Bölüm 1: Başlangıç

166 9 0
                                    

     Ah zombiler (!) ne kadar fantastik değil mi ? Dizilerde, filmlerde gördüklerimiz meğer hikaye değilmiş. The Walking Dead ile tanıdım onları. Tam 5 sezon için günlerimi vermiştim, beni hayatta tutacak o 5 sezonmuş işte.

        Herşey 13 Temmuz günü başladı. Benimde tam üniversitede olma vakitlerim. Neden diye sorarsanız, 8 ay yatıp 3 ayda okulu kurtarırım. Tıp öğrencisi olmama rağmen nasıl bu kadar tembelim bilmiyorum.

        Dünya'nın her yerinden -gelen- cığ gibi büyüyen virüs ve ölüm haberleri, ülkeleri kaosa sürüklüyordu. Bütün ülkeler halkı evlerinden çıkmamaları için uyarıyordu ama kim takar onları, insanlar şehirleri terketmek için birbirlerini öldürüyorlardı. 

        Fanatik bir The Walking Dead izleyicisi olduğum için olaya ben daha temkinliydim. Köydeki annemleri arayıp kapıları kitlemelerini ve erzak depolamalarını söyledim. Ne de olsa köy şehre göre daha avantajlı bu konuda. 

        Arabamın olması her şeyi daha kolaylaştırdı. Şansıma depoyu daha 2 gün önce doldurdum. Köye gidecek kadar benzinim vardı. Ama ilk önce silah bulmalıydım, daha sonra ablamıda alıp köye dönebilirdim. 

        Önce ablam Naz'dan bahsedeyim. Siyah saçlı, ela gözlü, 1.70 boyunda 28 yaşında mükemmel bir kadındır. Mimarlık fakültesini her yıl birinci bitirerek daha üniversiteyi bitirmeden işe girmiş bir mimardır. Aklımdaki fikirleri gerçekleştirecek kişidir.

        Silahı ise Erkan abiden bulacaktım, Erkan abi adamın dibidir beni kardeşi gibi görür. Bana nerdeyse bütün dövüş sanatlarını ve silah kullanmayı öğretti. Köye onuda yanımda götürmek istiyorum, annesini geçen sene kaybetti. Hayatta kimsesi kalmadı, 3 yıldır yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmedi. Gelmemesi için hiçbir sebep yok.        

        Hemen Erkan abiyi aradım -çoğu ülkede elektrik var ama gitmesi yakındır-. Ben daha konuşmadan  Erkan abi " Nerdesin lan sen seni arıyorum açmıyosun telefonu" dedi.

        "Abi şarj bitmesin diye kapalıydı telefon."

        "Neyse tamam. Napıcaz şimdi."

        "Ablamı alıp köye dönücem, sende geliyosun benimle itiraz istemiyorum"

        "Tabii geliyorum bensiz 5 adım gidemezsin sen" dedi haykırarak.

        "Doğru dedin. Silahları hazırla 10 dakikaya evinin önündeyim." 

        Erkan abinin evine geldiğimde dışarda beni bekliyordu. Onunda arabasındaki benzini boşaltıp benim arabaya aldıktan sonra ablamın evine doğru yola çıktık.

        Ablamın evine gitmek sandığımdan zor oldu. Herkes arabalarında telaş içinde kaçmaya çalışıyordu. Aylakların sayısı daha az olmasına rağmen, insanlar karşı gelemiyordu.

        Ablamı yolda aramıştım ama telefonuna bakmamıştı. Büyük ihtimalle dün gece bir projeyle uğraşıp sabahladı. Olaylardan da haberi yoktu.

        Evin ziline 3 dakikalık basımdan sonra nihayet ablam kapıyı açtı. Beni karşısında silahlı bir şekilde görünce biraz ürkttü ama olayları anlatınca benden daha sakin karşıladı. Ablam sayesinde öğrendiğim The Walking Dead'in faydaları ortaya çıkmaya başlamıştı.

        Ablam "Hemen yola çıkmayalım birkaç gün bekleyelim. Dışarısı bu haldeyken herkes şehri terketmeye çalışıyor. Bu kadar kalabalık bir trafikte, yollar şimdiye kapanmıştır bile." dedi sakince.

        Erkan abi "Ablan haklı Cem dışarısı kötü durumda buraya zor geldik. Şehri terkedemeyiz" dedi.

        "Haklısınız ama arabayı ve silahları güvenli bir yere almamız gerek"

        "Evin garajı boştur şuan orayı kitleyebiliriz." dedi ablam.

        Arabayı ve silahları ve güvene aldıktan sonra beklemeye geçtik. Dışarıyı izliyordum, kaçan çocukları, anneleri, babaları. Her yer kana bulanmaya başlamıştı. HER ŞEY ŞİMDİ BAŞLIYORDU....

YÜRÜYÜŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin