Eğer bakmayı bilirseniz tüm dünya bir bahçedir..
Şımarık ve bencil Lee Felix, eniştesi ile yaşamak için Japonya'ya gönderilir... Fakat işler sandığı gibi değildir...
Kim köşküne doğru yürümeye başladılar. Kapıda bir kadın ve iki adam bekliyordu. Kadının siyah bir gömleği siyah bir eteği, siyah uzun çorabı ve beyaz bir önlüğü vardı. İki adamın da beyaz gömlek altına siyah kumaş pantolon üstlerine siyah bir ceket. Ceketin alt kısmı yılan dili gibi iki parça vardı. Son olarak ellerinde beyaz kumaş eldivenler ve siyah kunduralar ile kıyafetleri tamamlanıyordu.
"Hoş geldiniz. Sizi bekliyorduk içeri gelin" "Hoşbulduk Seulgi" diyerek sırıttı Lisa Felix'in etrafı incelemesine izin vermeden onu yukarı kata çıkarttılar. "Bura sizi-" yalandan bir öksürme yaptı Seulgi "yani senin" Kapıyı açıp içeri girdi Felix. Kapıyı kapattığım da odada tek olmadığını fark etti. Bir kadın ona bakarak gülümsüyordu "Hoş geldin bay Felix!" "Sen kimsin?" "Benim adım Momo" Momo'nun da aynı Seulgi gibi kıyafetleri vardı. "Gel şuraya koyduğum kıyafetleri giy. Bay Namjoon seni odasında bekliyor. Acele et" dedi kapıdan çıkarken Momo.Felix şöminenin önündeki pembe kadife koltuğa yöneldi. Koltuğun üstündeki kıyafetleri alıp hızla giyindi
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Felix'in giydiği(aksesuarları saymadan)
Felix kapıyı açtı Momo onu kapıda bekliyordu. Ve yine gülümsüyordu "Gel beni takip et" merdivenlerden çıkmaya başladılar.burası yanlış görmediyse çatıyla beraber 7 katlı bir yerdi. Felix 7 kata ne ihtiyaç var diye düşünüyordu. Ve yüz odanın olması... Garip ve ürkütücüydü her oda kendine ayrı, farklı mıydı acaba? Felix'in kaldığı odanın tavanı resimlerle doluydu; melekler,sofrada oturan insanlar, leziz yemeklerle donatılmış masa, orman, ve en dikkat çeken; bir kızdı, küçük bir kız Felix'e doğru kan dondurucu bakışlar atıyordu. Acaba o kız şu an neredeydi? Ne yapıyordu? Ölmüş müydü? Yada hiç var oldu mu...?bu çok korkunçtu . "Bu oda Felix" kısık sesle konuştu Momo "Dikkat et" Felix yavaşça araladı kapıyı. Kapıyı açtığında şöminenin önünde bir adam vardı galiba bu Namjoon'du "Gel, yaklaş evlat" Felix o adama doğru adımladı. Adamın arkası dönük. Ellerini arkasına birleştirmiş bir şekilde şöminenin önünde duruyordu. "Ben Namjoon" Namjoon Felix'e döndü "Kim Namjoon" "Buradan memnun musun?" "Daha demin geldim" dedi Felix. Namjoon kıkırdadı. "Chan!" "Ne var" "Geldi" Chan hızla odadan çıktı ve yanlarına geldi. Demek Chan dedikleri buydu diye geçirdi Felix içinden. Siyah saçları ve esmer teni vardı. Onunda üstünde bir takım elbise vardı. Ve gecenin karanlığından bir kravat. Sol kolunda da bir saat vardı. Ellerindeki damarları gözüküyordu. "Demek Felix dedikleri sensin" "Hmm benim" "Ee Bay Kim Namjoon bize söyleyeceklerin neler?" "Ah şu konu" "Tamam geçin ikiniz de şöyle" Namjoon masasına geçti. Masasının karşısında da birbirine bakan iki sandalye vardı Chan ve Felix'de o sandalyelere oturdu. Şömine ile etrafı bir sıcaklık basmıştı. Kapıdan fısıltılar geliyordu; "Acaba ne tepki verecekler?" "Umarım bir sıkıntı çıkmaz" "Felix'in vereceği tepkiyi tahmin edebiliyorum" "Az sessiz olun da duyalım" "Kai haklı az susun"
"Evet öncelikle Chan, varlıklı bir aileden geliyorsun. Bunu herkes biliyor. Ve biz Kim ve Bang ailesi olarak güçlerimizi birleştirmek istiyoruz." "Yani?" "Güçlerimizi ve servetlerimizi birleştirmek için dostluk yetmiyor. Güçlü bir bağa ihtiyacımız var." "Ve biz Bang ve Kim ailesi olarak uzun süre düşündük. Ve bir karar aldık. Felix ve seni... Felix ve seni evlendirmeyi planladık." "Ne?!" Felix aniden ayağa kalktı çenesi sonuna kadar açılmıştı aynı şekilde gözleride "Ne? Ne ? Ne? Nasıl?!" Namjoon ve Chan iç çekti "Böyle bir şey olacağını biliyordum.." dedi Chan. Ve ofladı __________________________________________________ Evet olayları iyice birbirine kattım ama ben memnunum :D bol bol yorum yapıp oylamayı unutmayınnnnnnnn <333333 *mucuk*
