Ben onun yüzüne saf saf bakarken zil çaldı. Sıradaki dersim tarihti. En nefret ettiğim derslerden biri. Pazartesi hiç bana göre değil. Çantamı aldım ve tarih sınıfına ilerledim. Sarışın arkamda kuyruk gibi geziyordu. Tanrım yok artık! Yine mi aynı sınıftaydık? "Sen beni mi takip ediyorsun?" Dedim. "Niye seni takip edicem deli. Sınıfım burada." Eliyle beni kenara çekti ve sınıfa girdi. "Egolu aptal sarışın" evet evet tam uydu. Bende sınıfa girdim 2. Sıraya geçtim ve telefonumu çıkardım. Tam sarışının adına "ego" kelimesini eklerken, telefonumu elimden biri aldı. Ah! İyi insan lafın üstüne gelirmiş. "Ver telefonumu!" Diye bağırdım. "Hemen vereceğim, sabret" dedi. 5 saniye sürmüştü, sonra telefonumu elime verdi. Adını "Sarışınım" diye kaydetmişti. Ve ardından hemen bi mesaj geldi. "Değiştirirsen bozuşuruz." Gülümsedim. Ona doğru baktım ben duvar kenarında o ise cam kenarında oturuyordu. Neyse tüm dersler geçti falan çıkış zili çaldı. Tanrım sonunda! Sınıftaki herkes çıktı. Bende çantamı sırtıma geçirdim tam çıkacaktım ki kolumdan tuttu. "Canımı acıtıyorsun." "Özür dilerim." Dedi ve bıraktı, "Gitme seninle bişey konuşmalıyım" "Konuşalım?" Beni duvara yasladı, kollarını gitmiyim diye duvara koydu ve dudaklarıma yaklaştı. Tanrım! Öpücekmiydi acaba? Heyecanlanmıştım. Ya ağzım kokuyosa? Ya iyi bir şekilde öpemezsem? Aklımdan herşeyi çıkardım ve ben yapıştım dudaklarına! Diyebilmeyi çok isterdim. "Amacın ne? Öpüceksen öp." Dedim umursamaz bi şekilde ama içimde fırtınalar kopuyodu oysa ki. "Öpmek mi? Sen yanlış anlamışsın güzelim." Tanrım o kadar sinir bozucu bi ses tonuyla söyledi ki onu kolunu çektim ve "Tamam ozaman hoşçakal!" Dedim. Yine kolumdan tuttu. Belimden tutup kendine doğru çekti ve "Madem öpüceğimi sanmışsın, boşa gitmesin."
Ukala şey...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Best Friend Forever!
RomanceEş cinsel olduğumu ne kadar kabullenemesem de öyleydim. Kathie'ye büyük bi' aşk ve bağımlılık duyuyorudum. Ama ne yazık ki düşüncelerim tek taraflıydı. Bi yandan da o çocuk! Tanrım.