Gün boyu bekledi Günce. Ömrünün sonuna kadar sevmeye hazır olduğu adamı bekledi. GEce olunca gizlice çıktı evden. Aynı yere gitti. Zafer'lerin ve kendi evlerinin arkasındaki o gizli yere. Müştemilatın arkasındaki koruluğa. Gece olunca kimse durmazdı burada. Günce bu yüzden gelirdi zaten. Gece koruluğun çimlerine uzanır yıldızları izlerdi. Kendinden başka kimse de gelmezdi zaten. Ta ki o geceye kadar...
......
Yine yıldızları izliyordu Günce. Çalılıkların arkasında ses geldiğinde ise irkildi. Etrafına bakındı. "Kim var orada?" diye sordu. Bir süre sonra ise sesin kaynağı çıktı ortaya ve yanına yaklaşmaya başladı. ZAfer.
Genç adamın kafası bulanıktı. Yine kız arkadaşıyla kavga etmişti. İki senelik bir ilişkiydi onlarınki ve sık sık kavga ederlerdi.
Ece'yle aynı bölümdeydiler. İlk zamanlar çıkmasalar bile Zafer hep aşıktı Ece'ye hem de hiç kimseye olmadığı kadar. Yine de kolay biri değildi Ece. Kuralları, istekleri ve kaprisleri vardı. Her zaman kendi istediği olsun isterdi. Bu yüzden problem yaşarlardı ve hiç alttan almazdı. Zafer'in ona olan aşkından emin olduğu için biraz da böyleydi belki.
Zafer barda içmişti. İki gündür Ece'den haber alamıyordu. Telefonlarına çıkmıyordu. Etrafında gördüğü bütün kadınlar ise onu hatırlatıyordu. Bütün topuk sesleri, mini etekli kadınlar ve sarı saçlılar. Hepsi Ece'yi hatırlatıyordu ona. O gece onu hatırlatmayan biriyle karşılaşmıştı Zafer.
Günce gördüğü kişinin o olduğunu anlayınca heyecandan ölecekti. Kalbi çarpmaya elleri terlemeye başlamıştı çoktan. ZAfer ise biraz daha yaklaştı ona "kim var orada? kim var orada?"diye onu taklit etti. "asıl sen kimsin?Sanki tanıyorum ama.." dedi ve yüzünü kızın yüzüne yaklaştırdı. Günce donup kalmıştı. Ay ışığı ise yüzüne vuruyordu.
"Heh! Buldum! Ömer Bey'in kızı. Neydi adın? Günce! Değil mi?" Günce şaşıp kalmıştı.
"Sen benim adımı biliyor musun?"
"Neden bilmeyeyim? Yan yalıda oturuyorsunuz." Kalbi yerinden çıkacaktı Günce'nin onu tanıyor olması, fark etmesi... Ama şimdi ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Birlikte onunla burada olamazdı.
"Sen neden buraya geldin ki?" diye sordu Günce. Aksine atan kalbinin tersine. Zafer ise etrafına bakındı. Açıkçası burada neden olduğunu o da bilmiyordu. Kafası çok bulanıktı. "Bilmiyorum." dedi gülerek. "ASlında buraya nasıl geldiğimi bile bilmiyorum. Peki sen?"
"Efendim?"
"Peki sen neden buradasın?"
"Yıldızları seyretmek için." dedi. Yukarıyı gösterip. "Yazın gökyüzü çok temiz olur.Çimlere uzanıp yıldızları seyrediyorum." Aslında Zafer'in kafası o kadar bulanıktı ki yıldızları bile görmüyordum. "Hı! Güzelmiş(!)" diye geçiştirdi. Sonra uzandı o da çimlere, az önce Günce'nin yaptığı gibi. Ellerini başının altına koydu. Günce ne gidip kalmak arasında ikilemde kaldı. Sonra yanına oturdu. "Sen iyi misin?" dedi.
"Değilim. Hiç iyi değilim. Senin yıldızlar iyi gelir mi bana?"
"Bilmem. Bana iyi geliyorlar."
"Aslında bana iyi gelebilecek tek birşey var o da telefonlarımı açmıyor."
"Efendim?"
"Boş ver. Senin yıldızlarla yetineceğiz şimdilik." dedi. Günce onunla konuşmayı hayal etmişti daha önce ama bu hayallerinden çok farklıydı.
Zafer'in göz kapakları kapanmaya başladı. Uyuyor gibi gözüktüğünde Günce elini uzattı. Zaferin saçlarına dokunmak istedi. Zafer gözlerini kapattığında dokundu saçlarına. Masumca dokunup geri çekecekti elini ama Zafer bir anda açtı gözlerini. Gözlerini gözlerine dikti. Günce elini çekmek istedi ama Zafer yakaladı hemen.
"Ne yapıyordun sen?"
"Ben şey..."
"Sen ney? Saçımla mı oynuyordun?"
"Hayır! Yani...." Günce söyleyecek bir söz bulamayınca kaçmak istedi. Elini kurtarmak için bir hamle yaptığında Zafer daha çok çekti kendine. Günce siyah düz saçları döküldü önüne.
"Gerçek işte. Saçımla oynuyordun. Yoksa niye gözlerini kaçırıyorsun?" Bu sefer gözlerinin içine baktı Günce. Gecenin karanlığında bile cam gibi parlıyordu mavi gözlerini. İnsanın içine işliyordu adeta. Bu yüzden hatırlatmadı ona Ece'yi. Ece'nin kahverengi gözlerinin aksineydi. Saçları, burnu, teni...
Genç kızın derin nefesi yüzüne vuruyordu, korku ya da heyecanla atan kalbini bile hissedebiliyordu Zafer. Aynısını Günce de hissedebiliyordu. En çok gözleri etkiliyordu Zaferi mavini en güzel tonuydu belli ki.
"Gözlerin mavi miydi senin?" dedi istemsiz daha önce yeşildi diye hatırlıyordu halbuki ve karşı koyamadı duygularına Zafer. Bir anda öptü kızı dudaklarından. İlk anda şaşırıp geri çekilmek istese de Günce Zafer'e karşı koyamadı. O da karşılık verdi. Geri çekildiklerinde ise uzun uzun baktı kızın gözlerine Zafer. Hafifçe yerinden doğruldu. Günce'nin kaçmasını bekledi belki. Eğer ondan gitseydi elini bile sürmezdi ama gitmedi Günce. Gidemedi. Olduğu yerde donup kaldı.
Hafifçe yüzünü okşadı Zafer. Gözleri hala birbirlerindeydi. Tekrar öptü kızı. Günce bu sefer karşılık verdi. Hayallerinin prensinden ilk defa öpücüğünü alıyordu. Olmaz diye düşünmüştü halbuki. Belki imkansız...
Dudaklarında içki tadı vardı Zafer'in ama terk etmedi, ayırmadı dudaklarını. Bu sefer boynuna yaklaştı, kulağına fısıldadı ZAfer:
"Günce... Lütfen git..." Yalvarır gibiydi sesi ama Günce dinlemedi. Olduğu yerde kaldı. Zafer kendini zor tutar gibiydi. Başını kızın boynuna soktu. "Günce... Git." Gitmedi. Bu sefer altına aldı kızı. Tekrar dudaklarına yapıştı. Güncenin eli Zafer'in saçlarında geziyordu. Dudaklarını kızın boynuna götürdü sonra göğüslerine. Günce'nin gömleğinin düğmelerini açtı. Eli kızın kalçasında , ince belinde dolanıyordu. Sonunda doğruldu üzerindeki LaCoste tişörtu çıkarıp attı.
Tüm kıyafetlerden kurtulduklarında önce tenleri değdi birbirine sonra da vücutları birleşti.
O geceden sonra bir daha birbirlerini bir daha görmezler sanıyorlardı ama bekledikleri gibi olmamıştı. Ertesi gün ikisi de aynı yere gelmişti tekrar. Günce Zafer'in tekrar oraya gideceğini hiç düşünmemişti. ama belki diyordu içinden. BElki...
ilk gelen Zafer olmuştu ama. Zafer ise neden orada olduğunu bilmiyordu. Belki ilgiye ihtiyacı olduğunu düşünüyordu. Belki de sadece Günce'yi istiyordu. O ve sonraki geceler....
....
Günce saatine baktı. Gece zor görse de 12'yi geçiyordu. Biraz sonra Zafer gelmişti. Onu görünce anlatacaklarını unutmuştu Günce. Oysa ne çok anlatacağı şey vardı Günce'nin. Sınavının iyi geçtiğini söyleyecekti mesela. Hatta cevapları internetten kontrol bile ettiğini. Eğer olursa bu sene onun okulunu kazanacağını belki bir dönemini birlikte okuyacaklarını . Ama hepsini unutmuştu işte hiçbir şey söyleyememişti. Aynı şekilde Zafer de söyleyememişti diyeceklerini ama o unuttuğu için değil diyemediği için söylememişti. O gece ikisi de birbirine son kez tutuldu. Çünkü Günce'nin hayallerine karşılık Zafer "bu gece son" diyecekti.
Odasına geçince Zafer küçük bir bavul çıkardı. İçine kıyafetlerini ve özel eşyalarını doldurmaya başladı. Bavulu doldurup fermuarını kapattığında "artık gidebilirim" dedi.
z}
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Gün seversin Diye
Romance"Sen ona, ben de sana aşıktım ama ben bekledim. BİR GÜN SEVERSİN DİYE" Kitap kapağı by cilenkaa