2.4K 147 71
                                    

Başlamadan önce küçücük bir bilgilendirme yapmak istiyorum. Öncelikle bu kitapta Felix'in korece adını kullandım.

Kitap 2. Dünya savaşı dönemindeki Holokost'a yani yahudi  soykırımına değiniyor. Başlangıcından itibaren toplama kampındaki doktorların yahudi çocuklara yaptığı deneylerden ufak tefek bahsediliyor. 

NOT: Kitapta yazdığım olaylar, deneyler ve olay akışı tamamen gerçek tarihi yansıtmıyor, çoğu yerini kendim kurgulayarak yazdım. Bu yüzden tarihteki gerçek olaylarla karşılaştırma yapmayın lütfen.

Auschwitz Polonya'da bulunan bir Yahudi toplama kampıdır.

Ve de bu hikayeyi aylar önce tamamladım ve yayımladım ama Xiaodery versiyonu ile. Sonrasında düşünüp Hyunlix versiyonuna çevirmeye karar verdim.

Başlangıç - 18.02.2022 

__________

Tren yolunda yürüyordu genç. Karşısındaki kırmızı, fazlasıyla geniş duvarlara bakıyordu. Koşmaya başladı. Kurtarması gereken birisi vardı. Elindeki sopayı daha da sıkı kavradı, karşısına bir asker çıksa ne yapacaktı hiç bilmiyordu. Bildiği tek bir şey vardı, o zavallı çocuğu kurtarması gerekiyordu canı pahasına. O otobüse binmeden önce ona ulaşması lazımdı. Koşmaya başladı, bu sefer başarmalıydı.

Nefessiz kalmayı göze alarak koşmaya başladı, düştü bir taşa takılınca. Sızlayan dizine aldırmadan kalkarak koşmaya devam etti. Zihni bulanıktı aslında, beynindeki sesler birbirine karışıyordu. Pusluydu kelimeler ve cümleler. Genç çocuk başını salladı iki yana. Seslere aldırmamaya çalıştı.

Gittiği uzun yol kısalmaz, aksine daha da uzarken kırmızı duvarların önünde duran kahverengi otobüsü gördü. Kalbi korkuyla çarpmaya başlarken daha da hızlı koşmaya çalıştı. Bacakları görünmez bir güç tarafından hapsediliyordu sanki. Bir kabusun içinde gibiydi. Zayıf, pis ve hastalıklı görünüme sahip insanlar duvarın ortasındaki kapıdan çıkmaya başladılar. Bir çoğunun gözleri kaymış bir haldeydi, boşluğa bakıyorlardı. Yorgun genç onların göremediğini biliyordu. İnsanlar otobüse binmeye başlamışlardı.

İçlerinde bir tanesi umutluydu ve hafifte olsa tebessüm ediyordu. Siyah saçlı genç o bedeni kalabalık arasında seçtiğinde bağırdı.

"OTOBÜSE BİNME!"

Boğazındaki acı bağırmasına engel olduğunda saçları kazılı beden sesin geldiği yöne yarı açık gözleri ile bakmış ve gülümseyerek el sallamıştı. Hyunjin koşamıyordu. Onun gülen yüzüne bakmak kalbini hızlandırmıştı evet ama onun ölüme gittiğini biliyordu. Biraz sonra ölecekti eğer o otobüse binerse. Hyunjin bağırdı tekrar. Zayıf beden topallayarak bindi kahverengi otobüse. Cam kenarına oturdu ve Hyunjin'e el salladı. Otobüs çalışmaya başladı sonra. Bir an sonraysa sanki hiç orada olmamış gibi ortadan kaybolmuştu. Hyunjin  kolundaki saate bakmıştı. Onun ölümüne kaç dakika kaldığını görmüştü.

4 dakika sonra, otobüs her hareket ettiğinde zehirli bir gazın içeri sızdığını ve zehirlendiğini anlayacaktı. Kurtulamayacağını ve öleceğini anlayarak ağlamaya başlayacaktı. Ondan biraz sonra ölümü kabullenecek ve az biraz görebildiği sol gözü ile gökyüzünü izlemeye çalışacaktı. Daha sonrasındaysa ciğerleri yavaş yavaş iflas edecek ve ölecekti.

Hyunjin onu kurtaramamıştı bir kez daha. Onun ölmesine izin vermişti. Gözlerinden yaşlar akmaya başladığında yere çöktü ve ağladı. Dakikalar sonra karşısındaki geniş kapıdan doktor önlüğüyle bir adam çıktı. Gençti ve gözünde gözlüğü, kirli beyaz önlüğünün kol kısmında ise kan lekeleri vardı. Hyunjin ona saldırmak için kalkmaya çalıştı çöktüğü tren rayından. Ama tüm gücü çekilmiş gibiydi. Adam üstüne gelirken öylece baktı ona.

"Kurtaramadın."

Adam ellerini önlüğünün cebine soktu.

Hyunjin başına gelen tüm kötülüklerin sebebi olarak gördüğü adamın yüzüne bakıyordu. Onun ve diğerlerinin kirli ve de hastalıklı zihninde dönen fikirlerini biliyordu. Seneleri bu adamın düşüncelerini anlamakla geçmişti. Ondan nefret ediyordu her bir zerresiyle.

"Bilirsin artık verim alınamayan deneklerden kurtulmak gerekir. O Yahudi çocuk içlerindeki en dayanıklısıydı. Ama üzerinde deneyeceğim yeni bir fikri kaldıramazdı. Hasarlıydı."

"Kurtulmak için öldürdüğün kişi bir insan, sıkıldığın ve öldürdüğün bir çocuk. Bir oyuncak değil!"

Hyunjin nefretle söyledi. Adam güldü.

"Evet biliyorum. Bunu daha da keyifli kılan kısım bu işte."

Doktor arkasını dönerek yürümeye başladı. 










Auschwitz-Birkenau

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Auschwitz-Birkenau

Auschwitz-Birkenau

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ötenazi Otobüsü

Auschwitz // HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin