4 . BÖLÜM -10 yıl sonra -

1 1 0
                                    

O gece en yakın arkadaşım Eceler de kalacaktım .Amcamdan zor da olsa alabilmiştim izin. Tüm gece ne yapacağımızı planladıktan sonra ilk iş olarak mevzuniyet için aldığımız kıyafetleri deneyip mevzuniyet balosunda neler yapabileceğimizi düşünecektik sonra ise güzle bir film açıp izleyecek ve tüm gece dedikodu yapacaktık .

Ece moralimin düzelmesi için elinden gelen her şeyi yapıyordu .Ama bazı acılar kalıcıdır ve geçici mutluluklar ile asla eksilemez veya azalmazlardı . İşte benim de onsekizinci Yaş günüm ailemsiz geçireceğim bir doğum günü daha olarak eklenmişti takvime .
Pek sevmesem de amcamın sabah bir küçük öpücük ile kutlaması beni hem şaşırtmış hemde üzmüştü çünkü amcam benim bu hayatta tek ailemdi

anneannemin vefatından sonra dedem azaymır hastalığına yakalanmış ve ben çok üzüldüğüm için bizimle beraber yaşıyordu ancak bizi asla hatırlamıyor .

Bazen kendini ünlü Alman oyuncu Alexander fehling zannediyor ve hepmizi insan kaçakçısı ilan edip onu kaçırmak ve fidye istemek ile suçladığı bile oluyordu . Hepimiz alışmıştık artık dedimin bu hallerine bazen çok yorsa dahi bizi, genellikle güldürüyordu .

Hatta bazen dedeme çok özeniyordum . Kötü anıların hepsini sildiği için hafızası, kim ister ise o kişi oluyor ve hep gülüyordu .
Beni tek anlayan destekleyen tek ailem olan amcam ilk defa bu şekilde geçiştirir gibi kutlaması doğum günümü beni hem şaşırtmış hemde içten içe üzmüştü .

Tüm bu düşünceler içinde kaybolmuşken ben, hazırlanmış bir şekilde içeri giren Ece beni görünce bir anda ufak bir çığlık tarzı sitem etti. Bazen bazı duyguları cidden çok tepede yaşıyordu . "Aaaaa Tubiiş ama sen hala hazırlanmamışsın ."diye. Yarı şaşkınlık yarı sitem eder bir şekilde tepkisini göstermişti
"Halsiz hissediyorum kendimi Ece lütfen ısrar etme hem sen hazırlanmışsın işte ben de hazırlanmış gibi davranayım olamaz mı ?"

Cevabını bilerek sorduğum bu soru sayesinde arkadaşımı çok iyi tanıdığımin bir kez daha farkına varmıştım. Tanıdık sitemkar ses ile "yaaa ama Tubaa oyun bozancılık istemiyorum hadi kalkar mısın Lütfen ?hazırlanmak için sadece yirmi dakikan var acele et " dedikten sonra benim cevabımı bile beklemeden odadan çıkan Ece'nin arkasından hafif sert örtüğü kapıya bakıyorken buldum kendimi bir anda .

Eceyi çok iyi tanıyordum . Eninde sonunda istediğini yaptırırdı . Ve benim Ece'nin ısrarını çekmeye hiç niyetim yoktu bende hızlı bir şekilde hazırlandım.
Merdivenlerin başında beni karşılayan Eceye kötü bakışlar atarak merdivenleri iniyordum ki Ece'nin telefonu çaldı . Arayan yengemdi . Sesindeki endişeyi farkettiğimde Ece ile aramdaki mesafeyi bir çırpıda kapatıp elindeki telefonu alıp yengemi soru yağmuruna tuttum " yengee ne oldu niye bu kadar endişelisin ?"

Ben dedemin başına bir şey gelme olasılığını kafamda kurgularken yengemin "amcan "deyişi hiç işten bile değildi ." Amcan düştü Tuba seni istiyor hemen eve gelemelisin ! " Dediğinde elim ayağım boşaldı ve yere düşen telefon ile bende olduğum yere öylece oturuvermiştim .

Ece telaş ile yanıma oturmuş gitmemiz gerektiğini ve sakin kalmam gerketigini amcama bir şey olmayacağını tekrar edip duruyordu.

Beynim kendi ile çelişiyor olanları kabul etmemeye başlıyordu . Anneannemi kaybettiğim günden sonra beynim kendince bu şekil bir savunma mekanizması geliştirmişti .
Ama kendime hakim olmalı ve hemen amcamın yanına gitmeliyim diye düşündükten hemen sonra hızlıca kapıya doğru koştum .
Her halinden çok heyecanlandığı belli olan Ece'nin de hemen peşimden geldiğini adım sesleri ve bana sürekli tavsiye vermesiyle anlıyordum .
Neyse ki Ece ile evlerimiz birbirine çok yakındı . On dakikalık mesafeyi altı dakikada koşmuş ve eve ulaşmıştım .

Hemen zile bastım fakat açan kimse olamdı. Korku ,endişe ve yengemin amcamı hastaneye götürme merakı ile anahtarım ile açmaya karar verdiğim kapıyı hemencecik açıverdim.
Nefes nefese kalmıştım içerisi çok karanlıktı ve kimse yok diye düşünürken başta korkutan sonrasında ise beni şaşırtan ses ile karşılaştım "iyiki doğdun tubamı z iyiki doğdun meleğimiz iyiki doğdun iyiki varsın sen !" Gelen sesler ile
Her şeyin sürprizin bir parçası olduğunu anlamam pek gecikmedi.

O an yüzümün şeklini asla hatırlamıyorum .ve sanırım hatırlamakta istemiyorum . Açılan ışık ile beraber üzerinde amcamın benim ve yengemin fotoğrafı olan pastayı elinde tutan amcamı görmem ile derin bir oh çektim .

Onlara çok kızgındım . Ama o kadar güzel bir sürpriz hazırlamışlardı ki kızgınlığım bile hemencecik geçivermişti.

MANİSE LALESİ 🥀 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin