Ameliyat

92 14 2
                                    

Doruğun ağzından;

Nehirle Duruyu evde bırakarak Cihanla dünya çapında ün salmış bir beyin cerrahına gittik. Kaç gündür en iyi doktorları araştırıyordum sonunda bulmuştum. Sadettin Bey yaptığı ameliyatların %90 ını başarıyla atlatmış bir beyin cerrahıymış. Durunun ameliyatı yapabilirdi, ama bunu Duruya nasıl diyecektim hem ölürse ne olacaktı işte o zaman Duru ölürse Dorukta ölürdü. Cihanla giderek Sadettin Beyle konuştuk. Yarın Duruyu getirecektim ve tümörün tehlikesine bakacaktı . Kolay bir ameliyatla atlatabilme olasılığıda vardı, kısa bir muhabbetten sonra eve döndük. Villanın ışıkları yanmıyordu. Bahçeden girdiğimde Durunun yerde birşeyler aradığını gördüm. Arkası dönük olduğu için beni görmemişti. Sessizce ilerleyerek bahçe fıskiyelerini açtım. Su fışkırdığı anda Duru bağırmaya başlamıştı kendimi tutamayarak gülmeye başladım. Beni görünce kızgınlıkla "Öyle ıslatılmaz Doruk Bey böyle ıslatılır " dedi ve bahçe hortumunu alarak beni ıslatmaya başlamıştı. Elindeki hortumu kolaylıkla alarak Duruya tutmuştum. Su savaşımız son bulacak gibi gözükmüyordu, en sonunda pes ederek " tamam tamam pes ediyorum hadi bırakalım " dedim ve hortumu yere bıraktım. " Hasta olucaz hadi içeri girelim " dedim ve eve doğru giderken " ben anahtarımı düşürdüm" dedi ve geri dönerek aramaya başladı. Onunla beraber bende aramaya başlamıştım bir çıngıltı sesiyle kafamızı kaldırdık Cihanla Nehir gülerek bize bakıyordu. Anahtar Cihanın elindeydi, Duru "çok şükür ya 2 saattir bunu arıyorum neredeydi" diyip Cihandan anahtarı aldı.Cihan" Evin önünde düşmüş kapıyı açarken farkettim Nehirde senin anahtarın olduğunu söyledi " dedi.

-Hanımefendi biraz dalgın yakında kendisinide kaybeder bu " dedim ve Duruya alaycı bir bakış attım. Duru "gıcık" dedi ve hızlıca koluma vurdu. Nehirle Cihanda evlerine gittikten sonra bizde eve girdik. Şu konuu Duruya anlatmalıydım, içeri girer girmez " Duru seninle konuşmam gereken birşey var " dedim. "Acele değilse kurulanalım sonra konuşuruz" dedi. "Yok.. Yok acele değil" dedim ve odama çıktım Duruda kendi odasına gitmişti. Üstümü değiştirdikten sonra mutfağa inip kahve yaptım kupaları alarak arka bahçedeki çardağa geçtim. Duruda üstünü değiştirmiş ve saçlarını dağıtmış halde gelerek karşıma oturdu. "Şu an ihtiyacım olan tek şey kahve " dedi ve kupalardan birini alarak kahveden bir yudum aldı. " Hani beraber hastaneye gitmiştik sana ağrı kesici vermişlerdi ya Duru lütfen panik yapma ama ameliyat olman gerekiyor yarın kontrol için doktora gitmemiz lazım" dedim. Kaşlarını çatarak "Neyim varmış ki ?" dedi. "Duru iyileşeceksin tamam mı çok iyi bir doktor buldum " dediğimde "Dorukk.. Neyim varmış?" dedi kısık bir sesle "beyin tümörü" dedim. Şaşırmış bir halde bana baktı "Basit bir ağrıymış demiştin bana yalan söyledin" dedi. "Üzülmeni istemedim Duru lütfen anla beni tedavisini öğrendikten sonra söyleyemek istedim " dedim.

Gülümseyerek yerinden kalktı ve yanıma oturarak tek elini yanağıma koydu " Merak etme neler atlattım ben bunuda atlatıcam atlatamassam eğer lü.." dediğinde lafını keserek " öyle birşey olmayacak sakın onu düşünme sakın " dedim ve elimi omzuna attım başını göğsüme yaslamıştı. Duru hayallerimin kadınıydı. Bu yolu onunla yürümek istiyordum . Duru başını kaldırarak " Bugün Nehire Duru benim bir arkadaşım dedin ya beni sadece arkadaşın olarak mı görüyorsun " dedi. " Bu eve girerken sana söylediğim sözü hatırlıyorsun dimi prenses Cihan hayallerini gerçekleştirdi sıra bende demiştim bu yolda benimle olacaksın " dedim. Gözleri kapanmaya başlamıştı. "Uyuyalım mı?" dedim başını olumlu anlamda sallayınca kucağıma alarak odasına götürdüm ona sarılıp uyumayı her ne kadarda istesemde arkamı dönerek odadan çıktım ve kendi odama gittim. Camın önünde durmuş dışarıda yağmaya başlayan yağmuru seyrediyordum. Çok geçmeden odanın kapısı çalındı ve içeri Duru girdi " ben yağmur yağınca hiçbir zaman tek uyuyamam küçükken hep annemle uyurdum şimdi o yok " dedi.Gülerek cevapladım " Ee ben varım tabi istersen " dedim gülerek "Oluur " dedi ve yatağımın örtüsünü kaldırarak girip yattı. Benim yatmadığımı görünce "Sen uyumayacakmısın eğer ben burdayım diye gelmiyosan ben gidiyim" dedi. Yanına giderek yatağa oturdu " yok prenses şövalyen nöbetini tutuyor " dedim. " Yanımda olduğun sürece ben hiçbir şeyden korkmam " dedi. Sözleri beni etkilemişti bana böyle şeyler dediğinde beni kendisine biraz daha fazla bağlıyordu
O basit kızlardan değildi fazla kaliteli bir kızdı . " O zaman uyuyalımmı prenses" dedim. "Uyuyalım şövalyem" dedi ve gözlerini kapattı. Yanına yatarak bende gözlerimi kapatmıştım. "Bir daha lütfen bana yalan söyleme çok üzüleceğim birşey olsa bile benden birşey saklama ve asla yalan söyleme" dedi. Birşey diyememiştim acaba şimdi desemiydim sana çarpan bendim Duru deseydim eski sevgilimi yani Şeydayı söyleseydim onu öldürttüğümü söylersem belki de benden korkardı bana karşı beslediği tek duygu korku olurdu.

Düşüncelerimden sıyrılarak uykuya dalmıştım. Sabah uyandığımda Duruyla birbirimize sarılmış haldeydik, gayet keyifli bir halde ona doğru dönerek daha sıkı sarılmıştım uyanır gibi olduğunda hemen gözlerimi kapattım. "Doruk" diye seslendi gözlerimi açmadım elini yanağımda gezdirincede tepki vermedim. bir anda yanağımı öpmüştü evet daha fazla numara yapamazdım gülerek gözlerimi açtım ve " Sen benimi öptün?" dedim. Yine kızarmıştı utandığında hep kızarıyordu. " Ne öpmesi be rüyadır o rüya " dedi. Başımı olumlu anlamda sallayarak " Eminim öyledir" dedim ve gülerek yataktan kalktım " Gıcıkkk" diyip yastık fırlatmıştı. Dün ki kızdan eser yoktu. Durunun utangaçlığı hoşuma gidiyordu onu biraz daha kızdırmak için yanına yaklaşarak " bir daha desene" dedim "Gıcıkk " dedi "bir daha desene" dedim yine "Gıcıkkkk " dedi daha çok yaklaşarak "Kızınca çok güzel oluyorsun " dedim yine kızarmıştı " Ve utanınca" dedim ve gülerek odadan çıktım. Peşimden "Sapıkk"diye bağırmıştı. Bi sapıklığımız eksikti...

Durunun odasına gittiğini görünce odama giderek üstümü değiştirdim. Durunun kapısına vurarak "Prenses hazırmısın " dedim. "2 dakikaya geliyorum sen aşşağıda bekle" dedi ve beni aşşağı yolladı. Boş durmuyum diyerek televizyonu açtım haberlerde " kızlarının ölümü üzerine ailenin acı feryatları " yazıyordu. Habere acır bir vaziyette bakıyordum ki yan tarafta Durunun resmi çıkmıştı bu Durunun ailesimiydi eğer Duru onları böyle görürse dayanamazdı onun üzüntüsüne dayanamazdım. Durunun merdivenlerden topuk sesini duyunca televizyonu kapatarak merdivenlerden inen Duruyu izliyordum . Üst kısmı kırmızı eteği siyah olan sıfır kol mini bir elbise giymişti saçlarınıda maşa yapmıştı.( multimedyada resimi var) Doruk buna izin verirmiydi tabiki hayır. Merdivenlerden inerek yanıma geldiğinde "parti falanmı var kimin doğum günüymüş Duru " dedim. "Ne diyosun ya?" diyerek anlamsız bakışlarla bana bakmıştı. Elimle bir karış yaparak eteğine tutmuştum ve " eteğin diyorum bir karış kızım sen beni katilmi edicen birisi laf atsa ben ne yaparım biliyorsun dimi artık hapislere düşerim sende bana temiz çamaşırır getirirsin" dedim. Gülerek koluma girdi ve "Doruk lütfen bugün yapma " dedi. Böyle dediğinde ona birşey demek istemiyordum. "Sadece bugünlük Duru" dedim ve arabanın anahtarıyla telefonumu alarak evden çıktık . Tam arabaya binecekken Cihan arkadan seslendi "Doruk bizde geliyoruz kardeşim " diyip arabalarına binerek bizi takip etmeye başlamışlardı. Hastaneye geldiğimizde Cihanlarıda yanımıza alarak Sadettin Beyin odasına çıktık. Sadettin beyle kısa bir sohbetten sonra Duruyu birkaç testten geçirmişti. Sonunda "Ameliyatlarımdan %90 başarıyla çıktım sizinde ameliyatınız bir aksilik çıkmazsa başarılı geçecektir" dedi .Durunun ameliyatı bir hafta sonra çarşamba günü yapılacaktı. Cihan " gelin hep beraber sinemaya gidelim" dedi. Nehirle Duruda onu onaylayınca bende onayladım ve hep beraber sinemaya gitmiştik. Nehir ve Durunun ısrarları sonucunda yeni vizyona giren bir aşk filmine gittik. Eğer Cihan ve ben seçseydik Hızlı ve Öfkeli 7 yi izleyecektik.

Salona girdikten sonra koltuklarımıza oturmuştuk ve filmin başlamasını bekliyorduk. Duru ile ben yanyana Cihanlada Nehir yanyanaydı. İçeri giren bir adam dikkatimi çekmişti yanında sarışın bir kadın vardı kadının el eleydiler. Sanki bir yerden tanıyordum yüzünü göremediğim için kim olduğu çıkartamamıştım.Işıklar yandığında yüzünü görürdüm belki o zaman tanırdım.

Aradan beş dakika geçmişti ve sonunda film başlamıştı...

YALANCI  ×1×Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin