Bölüm 6

458 11 8
                                    

Zeytin, peynir gibi klasik kahvaltılıkları ada tezgahın üstüne bıraktın, son dokunuşları yaptığını sanırken Joseph'in kahvesini hatırladın. Bar taburesine oturduğunda bardağına doldurdun. Sen ufak bir parça kızarmış ekmeği ağzına atarken Joseph'inse yemekleri tuhaf bakışlarla incelediğini fark ettin. Kaşlarını çatarak omzuna vurdun.

3 saniye içinde yemeye başlamazsan seni ustalıkla öldürebilmenin planlarını yapmaya başlayacağım.

J:Bence çoktan yapmış olabilirsin.
Önündeki tabağa bakarak bunu söylediğinde ağzına vurdun.

Dalga mı geçiyorsun? Bu ilk değil beyefendi hatırlatırım hasta olduğunuzda size kim baktı?

J:Evet aşkım işte sorun da bu o çorba sonsuz bir eziyetle genzimi yakmaya devam edecek.

Anneanemin tariflerine saygılı ol. Ayrıca ilaçlardan daha güzel olduğu açıkça ortada. Hadi ama o kadar uğraştım, senin için.
Elinle masayı gösterdin.
Ve güzel duruyorlar itiraf et.

J:Dışarıdan görüntüye aldanmayanlardanım.

Öfkelenerek derin bir nefes aldın ve yabanmersinli pancaketen bir parça alıp Joseph'in ağzına zorla soktun. Yutkunduğunda zafer gülümsemenle parmağını çekmek istedin ama izin vermemişti.
Joseph yapma!

Baş parmağını emmeye başladığında gülümsemenle karışık ciddi olmaya çalıştın.
Çocuk musun sen?

Dolu ağzıyla konuşmak için uğraştı.
Evet gerçekten çocuk olduğuna ikna oldum şimdi parmağımı rahat bırak.
Ağzından çıkardığında tanrıya şükrederken elini çekmek istediğinde yapamadın, her parmağını emerken konuştu.
J:Sen bana bu ellerle yemek mi hazırladın?

Kıkırdayarak saçlarını savurdun.
Yemeye tenezzül etmediğin yemekler.
Durmayacağını anladığında bitirmesini bekledin. Elini serbest bırakabildiğinde cezalandırır gibi hızla çektin. Neyseki yumurtadan yemeye başlamıştı sende kendi tabağına döndün.
Set kaçta başlıyordu?
Joseph boğazındaki lokmayı yutkundu.
J:12.30 ama 11.45 gibi çıkarım.
Dudakların düz bir çizgi halini aldı.
Yine yoğun tempo başlıyor yani.
J:Ne yazık ki, hele dün gibi rüya bir günden sonra kötü oldu.
Derin bir imalı iç çektiğinde çatalına aldığın yağlı peyniri ona uzattın.
İşte bu yüzden çok acıktım ve tahmin ediyorum ki sende. Hatta senin daha çok acıkmış olman gerekiyor.
Kirpiklerinin arasından sana baktı ve dudağında dilini gezdirdi.
J:Eğer senden ayrılabileceğimi bilsem seni biraz daha yorabilirdim.

Gözlerini devirerek onunla bir çeşit flört ettin. Dakikalar içinde suskunluğunuzun da etkisiyle aklına gelen parazitli düşünceleri engelleyemedin ve çatalınla önündeki tabakla oynamaya başladın. Joseph'in bakışları sana değdi.

J:Her şey yolunda mı?

Onun sesiyle masaldaki kızın derin uykusundan uyanmış gibi hisettin.

İnsanlar ilişkimize ne tepki verir ne kadar zalimleşebilir bilmiyorum ve bilinmezlik en kötüsü.

Joseph elindeki çatal bıçağı bıraktı ve gözleri senin haricinde her şeyin üstüne bir örtü kapatmıştı.

J:*ismin* bana güveniyor musun?

Sorunun sebebini anlayamadın.

Evet

J:Dinle beni *ismin* eğer kendini açıklarsan ve kim olduğunu insanlara tanıtma fırsatı bulabilirsen her şey daha doğru olacak ve rahatladığını hissedeceksin

Kastettiği şeyi anladığında itiraz etmeye çalıştın ama seni kararlı sesiyle durdurdu.

J:İnan bana, hem konuşmak senin hakkında çıkabilecek olası iddiaları da engeller.

JOSEPH MORGAN İLE HAYAL ETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin