ʚ 𝟎.𝟏 ❝𝐷𝑜𝑙𝑙𝐻𝑜𝑢𝑠𝑒❞

713 93 113
                                    

༄♫︎ᶜᵃⁿ ʸᵒᵘ ᶠᵉᵉˡ ᵐʸ ʰᵉᵃʳᵗ - ᵐᵒᵗʰⁱᶜᵃ♫︎༄

Elindeki dosyaları okurken dişlerini sıktı Hyunjin. Hayatı hakkında bu kadar çarpıcı gerçekleri öğrenirken öfke, tüm vücuduna yayılıyordu. Yıllardır anne-baba bildiği "insanlar"ın ona yaptığı şeyler gözünde canlanırken kutudaki tüm dosyaları alıp cebine sokuşturdu.

Mutfağa indi ve Jeonginin uyku ilaçını aldı. Kabus gördüğünden uyuyamadığı için doktor vermişti bunları ona. Üç bardak çıkarıp hepsinin içine biraz, az önce ezip toz haline getirdiği uyku ilacından koydu. Dolaptan ferahlatacak bir içecek çıkarıp bardaklara doldurdu ve karıştırdı. İçecekleri tepsiye koyup tepsinin sapından sıkı sıkı tutarken salona girdi. Koltukta oturmuş, bu akşamın en sevilen programını izleyen ailesi(!)ne baktığında aklında hala ona yaptıkları şeylerin acı sahneleri dönüyordu...

Hyunjin henüz beş yaşındaydı, babası onu sırf çok fazla pasta yediği için evin bodrumuna kilitlerken. Soğuk, karanlık ve rutubet kokulu bodrumda uyumamak için annesine yalvardığında henüz sadece beş yaşındaydı. Minik ellerini yumruk yapıp korkudan deli gibi ağlayarak kapıya onu çıkarmaları için vururken de beş yaşındaydı...

Yüzünde ağır bir tokat izi taşırken sekiz yaşındaydı. Sadece bir puzzle istemişti babasından. Aldığı tek şey ise bir tokat olmuştu...

9 yaşında Jeongin'i sırf bir tabağı kırdığı için dövmeye başladıklarında jeongine siper olduğu için aç karna bodrumdaki seraya kilitlenmişti. Tek istediği Jeongini korumaktı... Oysa o serada böceklerin ısırıkları yüzünden neredeyse ölüyordu...

Kızlardan değil de erkeklerden hoşlandığını söylediğinde aç bırakılıp ölesiye dayak yerken on beş yaşındaydı. Okuldan alındı. Çünkü sevdiği çocuk o okuldaydı...

İşe girdiğinde henüz 18 olmuştu. İlk maaşıyla jeongine kazak aldığı için ağır bir ton laf yiyip evden atıldı... Sonuçta yapması gereken tüm maaşı babasına teslim etmesiydi değil mi? Ona böyle söylenmişti...

Faturaları ödemek şartıyla eve alındığında tam 20 yaşındaydı. Bir iki gün öncesiydi işte... Gelen faturaları istediğinde tekrar bir tokat yemiş ve bodruma bakmasını söylemişti babası(!)... Annesi(!) ise sadece izlemişti. Hyunjine ve Jeongine şiddet gösterilirken yalnızca izlemişti...

Bu, onların son gecesiydi...

Jeongin, yerdeki pufa oturmuş bacaklarını kendine çekip babasının dediklerini düşünüyordu. "Bir erkeği sevmemelisin Jeongin. Erkekler bunu yapmamalı. Bir kadını sevmelisin." Babası ve annesinin onu hafta sonları götürdüğü kilisedeki papaz da böyle söylüyordu.

Jeongin, yıllardır bunu duymuş böyle büyümüştü. Ama jeonginin çok daha büyük bir sorunu vardı. O, abisine bir şeyler hissediyordu. Hayır, hayır. Bu günahtı. Abisine hissetmemeliydi. Sırf bu yüzden lisedeki arkadaşı Seungmin'le sevgiliydi. Bunu babası öğrendiğinde - ki bu tam olarak bir saat öncesi oluyor- ağır bir dayak yemiş ve ceza olarak köpek maması yemek zorunda kalmıştı. Annesi, "Bunu ye. Belki o zaman bir köpek gibi itaatkar olmayı öğrenebilirsin demişti."

Gözleri içeri giren abisi Hyunjine kaydığında dudaklarını ısırdı Jeongin. Ona bir şeyler hissetmesi yanlıştı. Hem de çok yanlıştı, ama lanet olsun ki çok doğru hissediyordu. Hyunjinin elindeki tepsiye baktı ardından hyunjinin mükemmel yüzüne. Ne düşündüğünü anladığı anda başını yere çevirip yanına gelen Kkamiyi kucağına aldı.

𝐌𝐮𝐫𝐝𝐞𝐫 𝐎𝐟 𝐋𝐨𝐯𝐞 || 𝐇𝐲𝐮𝐧𝐈𝐧.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin