Hızlıca arkamı döndüm. "Sana da merhaba Kathie." Gülümsedi ve heyecanla yanımıza geldi. "Sen neden yürüyosun ya?" Araya Damon girdi ve "Aslında benim hatam. Biraz oyaladım onu servisimizi kaçırdık." "Siz aynı servistemisiniz" kıkırdadı. Ve sonra "Şey Damon, biraz Jessica'yı karşı yola götürebiliryim? Birşey konuşmam gerekiyor da." O kadar sevimli bir şekilde izin almıştı ki. Damon "Ta-Tabi." Dedi. Kolumdan tuttu ve "Siz çıkıyorumusunuuz! Tanrım lütfen öyle olsun!" Aslında ben lezbiyendim ya? Çıkmak. Sevgili olmak. Erkekler. Bunların hepsini düşünürken Kathie omuzlarımdan tuttu ve beni sarstı. "Kızım heyecandan ölüyorum cevap versenee!" "Evet." Evet demiştim. Ama evet değildi ki. Ne evet? Bildiğin sevgiliyim dedim. Naptım ben ya? Büyük bi çığlık attı ve "Tebrik ederimm! Sonundaa!" Dedi. Aslında Sarışın bana Kathie'yi unutturuyordu. Ben de bunu istiyordum. Kathie ile eskisi gibi en yakın arkadaş olmayı. Hep arkadaş kalmayı ve erkek bir sevgilim olmasını. Umarım bana unutturur. Bunları konuşurken eve varmıştık bile. Kathie "Ben geri dönüyorum. Tebrik ettiğimi söylersin. Seni seviyorum bebeğimm!" Diye bağırdı ve tam dudağımın yanına bi öpücük kondurdu. İçimden (!) "Nah unuturum ben bu kızı." Diye geçirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Best Friend Forever!
RomanceEş cinsel olduğumu ne kadar kabullenemesem de öyleydim. Kathie'ye büyük bi' aşk ve bağımlılık duyuyorudum. Ama ne yazık ki düşüncelerim tek taraflıydı. Bi yandan da o çocuk! Tanrım.