anime characters reaction

aot - shorty!

.˳⁺⁎˚ ꒰ఎ ♡ ໒꒱ ˚⁎⁺˳ . ⊹ ⋆ﾟ꒰ఎ ♡ ໒꒱ ⋆ﾟ⊹

MIKASA Eliniz ikinci raftaki kupalara uzandı ve kupayı kavramak için kolunuzu uzattı. "Mika.." yüzünü kız arkadaşına doğru çevirerek somurttun. "Kupayı almama yardım eder misin?" Mikasa başını salladı, tatlılığına kıkırdayıp kupayı sana verdi.

"Birkaç santim uzamayı denemelisin," dedi alaycı bir tavırla.

Mikasaya'ya gözlerini devirdikten sonra yavaşça iç çektin. "... eğer gerçekten o kadar kısaysam neden bana birkaç santim vermiyorsun?" kız arkadaşının alaycı bakışları bir sırıtışa döndü, aptal şakana hafifçe kıkırdadı, solgun yüzüne kırmızı bir allık geldi.

"Gerçekten mi?" Dedi kulağına fısıldayarak. Nefesi teninde gezindi, sıcaklık omurganı titretti. Elleri, uyluklarınızın arasında sizi tezgahın üzerine oturtmak için vücudunuzu nazikçe kaldırdı. "Eğer gerçekten istediğin buysa..."

☆☆☆☆☆☆☆

ANNIE Çalışma salonu sessiz ve boştu, kitaplarınız masanın üzerinde dağılmış bir şekilde duruyordu, birbirinizle alay edip duruyordunuz. "Neredeyse aynı boydayız, boyum hakkında bir şeyler söyleyemezsin bu yüzden." dedin, ikiniz de yaklaşan bir sınava çalışıyordunuz.

"Önemli değil," dedi sinirli kadın topuzunu düzelterek. "Sonuçta hâlâ senden daha uzunum, bu beni daha çok baskın yapar."
"Doğru," dedin, sözünü keserek. Gözlerinizi notlara çevirirken ses tonunuzda alaycılık vardı. "Bu kadar kısa olman benim suçum değil," diye mırıldandı Annie, yüzünde küçük, yaramaz bir gülümseme belirdi.

Önündeki dizüstü bilgisayara sizinle birlikte odaklanırken çenesi elinin üzerine koydu.
"Eğer gerçekten boyumla ilgili böyle bir sorunun varsa, bana birkaç santim ver."

Kadın bilgisayarından sana bakarak bir kahkaha attı. "Kapa çeneni," dedi sinirle, istemsiz bir şekilde gülümsemeye başlamıştı yayıldı. "ANNIE KIZARDIĞINI GÖREBİLİYORUM!"

"HAYIR BEN KIZARMADIM!"

☆☆☆☆☆☆☆

HANGE "Hadi ama, gerçekten bu kadarcık derinlikten mi korkuyorsun?" Partneriniz size havuzdan bakarken dalga geçti, "Havuzun derinliğinden falan korktuğum yok, sadece iyi yüzemiyorum!" Homurdanarak cevap verirken, suratını asıp kollarını birbirine kavuşturdun. "Hadi bebeğim boğulmana izin vermeyeceğim," dedi, endişelerini rahatlatmaya çalışarak. "Sadece... biraz gerginim, bu kadar."

"Bak" dedi, sana doğru yüzerek ve elini tuttu. "Tam buradayım, hadi bunu yapabilirsin!" Sonunda reddetmeyi bırakıp suya girdiğinizde Hange size gülümsemeye başlamıştı, elinizden destek vererek hafif bir şekilde size yardımcı oldu.

Yüzmeye devam etmeye çalışırken ayaklarınız havuzun dibini hafifçe sıyırdı. "Bak! Başardın!" Bütün heyecan ve mutluluk, artık dibe dokunamayana ve suyun altına batana kadardı. Ciğerlerini dolduran suyu tükürürken başın tekrar yukarı kalktı. "Şimdiden boy sınırında mısın?" dedi senin şokuna gülerek. Hange, yüzünde bir gülümsemeyle, "Bebeğim, 5 inche* bile tam olarak gelmedik," diye hatırlattı.

"Tanrım, çok kısasın y/n," diye dalga geçti partneriniz, "sen küçükken hiç süt içmedin mi?" Seninlr dalga geçmeye devam etti. "Gerçekten mi?! Belki o zaman bana birkaç santim vermelisin! " kaşlarını çatıp esmere su sıçratırken bağırdın. "Hop, hop, dur!" dedi, az önce söylediklerinizi anlamaya çalışarak. "Sana birkaç santim mi vermeliyim?" Hange alıntı yaptı, yaklaştıkça size bir aşağı bir yukarı baktı. Elleri belini sardı ve küçük bir güç uygulayarak seni havuzun kenarına yönlendirdi.
"Beni duydun" diyerek Hange ile dalga geçtin. "Fena fikir değil," dedi seni öpmek için yaklaşırken, "belki sonra boyun yeter,"

☆☆☆☆☆☆☆

PIECK Kız arkadaşını yurtdışında çalıştığı için iki ayı aşkın süredir görmemiştin, bu yüzden nihayet eve döndüğünde, heyecan ve mutluluktan gözlerin parlamıştı. Gece geç saatlerde yapılan aramalar ve kontrol etmek için sürekli atılan mesajlar, sonsuzluk gibi hissettiren bir şeydi. Pieck ellerini beline koyup seni kendine çekti, bu hareketiyle sen de kollarını onun boynuna sardın. Bu iki ay sana bir ömür gibi gelmişti, sevgilini çok özlemiştin ve şimdi ona kavuşmanın heyecanıyla dolup taşıyordun.

"PIECK!" diye mutlulukla bağırdın, yüzünün her yerine öpücükler yağdırırken sevgiline sarılıyordun. Dağınık saçlı kadın kıkırdadı, çantalarını yere bırakırken kollarını sana karşılık olarak sardı. "Selam tatlım," Dedi seni nazikçe öperek. "Seni çok özledim!" Ona sıkı sıkı sarılırken sızlanmaya başladın. "Ben de seni özledim aşkım.." Uzun parmakları nazikçe saçlarının arasında gezinirken kafana bir öpücük kondurdu.

"Seni son gördüğümden bile daha güzel görünüyorsun~" gülümsedin, kız arkadaşına sanki mümkünmüş gibi daha da sıkı sarılmaya başladın. O sizi kucaklayıp etrafında döndürürken ikiniz de kıkırdıyordunuz, "Sen de bebeğim. Her zamanki gibi mükemmelsin." Pieck elini tuttu ve nazikçe öptü. "Yine de hâlâ aynı boyundasın!" Kız arkadaşın şimdiden seninle dalga geçmeye başlamıştı, yüzü şakacı bir hal aldı. "Hey!!" Sinirli görünmeye çalışıyordun ama Pieck yanında olduğu için numaradan da olsa neşeni gizlemeyi başaramamıştım.

"Demek 10 yaşında gibi gözüküyorum??" şaka yaptın. Onu başka bir kucaklamanın içine çekmeden önce onu öpüp gülmesine katıldınız. "Eğer bu kadar çok kısaysam belki de bana birkaç santim vermen gerekir?"

Bir an için biraz duraksadı ve ifadesi gülmekten hızlı bir şekilde kırmızıya döndü. Eliyle kendine yelpaze yaptı, sıcak basmıştı. "Çok tatlısın~ Seni doldurmak için sabırsızlanıyorum~"

☆☆☆☆☆☆☆