İPLERİ KOPMUŞ BİR SALINCAK

74 33 15
                                    

Herşeyi bitirme, herşeyden kurtulma amaçlı gittim o köprüye. Bu sefer kararlıydım. Yaşayamadığım bu hayatta boşuna nefes almanın bir anlamı yoktu. Şimdi beni ne annemin göz yaşları ne babamın lafları durdurabilirdi. İnsanlardan uzak bir yer aradım. İnsanlardan bıkmıştım tek bir yüz daha görmek istemiyordum. Önce bir banka oturdum. Elimdeki poşetten bir şişe içkiyi hiç düşünmeden dikmeye başladım. Telefonuma ardarda gelen bildirim sesleri öyle sinir bozucuydu ki, telefonumu kapattım. Bu güne kadar aman o bunu der aman o şunu söyler diye yapamadığım onca şeyin acısını bağıra bağıra çıkartmak istedim. Ama bunu yapacak gücüm yoktu. Ve sadece düşünmeye başladım. Beni buna sürükleyen şeyler neydi, neden vardı, onlardan kurtulamaz mıydım...? Küçüklüğümden beri ne zaman düşüncelere dalsam gözyaşlarımı tutamazdım. Yine tutamadım yanaklarımdan bir bir yaşlar süzülmeye başladı. Kafamı ellerimin arasına alıp düşünmeye devam ettim. Kararlıydım oysa ama yinede başka bir çözüm yolu bulabilir miyim diye düşünüyordum. O ara bi ses duydum ince hoş bir kız sesiydi sonra omzumda bir el hissettim. Kafamı döndürdüğümde daha önce hiç görmediğim bir kızın bana "iyimisin" diye seslendiğini duydum. "Bilmem nasıl gözüküyorum" dedim. Gözlerime baktı önce, sonra "ipleri kopmuş bir salıncak gibi"dedi. Hâlâ kızın neden geldiğini neden benle konuştuğunu sorguluyordum beynimde. "Bu kadar mı yani" dedim. "O cümle neler ifade ediyor anlamadın mı" dedi. İpleri kopmuş bir salıncak demişti aslında çok şey ifade ediyordu ama kafam o kadar karışıktı ki "hayır" diye cevap verdim. Oturduğum bankın yanına koyduğum poşeti alıp "bunları atsam bir sorun olur mu" dedi. Ne olup bittiğine bir anlam veremiyordum kısık bir sesle "at"dedim. Kız poşeti biraz ötedeki çöp kutusuna atmaya gitti. O gelene kadar gözyaşlarımı falan iyice silip kendime gelmeye çalıştım. Geri geldiğinde yanıma oturdu. "Eee anlat bakalım" dedi. Ovuşturduğum ellerime bakan yüzümü ona çevirdim. Öylece yüzüne baktım.
Küçük bir tebessüm ederek "anlatacaklarını gözlerinden anlamamı bekliyorsan eğer üzgünüm, böyle bir yeteneğim yok" dedi. "Gecenin bu saatinde sarhoş birine gidip böyle konuşabilmek cesaret ister" dedim.
~farkındayım ama konuşmadan orda öylece dursaydım bu benim için daha kötü olmaz mıydı?
-yani benimle konuşma sebebin bumu?
~hayır yanlış anladın. Sadece iyi görünmüyordun ve yardım etmek istedim.
-yardıma ihtiyacım yok.
~senin iplerini geri bağlayabiliriz.
-pardon anlamadım.
~hani dedim ya sana ipleri kopuk bir salıncak gibisin diye...
-ahh şimdi anladım ama inan yapabileceğin bir şey yok.
~tamam öyleyse.
Birkaç dakika sadece oturduk. Sonra dayanamayıp sordum.
-sen kimsin!?
Hafifçe gülümsedi.
~sadece arkadaşımın gelmesini bekleyen bir kızım peki ya sen?
-bu saatte tek başına birisini beklemek iyi mi neden evinin önünde beklemiyorsun?
~şey bilmem onu boşverde sen neyapıyorsun burada?
-biraz moralim bozuktu öylesine geldim.
~sebebini anlatmak ister misin?
-ahh uzun hikaye boşver sıkılırsın.
~yanılıyorsun dinlemeyi severim.
-nerden başlamam gerektiğini bilmiyorum.
Kızın telefonu çaldı açtı sadece tamam diyerek kapattı.
~çok özür dilerim arkadaşım beklediğimden erken geldi seni dinleyemedim.
-sorun değil gidebilirsin. Şeyy tek bişey adın ne?
~Gizem seninki?
-bende Kaan herşey için teşekkür ederim.
Kız biraz uzaklaştıktan sonra arkasından bağırdım ;
-seni birdaha nerde bulabilirim?
Önce minik bir gülücük sesi sonrada cevap;
~intahar edersen seninle cennette de görüşemeyiz ama bidaha görüşmek istersen AAL'ye gelip beni sorabilirsin, görüşmek üzere!

Çok garip bir şekilde kesin kararını verdiğim intihar etme düşüncesini aklımdan sildim. Eve dönmeye karar verdim. Önce telefonumu açtığımda karşılaştığım manzarayla şok oldum
"83 cevapsız arama" aileme hâlâ kızgın olsam da Gizem sayesinde içimde bir huzur oluşmuştu. Sanki gecenin karanlığında dahi ışıldayan o gözlerini düşünmek aklımdaki karanlığı da aydınlatıyor gibiydi. Beni ölümden kurtardı demek doğru olmazdı beni hayata bağladı. Ve bunu sadece iki kelime etmesiyle yaptı. Bundan önce bir çok kız arkadaşım oldu ve hepsinin amacı benim paramdı. Hiçbirinin benim mutluluğumu önemsediğini sanmıyorum. Ama Gizem beni hiç tanımazken bile... Ahh hayır çok yanlış şeyler oluyordu kalbimin hızlı hızlı atışından bunu anladım ama olmaması lazım. Şuan hiç aşk acısı fln çekecek gücüm yok. Zaten kızı daha tam tanımıyorum bile... Yol bitesiye kadar aklımda sadece o küçük tebessümleri dolaştı ama bu ona aşık olduğum için değildi tabiiki sadece beni hayata yeniden bağlayan biri olduğu için bu kadar abarttım ve yarın bu konunun kapanacağına eminim. Bu yüzden korkmam gerekmiyor. Eve gittiğim de değişik bir karşılama oldu. Kapıyı açar açmaz annemin bana koşarak sarılması, ağlayarak konuşması ortamın nasıl olduğunu belli ediyordu zaten. Hiçbir şey demeden odama çıktım. Fazla yorgundum, odamın kapısını kilitleyip kendimi yatağa attım. Bi kaç sefer annemin kapıma gelip bir şeyler söylediğini hatırlıyorum ama ne dediği hakkında hiç bir bilgim yok. Uyandığımda sabah 11 civarıydı. Kendime gelmek için bir duşa girdim. Çıktığımda annemden gelen cevapsız aramaları gördüm. Ne olduğunu sormak için aşağıya indim. Annem kocaman bir gülümsemeyle "günaydın" diye bağırdı. "Ne oldu" diye sordum.
-Baban psikoloğunla görüştü senin için en iyi olabilecek şey sana uygun bir arkadaşmış dedi.
Sonunda beni anladıklarını zannettim ama yine amaçları farklıydı.
~Ne arkadaşı anne.
-Şuanlık bir tane seçtik anlaşabilirseniz onunla arkadaş olursun.
Al işte benim ailemden ne beklerdin ki zaten bana parayla arkadaş tutmuşlardı. Ahh bu saçmalıktı, benim zaten çok değer verdiğim arkadaşlarım vardı oysa.
~Kaancığım sen odana geç annecim ben arkadaşını yanına göndereceğim.
-İstemiyorum.
~Hayır annecim böyle yapma senin için daha iyi olacak hem o çok iyi birisi.
-Anne kes şunu bana düzgünce ismimle hitap et!
~Üzgünüm tamam. Hadi sen odana geç ve bekle.
Kahretsin ki başıma bir bela daha almıştım. Umarım şu saçmalıktan bir an önce kurtulurum diye isyan ederek odama çıktım. Belki Eren'i çağırırsam moralim düzelir diye Eren'e yazdım.

VAZGEÇİŞ - Yarı Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin