Bölüm 27 "Sanki Dünya'yı Kurtaracak"

437 17 0
                                    

Günce ara ara Ali'nin bakışlarını hissetse de artık çok umursamamaya başladı. Alışmıştı insanların ona olan garip bakışlarına.  Çayını bitirip biraz sessizliği seçti, bir süre manzarayı  izledi. Sonra Ali'ye dikkat kesti. Bu çocuk gözlerini dikmiş nereye bakıyor ki derken arkasındaki iki kızı farketti. Birinin gözleri de Ali'yi kesiyordu. Normalde bu durumu umursamazdı ama o an komiğine gitmişti. Sessizce gülümsedi ama Ali onun gülüşünü duyabiliyordu.
  Sonra Ali onu dönüp;
  "Al işte önüne döndü! Kısmetimi kapatıyorsun sosyetik. Senin yüzünden bakmıyor şimdi." Dedi yarı isyankar yarı komik bir edayla.
  "Ay kıyamam(!)" Desi Günce onun gibi yarı alaycı bir tavırla.
  "Bizde ekmeğimizin peşindeyiz maviş kız. Ne yapalım yalnız mı ölelim?" Günce sırıtmaya başladı.
  "İstersen ben gideyim senin için isteyeyim kızı, ne dersin?"
  "İstemez! Sen asık suratınla bozarsın bütün işimi. Şu yanındaki bir kalksa ben kendi işimi kendim görürüm" dedi Ali. Ama Günce'nin morali bozulmuştu.
  "Ya nerem asık suratlı benim!" Desi isyankar bir şekilde.
  "Al işte bu şimdi bile suratın asık" dedi Ali. Eliyle kaşlarını göstererek. "Merak ediyorum sen hiç hülmeyi bilmez misin acaba. Aslında çok kolay bak..." deyip eliyle gülücük işaret yaptı Ali ama daha çok bozuldu buna. Gözlerini devirdi tekrar. Ali az önce kıkırdadağını duymasa bu kızın gülmeyi unuttuğuna inanacaktı neredeyse. "Olmayacak böyle! Bak şöyle..." deyip Günce'nin yanaklarını tuttu hemen. Gerdirerek "böyle gülünüyor!.." deyip onun komik yüzüyle eğlenmeye başladı. Günce elinden kurtulmaya çalışırken Ali aniden durdu. Bakışları arka tarafta kalmakta olan kızlara gitmiş Ali'nin.
  "Ulan! Sosyetik beğendin mi yaptığını? Kalkıyorlar şimdi." Dedi. Günce arkasını döndüğünde arkadaki kızın kötü kötü bakışlarını farketti. Onlar giderken Ali çaresizce izliyordu.
  "Banane ya ben mi dedim asıl yanağıma diye! Kıskanır gider tabi. Hem ayrıca onun yapt8ğı da normal değil. Yanında arkadaşıyla oturan biriyle bakışıyor. Belki ben senin sevgilin olabilirdim. Değil mi?" Dedi Günce. Ama Ali umursamaz baktı.
  "Değil! Ne güzel çocuklarım olacaktı benim o kızdan haberin var mı?" Dedi.
  "Çocuk mu? Daha şimdi gördün kızı, ne ara evlilik planları yapmaya başladın?" Dedi Günce gözleri açık. Ali ise sinsi sinsi sırıttı.
  "Evlilik planı yaptığımı nereden çıkardın? Ben sadece çocuk yapma kısmıyla ilgileniyorum." Dedi. Günce bir an ağzını açıp şaşkınca baktı. Böyle özel konuları nasıl açıkca konuşabiliyordu? "Sen..." dedi afallayarak ama üstelemesinin bir anlamı yoktu. Ali'nin gözleri sinsice parlıyordu.
  "Sosyeteyi merak ediyordun değil mi? Cemiyette böyle özel konular bu kadar açık konuşulmaz!" Dedi iğneleyici bir şekilde ama Ali umursamıyordu.
"Neden sizinkiler sevişmeden mi ürüyorlar?" Dedi alaycı bir şekilde. Günce;
  "Hayır ilan etmeden sevişiyorlar."
  "Farketmez bana ikisi de uyardı ama kaçırdık fırsatı. Güzelim kız gitti."
  "Off! Ne kadar tanıdın da aşık oldun sanki?"
  "Biz bakışlarımızla tanıdık birbirimizi. Bedenlerimize sıra gelmeden de ayrıldık..." dedi, Ali. Günce kıkırdadı bu sefer. Sanki kırk yıllık aşık gibiydi şimdi. Ali bu sefer ona dönüp;
-Kız maviş sen bu ara çok güldün, demek ki sende de varmış bişeyler, dedi. Günce
- İlla bozacaksın değil mi? Şöyle adam akıllı sohbet edemeyelim.
-Tamam tamam! Birşey söylemiyoruz. Sen anlat biraz da sevgilin var mı? Yoksa benim gibi sende mi aşkını kaybettin?
  Günce biraz durdu. Ona Zafer'i anlatamazdı, Emre'yi anlatmak da Emre'ye haksızlık olurdu. Ne diyecekti evlilik teklifini reddettiğini mi? Bir dudagını ısırıp ne demesi gerektiğini düşündü.
  "Bir ara ilişkim vardı sonra tartıştık ve ayrıldık. Şimdi o mezun oldu ve ayrı şehirlerde yaşadığımız için bir süredir onu görmedim." Dedi.
   "Ne kadar bir süredir peki?" Aslında ayrılalı çok olmamışti toplasan on günü geçmemişti ayrılıkları.
  "On gün falan..."
  "O zaman kesin tekrar arar." Dedi Ali.
  "Ne? Yani hayır biz kötü ayrıldık. Daha doğrusu onun kalbini çok kırdım  Tekrar konuşacağımızı sanmıyorum."
  "Erkek milleti çok akıllı tipler değildir. Biz hata yapmaktan ders almayız. O yüzden kesin arar."
  "Aslında arasa da pek değişeceğini sanmıyorum. Sanırım onu arkadaş olarak görüyorum. "
  "Hımm. O zaman birşey diyemem. Neyse hadi kalkalım artık. Akşam bizim grupla çalışmam var." Dedi. Günce onun grubu olduğunu ilk kez duyuyordu.
  "Aa! Grubun mu var?"
  "Evet solistim ben aynı zamanda gitarda çalıyorum. Bazı akşamlar kafelerde çıkıyoruz. Seni de çağırım bir gün dinlemeye gelirsin."
  "Çok isterim."  Dedi Günce.
  Ali çayların parasını masanın üstüne bırakıp ayağa kalktı. Günce de çantasını alınca beraber  çay bahçesinden ayrıldılar. Bisikletlerin yanına gelince Ali;
  "Yarış yapalım mı?" Dedi. Günce'de;
  "Olur ama iddasına yapacağız." Dedi. Ali'nin gözleri parladı ve "ben varım! Dağ eteğine kadar süreceğiz, kazanan kaybedenin bir istediğini yapacak tamam mı?" Diye sordu. Günce "tamam!" Deyip sürmeye başladı hemen. Ali arkadan "hey! Hile yapıyorsun!" Diye bağırsa da Günce umursamadı.
  "Ya kazanırsin ya kaybedersin!" Deyip sürmeye devam etti. Bu sefer Ali hemen bisikletine atlayıp hızlıca sürmeye başladı. Bu sosyetiğe bisikletin nasıl sürüleceğini göstermeliydi.
  Günce çabalasa da Ali farkı hızlı kapatmıştı. Ali bir an da onun önüne geçmişti bile. Günce hızlansa da Ali ondan önce varmışdı giriş çizgisine.  Günce mutsuzca Ali'nin yanına geldi. Ali eliyle saati gösteriyordu.
  "Aa! Geldin mi? Ben de tam ümidimi kesmiş sen gelene kadar ben bir tur daha atayım diyordum(!)" Dedi. Günce oflayarak;
  "Çok yokuş vardı sürerken korktum." Dedi. Ali;
-Demin öyle demiyordunuz ama hanımefendi. Ne demiştiniz? 'Ya kazanırsın ya kaybedersin' tarzı birşeydi değil mi? Dedi. Günce sinsice gülümsedi.
  "Tamam anladık kaybettik. Ne istiyorsun peki?" Dedi. Ali biraz düşünür gibi yaptıktan sonra "bu kararımı sana sonra açıklayacağım" dedi ve bisikletini sürmeye devam etti. Günce arkasından bakakaldı. Sanki dünyayı kurtaracak diye geçirdi içinden...
....
....
....
....
....
Günce anneannesine geleli yaklaşık üç hafta olmuştu. Bu sürede ya Ali'yle ya anneannesi ve dedesiyle ya da dördü birlikte takılıyorlardı. Bir gün Günce saat beş buçukta telefonunun çalmasıyla uyandı. Arayan Ali'ydi. Yarı uyanık halde,
  "Alo" dedi.
  "Alo Günce."
  "Efendim"
  "Hani seninle bisiklet yarışı yapmıştık ve ben kazanmıştım ya..."
  "Hı hı..." dedi Günce, aslında ne anlattığını anlayacak halde bile değildi.
  "Şimdi iddianın bedelini tahsil edeceğim. Hazırlan gidiyoruz..."
  "Gidiyo muyuz? Nereye?"
  "Operasyona..."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 19, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Bir Gün seversin DiyeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin