YALANCI ×1×

İlk Tanışma

Telefonum çaldığında hızlıca uyandım -Doruk bey Adapazarında... kafedeler gelseniz iyi olur" Yataktan kalktım ve üstüme bir gömlek ve pantolon geçirip arabaya atladım. Hızlıca ajanım yani Boranın dediği yere doğru yola çıktım.Adapazarında gittiğim Kafenin camından içeri baktığımda en son görmek isteyeceğim şeyi gördüm 4 yıllık sevgilim olan Şeyda ve yanında bir çocuk sarmaş dolaş oturuyolardı. Boraya dönüp yanındaki çocuk kim dedim " Doruk bey büyük ihtimal sevgilisi dün gece yanındaki adamın evinde kaldı " dedi. Bana annesinin hasta olduğunu ve iki gün onun yanına Adapazarına geleceğini söylemişti. Uzun zamandır birşeylerden şüphelendiğim için peşine ajan takmıştım. Karşımdaki manzaraya sinirlendim Boraya dönüp -işlerini bitirin dedim ve arabama binip hızlıca oradan uzaklaştım. Nereye gittiğimi bilmeden tam gaz ilerliyordum. Bir an telefonum çaldı tam telefonu çıkartıp ekrana bakarken bi çığlık sesiyle arabayı durdurdum ve kafamı aynadan geriye baktım yerde bir kız yatıyordu benim çarpmış olmama olasılığım %0 Hassiktir! dedim ve koşarak arabadan inip kızın yanına koştum. Baygın bir halde yerde yatıyordu ölmüşmü diye nabzını kontrol ettiğimde nabızı atıyordu. Eğer hastaneye götürürsem başım belaya girerdi. Hemen kucağıma alarak arabanın arka koltuğuna yatırdım. Onu şeydayla her hafta sonu kaldığımız çiftlik evine götürdüm ve bir doktor çağırdım. Doktor gelince birşeyinin olmadığını söyledi. Küçük yaraları için merhem sürmüştü. Doktor -kısa süre sonra uyanır bi aksilik çıkarsa beni arayın dedi ve bana kartını uzattı kartını masanın üstüne koyarak koltukta yatan yabancı kızın ayak ucuna oturdum. Çok geçmeden ajanımdan mesaj geldi -işlerini bitirdik ne yapmamızı istersiniz onları daha fazla buralarda tutarsam hepimizin başı belaya girerdi ve mesaj attım -yüklü miktarda para yollucam size onu alın ve ülkeden gidin..
ortağım ve en yakın dostum olan Cihanı aradım işi halletmesini istedim. Ben telefonla uğraşırken yanımdaki yabancının sayıklamalarını duydum -suu su .. dedikleri üzerine mutfağa koşarak yabancı kıza bir bardak su getirdim. Yavaş yavaş gözlerini açtığında güzelliğine bir kez daha hayranca bakmıştım. Ne diyeceğimi bilemeden -i iyimisin dedim koltuğa yaslandı ve başını tutarak " neerdeyim sen kimsin?" dedi korktuğunu anlamıştım. Gülümseyerek cevap verdim "bir kaza geçirdin sana bir araba çarptı çarpanın kim olduğunu hatırlıyomusun? " dediğimde önüne bakarak olumsuz anlamda başını salladı. Hatırlamaması iyiydi " ben yoldan geçiyordum ve seni yerde yatarken gördüm hastane uzakta kaldığı için çiftlik evime getirdim seni " diyerek kendimi beladan kurtarmıştım. Yüzüme bakarak konuşmaya devam etti -tek hatırladığım siyah bir cip " dediğinde bu sefer korkuyla bakan bendim. Konuyu değiştirerek"Adın ney? " dedim -Zehra dedi -Bende Doruk dedim ve uzun süre sessizce durduk. Üstündekilerin pis olduğunu fark edince konuşmaya devam ettim burda çamaşırda var banyoda var istersen duş al dedim. Gözlerime korkuyla baktığını görünce yumuşak bir sesle "korkmana gerek yok istersen seni evine bırakıyım " dediğimde hızlıca başını olumsuz anlamda salladı. Gözlerinin dolduğunu fark ettiğim an gözlerimi ondan kaçırdım ve banyo sol tarafta ben çamaşır getiriyim dedim ve üst kata çıktım. Burada Şeydayla beraber kalıyorduk bu yüzden ikimize ait çamaşırlar vardı. Temiz bir havlu çıkartıp birkaç parça kıyafet alarak banyonun kapısına vurdum. İçerden ses geldi -Oraya bırak ben alırım " dedi cevap vermeden oraya bıraktım ve dışarıya çıktım cipi çiftliğin arka tarafındaki garaja park ettim ve adamlarımdan birini arayıp bir araba getirmesini istedim. Çok geçmeden arabayı getirmişlerdi yanında birkaç poşet yiyecek getirmişlerdi. Onları alarak içeri geçtim koltukta telefon duruyordu. Büyük ihtimal Zehranın telefonuydu hatta bu Zehranın telefonuydu telefonu elime aldığımda mesaj geldiğini farkettim. Tam mesajı açtığımda Zehra - telefonumla napiyorsun" diye sert bir sesle seslendi.