𝑺𝒆𝒄𝒓𝒆𝒕 𝑮𝒂𝒓𝒅𝒆𝒏 ∆𝑪𝒉𝒂𝒏𝒍𝒊𝒙∆༒

8. bölüm- Chan..

Böyle bir kitabim oldugunu hatirladim 🤟🏻
________________
Felix odasının kapısını yavaşça açtı,açtığı gibi odayı toparliyan Momo ile göz göze geldi
"Bay Felix,bende tam çıkıyordum"
"Dur gitme Momo"
"Ne?"
"Gece ki ses neydi?"
"Ne sesi Felix?"
"Birisi ağlıyordu ya hani?"
"Tanrı aşkına Felix,kimse ağlamadı ki gece"
"Nasıl? BEN DUYDUM AĞLIYORDU İŞTE!"
"Felix sakin ol"
"Neden kapının önündeydin o zaman?"
"Beni Bay Kim çağırdı,hemen gitmem lazım"
"Momo-" Felix daha sözünü bitirmeden Momo çıkıp gitti
"Burası hayaletli ve çok korkunç!" Dedi kendi kendine
Koltuğa oturup şömineyi izlemeye başladı,şöminenin içinden gelen çıtırtı sesleri çok hoşuna gitmişti...
Belki alışsa burası bir cennet olacaktı ama nasıl alışacaktı? Kimseyi tanımıyordu, özellikle Chan'ı!
Ondan nefret etmek istemiyordu ama çok gıcığına gitmişti..

Gözleri dolmuştu bir anda. İstemediği birisi ile evlendiriliyordu.. daha ne olsun? İstemiyordu işte. Chan'ı tanımıyordu, nasıl birisiydi? Ona nasıl davranacaktı? Korkuyordu, korkak birisiydi. Chan'ın ona dokunmasını istemiyordu, karşıda koyamazdı ki.. vücudu çelimsiz ve zayıftı. İstem dışı ağlıyordu, ağlayışı şiddetlenmişti,gözleri kızardı, kucağındaki yastığı kendine bastırdı.

Tam o sıra kapı açıldı, içeri giren Chan'dı. Felix aceleyle gözünü sildi eliyle, Chan tek kaşını kaldırıp Felix'e baktı.

"Ağlıyor musun sen?" Diye sordu Chan
"Hayır" diye cevap verdi Felix arkası dönük bir şekilde
"Emin miyiz?" Dedi Chan ve Felix'e yaklaştı, yanına oturdu. Elini Felix'in çenesine koyup Felix'in yüzünü kendine çevirdi, Felix Chan ile göz göze gelmemek için başka yöne doğru baktı
"Hani ağlamıyordun?" Dedi Chan
"Bundan sanane" diyip çenesini Chan'ın elinden kurtardı Felix
"Ne senin bu atarın?!" Diye karşı çıktı Chan
"Atarlı değilim ben!" Diyerek Chan'ın koluna vurdu Felix
"Bay Felix dokunmayı öğrenmiş" diyip güldü Chan
Felix sadece ona öfkeli bir şekilde bakıyordu. Chan Felix ile uğraşmak, onu sinir etmek istediğinden konuştu;
"Yüzümü çok beğendin galiba?"
"Ne? Ne saçmalıyorsun sen" Felix'in bir anda yüzü kızarmıştı, yüzünün kırmızılığı beyaz teniyle çok tatlı durmuştu.
"Bilmediğimi mi sanıyorsun? Gece yanıma geldin,baş ucuma oturdun bir yandan saçım ile oynarken bir yandan yüzümü inceliyordun,elin tam yanağıma inecekken ses duyup ayağa kalktın, korktuğun için hemen yanıma sokuldun, yattığın gibide uyudun." Dedi Chan, ardından sırıttı
"Rüya görmüşsündür sen" dedi Felix. Chan'a bakmıyor, halıyı izliyordu . Chan Felix'in kulağına yaklaştı;
"O yüzden mi sabah yanımdaydın? Hm?"  Dedi kısık bir sesle. Felix yutkundu, Chan tekrar konuştu;
"Çok sesli yutkunuyorsun Felix-ah" 
Chan artık istediği hamleyi yapma fırsatı bulmuştu, elini Felix'in beline doladı ve aniden kendine çekti. Felix'in kalp atışları fazlasıyla hızlandı. Sadece "Chan" diye mırıldanabilmişti.
"Hm?" Dedi Chan
"Chan,bırakır mısın lütfen" sesi titriyordu Felix'in
"Hayır" diye karşı çıktı Chan
"Chan..." Dedi kısık bir sesle Felix, hem vücudu hemde sesi titriyordu.
"Bırakmayacağım, seni elde etmişken neden bırakayım? Bu fırsatı kaçırmayacağım" Chan'ın sesi biraz sinirli çıkmıştı, bu Felix'in dahada korkmasını sağlamıştı. Yavaşça Chan'a döndü, sinirli olduğu yüzündende belliydi. Felix hiç bir şey diyemiyordu, dese olacaklardan korkuyordu, Chan'ı sinirlendirmek istemiyordu. Chan Felix'i dahada kendine çekti, eli hâlâ Felix'in belindeydi. Chan Felix'e yaklaştı, Felix'de Chan'a doğru döndüğünde göz göze geldiler, yüzleri birbirlerine  çok yakındı, bir süre bakıştılar. Chan yavaş yavaş Felix'e yaklaşıyordu, Felix derin nefesler alıyordu, Chan bir an durdu, bir elini Felix'in belinden çekip kalbine götürdü
"Felix biraz sakin olur musun? Seni yemeyeceğim"
Felix diyecek bir şey bulamadı, sadece "Chan" diye mırıldanıyordu.
Artık o kadar yakınlardı ki.. aralarında resmen boşluk yoktu .
Chan dudağını Felix'in kine sürttü, ardından birbirine bastırdı. Felix, yavaş yavaş elini Chan'ın yanağına götürdü. Chan Felix'in üstüne çıktı, elini Felix'in bacağına götürdü, Felix'de komutu anlayıp bacağını Chan'ın beline doladı, ardından Chan ayağa kalktı; elini Felix'in kalçasına koydu. Dillerini birleştirdiler, ve tam o sıra kapı açıldı, ikiside o tarafa baktılar, donakaldılar...

Ah Bay Namjoon şimdi mi gelmek zorundaydınız?
____________________________________________

Uzun bir süre sonra yb :)