𝑺𝒆𝒄𝒓𝒆𝒕 𝑮𝒂𝒓𝒅𝒆𝒏 ∆𝑪𝒉𝒂𝒏𝒍𝒊𝒙∆༒

7.bölüm- kaptan

Of bir yerimde duramıyorum millet 37272828 yılda bir bölüm atar ben her gün bir bölüm atıyorum. Oylayıp yorum yapiiiiiinnnnn 💞💗
________________
Felix uyandığında koltukta olmadığını fark etti. Yatağındaydı. Ayağa kalktı banyo ve kıyafetlerin olduğu odaya baktı. Chan yoktu. Kapıdan koşma ve kahkaha sesleri duydu büyük ihtimalle bu ses Chan'a aitti. Kapıyı açtığında Chan'ı gördü. Yerde uzanmıştı üstünde de Chan'ın yüzünü yalayan bir tilki vardı,tabii tilki demeye bin şahit isterdi. Chan Felix'i gördüğünde hemen ayaklandı tilkiyi de kucağına aldı
"Günaydın lix"
Felix tilkiyi incelemeye başladı. Beyaz renkteydi patileri,kulakları ve kuyruklarının ucu kırmızıydı ve en önemlisi bir kuyruğu yoktu. Yanlış saymadıysa tam altı kuyruğu vardı
"Buda ne?"
"Ney ne?"
"O kucağındaki hayvan"
"Ah,bu bir kitsune"
"Ne sune?"
"Kitsune"
"O ne be"
"Nadir ve eşsiz bir tür"
"Bir adı var mı?"
"Var. Adı kaptan"
"Beş yaşında bir çocuk mu koydu adını?"
"Bir şeyi de beğen çok mu"
"Çok"
Chan ofladı
"Her neyse benim gitmem lazım çok geçmeden tekrar gelirim"
"Aman gelme"
Chan göz devirdi ve merdivenlere doğru koşmaya başladı
"Koş kaptan!"
***************
"Felix iki lokma bir şey ye"
"Aç değilim dedim ya Momo!"
"Of of ne yapacağız biz seninle"
Felix sofradan kalkıp yatağına oturdu
"Yatalak gibi oturucak mısın bütün gün"
"Evet"
"Bak sana ne diyeceğim. Arkada büyük çeşit çeşit bahçe var istersen biraz orada gez ha olmaz mı?"
"Bahçe mi?"
"Evet. Mutfak bahçesi, meyve bahçesi,sebze bahçesi,su bahçesi,vee 10 yıldır kapalı gül bahçesi"
"10 yıldır kapalı bir bahçe mi var?"
"Şeyyy evet"
"Neden kapalı"
"Bunu sana anlatmalı mıyım ki? İyi sır tutar mısın?"
"Bu sırrı söyleyecek kimsem yok"
"Peki anlatıyorum; Bay Namjoon'un yaşamından ve nefes aldığı her andan daha çok sevdiği bir eşi vardı onun adı Kim Seok-Jin. Namjoon ve Jin bu bahçeyi çok severdi her gün her dakika burada geçirirlerdi günlerini. Ve orada büyükçe bir çınar ağacı vardı tahmin edemeyeceğin kadar büyük. Bir gün Jin bahçeye girer her zaman yaptığı gibi kitabı ile çınar ağacının dalına oturur. Ama işler ters gider ve dal kırılır Jin kafasını ağacın tam altındaki taşa çarpar ve kader ona gülmez. Jin vefat ettikten sonra Namjoon o bahçeye dokunmadan kapatır ve anahtarı kimsenin bulamayacağı bir yere gömer"
"Sen biliyor musun yerini?"
"Hayır. Gidecek misin dışarı?"
"Evet" "evet gideceğim"
"Peki ben sana kıyafetler vereyim

Felix odadan çıkıp uzun ve geniş koridorda yürüdü. Etraftaki tabloları inceledi. İnsan tablolarıydı ve hiç birini tanımıyordu. Merdivene yaklaştığında iç çekti. Yavaşça inmeye başladı. En sonunda büyük kapıya geldi. Tam açacakken
"Ooo Felix nereye?" Dedi Chan
"Cehennemin dibine" dedi dişlerini sıkarak
"Kaçıyor musun yoksa?"
"Kaçsam nereye gidebilirim?"
"Senin işin belli olmaz"
"Hıı tabii" dedi ve dışarı çıktı. Arkadaki bahçe bölümüne doğru ilerledi. Hoş bir yerdi. Tüm bahçeleri gezmeye karar verdi. İlk mutfak bahçesine girdi. Bahçe ikiye ayrılmıştı. Önce meyve bölümüne girdi. Etraftaki meyveleri inceliyordu.
"Sen kimsin?"
Felix aniden arkasını döndü
"Ben Lee Felix"
"Lee? Felix? Lee Felix?" Adam güldü
"Lee'lerin burada işi olamaz"
"İyi Kim Felix de sen"
"Çoktan Bang olduğunu sanıyordum"
"Ya üf Bang Felix işte!"
"Hah şimdi oldu"
"Peki sen kimsin"
"Ben Seo Changbin. Bahçıvanın oğluyum"
"Hangi bahçıvan?"
"Kaç dene bahçıvan var"
"Ben nerden bileyim"
"Burada yaşamıyon mu?" bozuk Korece ile konuşuyordu
"Dün geldim!"
"Ne bağrıyon!"
"Sen niye bağrıyorsun!"
"Of sus be"
"Ben gidiyorum"
"Nereye?"
"Bilmiyorum gezeceğim bahçede"
"İyi bende işimin başına döneyim" dedi Changbin ve küreği ile uzaklaştı.
_____________________
Bence güzel oldu bu bölüm ben beğendim 💞
Oylayıp yorum yapmayı unutmayınnn