Akşam Yemeği

1 1 0
                                    

Keyifli Okumalar Değerli Okurlarım

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Türkiye saat 10 'da varmiştık ve ben biraz olsun odama çekilip uyumuştum. Uyandığımda telefonumu konsoldan alıp baktığımda  saat 14:30 du telefonu geri yerine bırakıp odamdaki banyomda duş almaya gittim. Babam biz İstanbul'a gelmeden evi temizletirmişti. Düş aldıktan sonra dolabımın yanına gidip babamın yeni ortağı İle olan akşam yemeği için elbise seçmeye gittim. Hiç sevmezdim iş yemeklerini ama annem kokan şehirde kalmak istiyorsam gitmek zorundayım ve babama benim durumumun iyi olduğunu göstermek zorundayım yoksa bu şehrin bana iyi gelmediğini düşünür Amerika'daki hayatıma devam etmemi isterdi. Bugün den itibaren hayatı normal geçen kız rolunu oynamalıyım. Bunları düşünürken dolaptan siyah bir elbise seçip diz üstünde biten, hafif yırtamacı olan bir elbise seçip giymiştim. Makyaj masama oturup ruh gibi gözüken yüzümü biraz hafıf bir makyaj yaptım. Topuklu ayakkabılarımı da giyince hazırdım. Ufak bir çanta da alıp aşağıya indim.
'Babaa'
'Baba'
Cevap vermiyordu acaba çıkmış mı?
Mutfağa doğru yürüdüm. Susamıştım. Buzdolabının üstünde babam not yazıp aşmıştı. Erken çıkmak zorunda kaldığını yazmıstı. Şirkette imzalaması gereken bir kaç evrak varmış. Yemeğin olacağı adresi de yazmıştı. Telefonun yapacağı toplantıdan dolayı kapalı olacağını ve not yazdığını yazmişti. Notun sonuna Taksi ile gelememi soylemişti taksicinin numarasını da bırakmıştı. Ah canım babacığım. En ufak şeye kadar düşünüyor. Bir de dolapta sabah biz gelmeden yemek yapan aşçının yaptığı yemekler olduğunu yazmişti. Açıkırsam yememi yazmişti nota, gülücükle notunu tamamlamıştı. Yüzümde buruk bir gülümseme ile suyumu içtim dolabı açınca, aşçının en sevdığım yemekleri yaptığını gördüm bir de elmalı kurabiye vardı bir tane elmalı kurabiye den aldım. Açılmıştım ama birazdan akşam yemeğine katılacaktım yemesem daha iyi olur. Saatte baktığımda17:30 geçiyordu. Taksiciye aradım taksici geldi ve evden çıkıp gideceğim adresi taksiciye verdim. Gideceğim yer İstanbul 'un diğer yakasındaydı. Biz Asya yakasındaydık. Ve Avrupa yakası   arasında baya mesafe vardı. İstenbulun değişmeyen yanı trafiğiydi. Bir buçuk saatte yakın yoldayım. Sonunda gideceğim yere az kalmişti. Şöför tam kavşağı dönecekti. Bir araba çok hızlı bir şekilde önümüzden geçti ve taksiye hafif bir şekilde çarptı. Bize çarpan araba biraz ilerde durudu sanırsam dıkız aynasında çarptığını gördü. Ben ve taksıcı arabadan ındık. Taksıcı arabasına çarpan adama bağırarak neden o kadar hızlı gitiğını ve arabasının hasarına bakmasını bağırarak söyleniyordu adam bize doğru yürümeye başladı benim gözlerim adamın üzerindeydi. Hiç de utanmış bir yüz ifadesi ya da mahçup bir ifade yoktu yüzünde. İnanmıyorum bazı insanlar neden böyle bu kadar kötü!
Hiç olmazsa mahcup olur ben bunları düşünürken o yanımıza varmıştı bile taksıcıye bakıp cebinden bir çek çıkardı ve taksıcıye verdi. Taksıcı çekı aldı ve baktı çekteki meblayı görünce yüzünde küçük bir gülümseme oluştu ve adama teşekür etti.
Gerçekten şaka mı?
Bir de teşekür etti iyki çarpmışsın diye. Unuttukları bir şey varkı ben hala yanlarındayım. Adam donup arabasına doğru yürüdüğünde ben bir şok daha geçirdim. Böyle gitmesine izin veremem.
'Bekle'
Adam durdu ve gözleri ile beni kıskacına aldı sıyah takım elbiseli ve varlıklı biri gibi gözüküyordu. Param ile herkesi satın alırım havası taşıyan bir tıpe benziyordu ve aşağılayıcı bakışları vardı. Pıskolojı bölümü okumanın zararları karşındakının beden haraketlerinden ne anlatığını anlıyordum hemen.
'Az mı geldı?' diye sordu.
Ben de istemsiz 'ne' dedim
Taksıcının  elindeki çeki işaret etti
Ben ise daha da sinirlendim ve ağzıma geleni söylemeye başladım.
'Ya farkındaysan sen bize çarptın, ve bir özür bile dilemedin. İyi misin diye bile sormadın? Onu geçtim çekle sen insanları satın alacağını mı düşünüyorsun.' ben devam ederken o sadece güldü ve arabasına bınıp bekledi şaka gibi gerçekten taksıden çantamı alıp taksımetrede yazan fıyattan daha fazlasını Taksıcının eline biraktım ve ona' insanda biraz onur olur' dedim. Taksıcı basını eydı.
Ben yoldan geçen bir taksıyı durdurdum başımı çevirdiğimde o adamından son gazla yeni gittiğini gördüm, gelen yeni taksıye bınıp gıdecegım adresi söyledim. Restorantta gelmiştim, babamı bir adamla bir masada otururken gördüm. Yanlarına doğru yürürken babam ortağına benim geldiğimi söyledi. İkisi de ayağa kalktı benim yanlarına gelmemi beklediler. Büyük ve şık bir restorantı burası o yuzden masalar arası baya mesafe vardı. Babamların yanına gidince
'Hoşgeldın kızım dedi babam.'
Ordağıda 'Hoşgeldın' dedi bende babamın ortagının elını sıktım hoşbulduk dedik. Biz sohbete dalarken bir garson yanımıza geldi sıparışleri almak İçin ama babamın ortagı Hakan amca oğlu da geldıkten sonra sıparışleri verecegimizi söyledi bizim de onayımızı alarak. Tam Hakan Amca oglunu aramak için telefonunu eline alırken arkamdan oğlunun geldığını gördü ve geldiğini söyledi kapı tarafı benım arkama duştuğu için görmedim ama buraya dogru yürüdüğünü duyabılıyordum. Hep birlikte ayağa kalktığımızda arkamı döndum ve gördüğüm kişi ile küçük bir şok yaşadım.
Ben 'Senin burada ne işin var?'
O da aynı anda benimle aynı şeyi söylerken babam ve Hakan amca da aynı anda 'sız tanışıyor musunuz?'
diye sordular...

Evet uzun bir aradan sonra yeni bölüm geldi.
Beğeni vermeyi unutmayın ☺️🤗

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 19, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ARAFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin