Babası solonun ortasındaki koltuktan ona sorgular bakışlar atıyordu. İçeri girer girmez onu sorguya çekecekti. -Seokjin, anlat bakalım
Babasının yanına geçip oturdu. Ona ne demeliydi? Onunla güzel vakit geçirdik ama omegam kendini geri çekiyor mu? -İyiydi baba. Taechan iyi biri -Güzel. Peki ya kurdun? O da aynı fikirde mi?
Dudaklarını dişledi. Ne diyecekti şimdi? -Oğlum? -Şey, biraz daha zamana ihtiyacı var babacım. -Peki -Yarın da görüşeceğiz. -Bunu duyduğuma çok sevindim. -Şimdi odama gidebilir miyim? -Tabi ki. İyi dinlenmeler
Odasına çıkıp kapısını kilitledi. Kendini yatağa atıp bu günü düşünmeye başladı. Taechanla konuşmak ve vakit geçirmek cidden güzeldi. Toprak kokuyordu, fazla yoğun değildi. Gayet kibar biraz da ukalaydı fakat ona karşı herhangi bir kıpırdanma yoktu içinde. Yapacak bir şeyi yoktu, olmazsa olmaz....
Aynadan son kez kendine baktı. Üzerindeki siyah ceketin yakalarını düzeltti. Saçlarını tarayıp aşağıya indi. Heyecanlı değildi ama kendini iyi hissediyordu. Belki de uzun zaman sonra biriyle dışarı çıkıp konuştuğu içindi. Arabasına binip kemerini taktı. Taechan'ın ailesiyle tanışmak için evlerine gidecek ve beraber kahvaltı edeceklerdi. İşlerin biraz aceleye getirildiğini düşünmeye başladı. Birkaç güne düğün tarihi bile alınabilirdi babası tarafından. Düşününce bile geriliyordu, böyle bir şey olursa kesinlikle olay çıkardı. Evin önüne gelince valeye anahtarı verip arabadan indi. Evleri çok güzel görünüyordu. Bahçeleri oldukça büyüktü. İçeri doğru adımlamaya başladı. Bahçede çok güzel bir araba vardı. Birisi arabayı yıkamakla uğraşıyordu. "Ah, taechan? O saçlarını mı boyatmış? Daha dün sarıyı sevdiğini söylüyordu, heralde fikri değişti."
Yanına doğru yürümeye karar verdi. İçeri girmeden onunla konuşmak daha iyi gelecekti. En azından gerginliğini atabilirdi. Hem evin içine onunla girmeyi daha uygun gördü
-Taechan
Bakmadı. Duymadığını düşündü. Yanına iyice yaklaşıp elini omzuna attı -Ben geldim. Seslendim ama duymadın Taechan. Hem bu renk sana çok yakışmış. Ne değiltirdi fikrini.
Çocuk önüne döndüğünde gözlerinin tam içine baktı. Toprak kokusu alıyordu ama daha yoğun bir koku daha vardı, okyanus kokusu. Donup kalmıştı öylece. Kıpırdayamıyordu. Taechan ne zaman okyanus gibi kokmaya başlamıştı? Daha önemlisi gözleri ne zaman pembeleşmeye başlamıştı?