandan da yine ona karşı muhtaç olmaktı belki de kişinin kendi içerisinde düştüğü sonu çıkmazlar gözcüsü kör kuyular, arayışlar ve kayıplar.

Bir gün gelip hasret taşırılığı yaşlarını egenin berrak yansımasında düşürürken uğrunda canını koyvermiş olan, gün gelip de semaya bakarak lanetler ederek adını haykıran olurdu amansız özlem buharında. Gidişinin gerisinde bıraktığı kırbaç izlerinin can yaması, yine tek bir gecenin huzurunda günü birlikte kucaklıyor oluşlarının serabı olurdu. Sönüp gidemeyenin, ışıltılı şerefi.

Her ne kadar çekip gitmişse de ardında tükenmişler sığınağı yorgun bedenimi bırakmış olan, beni bu vakitten mütevellit tek yıkacak olan ihanet sarsmıştı bu sefer çöküntülü omuzlarımı. Sahiciliği muallakta olan ihanet sancısı en has kıyımla batarken yorgun sevdalar düşü olmuş bedenimin gönlüne, bu sefer de ben altı yıl boyunca, Ulysea'dan çekip gidebilmeyi çokça dileyişlerime yeni yakınışlar eklemiştim, ruhani hayatlar nezdinde.

Düşlerimin kırıkları, canıma hunhar bir aşığın ihanetinde batıyordu.

Ulysea'mın hemen önünde durarak az öncesine kadar benim olanın benden yana erkekliğini dürten, şu anda ise boynuna doğru uzattığım kılıç tarafından dürtülmesine rağmen pişkince bakan kadının ağzından çıkan sözler ve yapmış olduğu hareketler yüzümden, dumura uğramışcasına bir durgunluğu kabullenmek durumunda kalmıştım.

Ulysea'mdan yana olası ihanet zincirinden uzanarak boynuma sarılmış sıkılıklarla baş başa kalmıştım. Ne önümü görür, ne acımdan solur olmuştum.

Canımın acısının kan kusarcasına boğazıma ilmekler atışı ve hemen önünde dikildiğim kudretli bedenden inkarlar arzusuna sığındığım sözlerin çıkmıyor oluşu benim boğazımdaki düğüm düğüm hayal kırıklığıydı. Ulysea'm öylece susup kadının kendisine karşı olan 'hayatım' sözcüğünü kabullenmesi belki de benim hatamdı.

Benim hatam, yine benim pişmanlığımdı.

Belki de, tüm hasretime, özlemime ve aşkıma karşı gard almalı, henüz onlar beni böylesine acımasızca boğmadan, ben onları egenin hırçın dalgalarında boğmalıydım. Ege'ye bakarak, egenin incisi gözlerin üstüne çekilmiş kara şeritleri düşünerek kahrolmamalıydım yıllar boyu. Hem düşlerimden hem de gönlümden onu silmeliydim. Yapamadım.

Belki de, kendimden yana bağlaçlar kuruduğum bedenin benden yana cümlelere tabi olmayışını sahiden kabullenmeliydim. Bu, benim hatamdı. Altı yıl boyunca, kör bir bekleyişin içerisinde mumlar erittiğim gecelerimin düşler tutsaklığı, o geceleri başka tenlerin yolunda gün etmişt, benim kayan yıldızlı gecelerimde gününü doğurmuştu.

Ulysea, belki de benim en büyük hatam, çıkmazımdı.

"Ulysea?" Hala daha cevapsız kalarak karşısındaki kadının güneş ışığı altında kızıllaşan kahverengi saçlarına doğru bakan bedenin bakışlarını yakalamak amacıyla, titrek bir mum ışığı misali aralamıştım yangın yeri kuraklık sarmış iki dudak aralığımı. Beklentilerim, acılarımı gölgelemişti.

Alabora (BxB) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin